10. Hukuk Dairesi 2014/11017 E. , 2014/17480 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Bakırköy 23. İş Mahkemesi
Tarihi : 05.03.2014
No : 2013/281-2014/76
Dava, yaşlılık aylığı tutarının prim gün sayısına göre belirlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı tahsis tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasanın 61, Ek 34 ve Ek 35. maddeleridir. 61. maddede, “Yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanan sigortalıya, bu Kanuna göre tespit edilen göstergesinin katsayı ile çarpımının %60"ı oranında ve aşağıdaki hükümler nazara alınarak yaşlılık aylığı bağlanır.
A) Yaşlılık Aylığı:
a) Sigortalının kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş için ve 5 000 günden fazla ödediği her 240 günlük malüllük Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primi için % 60 oranı (1)"er artırılarak.
b) (Değişik: 11/12/1981-2564/2 md.) Sigortalının, 5 000 günden noksan ödediği her 240 günlük malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için % 60 oranı 1 eksiltilerek hesaplanır.
c) (Değişik: 11/12/1981-2564/2 md.) Yukarıdaki (b) fıkrası hükmü, 60 ıncı maddenin (B-C-D) bentlerine göre aylığa hak kazananlar için uygulanmaz.
Bu maddeye göre bağlanacak aylıkların oranı, her halde % 85"i geçemez.
B) Yaşlılık aylığının hesabına esas alınacak gösterge, sigortalının işten ayrıldığı tarihten önceki Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primi ödenmiş son 5 takvim yılının prim hesabına esas tutulan kazanç tutarlarına göre bulunacak ortalama yıllık kazanç esas alınarak tespit edilir.
5 takvim yılından daha az takvim yılında prim ödemiş olan sigortalı için ortalama yıllık kazanç, prim ödediği takvim yılları esas alınmak suretiyle hesaplanır. …” hükmüne yer verilmiş, Ek 34. maddede, “Malullük, yaşlılık ve ölüm aylıklarının hesabına esas alınacak üst gösterge, sigortalının işten ayrıldığı veya öldüğü tarihten önceki malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş son on takvim yılının prim hesabına esas tutulan kazanç tutarlarına göre bulunacak ortalama yıllık kazanç esas alınarak tespit edilir.” düzenlemesine yer verilerek, Ek 35. maddede ise, üst gösterge tablolarının tavan göstergesine göre hesaplanacak aylıkların aylık bağlama oranının % 50 olduğu belirtilmiştir. Anılan maddenin 2. fıkrası ile üst gösterge tablosunun tavan göstergesi ile gösterge tablosunun tavan göstergesi arasında bağlanacak aylıklarda aylık bağlama oranını belirleme yetkisi Bakanlar Kuruluna verilmiştir. Kararında üst göstergelerin taban aylık bağlama oranı % 50 olarak belirlenmiş olup, bilahare 1992/2607 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile üst gösterge tablosunda her bir göstergenin taban aylık bağlama oranı ayrı ayrı olmak üzere % 50 ila % 59,9 arasında belirlenmiştir.
Somut olayda, 01.08.1999 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsis edildiği, davacının yaşlılık aylığında esas alınan prim gün sayısının eksik olduğunun ve buna bağlı olarak yaşlılık aylığının eksik hesaplandığı gerekçesiyle yeniden hesaplanmasını talep ederek dava açmış olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece, aylık hesabında esas alınan aylık bağlama oranında ve göstergede hata olmadığı gerekçesi ile hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Hizmet cetveline göre, 01.01.1973-20.12.1989 tarihleri arasında 506 sayılı Yasaya tabi zorunlu, 01.11.1993-31.05.1997 tarihleri arasında aynı Yasaya tabi isteğe bağlı sigortalılığı bulunan davacının, aylık mukteza tablosunda aylık hesabında esas alınan gün sayıları ile hizmet cetvelindeki 01.01.1980-31.05.1986 tarihleri arasındaki gün sayılarının birbiri ile tutarlı olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, hizmet cetvelinde davacıya ait olarak gözüken çalışmaların aylık hesabında esas alınmamasının sebebi Kurumdan sorularak, belirlenecek olan uyuşmazlığın niteliğine göre davacıya gerektiğinde bu yönde dava açması için (hizmet süresinin tespiti, aidiyet ve benzeri) süre verilerek, davacının prim gün sayısı tereddütsüz belirlenerek, bu çerçevede yaşlılık aylığı miktarı yönünden yeniden bilirkişi yada bilirkişi heyetinden rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi