9. Hukuk Dairesi 2019/1998 E. , 2019/5747 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalı ... ,... vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının davalılara ait işyerinde 12.07.2005 tarihinde çalışmaya başladığını, iş akdinin geçerli ve haklı neden olmaksızın sözlü olarak 06.06.2012 tarihinde işveren tarafından sonlandırıldığını, davacının hafta içi 08.30-19.00 saatleri arasında, Cumartesi günleri 08:30-13:00 saatleri arasında çalıştığını, son ücretinin net 1.250,00 TL. olup, işyerinde servis olduğunu, yemek verildiğini, yıllık izinlerini kullanmadığını, fazla mesai ve genel tatil çalışmalarının ücretinin ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı, yıllık izin ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili özetle; davacının bir dönem çalışıp kendi isteği ile işten ayrıldığını, davacının hiçbir alacağının bulunmadığını, davacının davalı ... yanında çalışmaya başladığını ve bu davalı tarafından iş akdinin sonlandırıldığını, davalının 2008 de işyerini kapattığını, davacının ibraname imzaladığını, gelini olan ..."in hasmane tutumları nedeniyle davacının kötü niyetli davrandığını, davalının diğer davalıların işyeri adreslerinden farklı bir yerde işyerinin bulunduğunu, Nadin Tekstil isminin kullanılmasının aynı işletmenin işletildiği anlamına gelmeyeceğini, davacının son ücretini bilmediğini, imzalı ücret bordrolarının dikkate alınması gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili özetle; davacının davalının işyerinde değil ..."in yanında çalıştığını, davacıyı işvereni ..."in işten çıkardığını, davacının hiçbir zaman davalının işyerinde çalışmadığını, davacının son maaşını bilmediklerini, imzalı maaş bordrosunun esas alınması gerektiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili özetle; davacı ile davalı arasında hizmet sözleşmesi bulunmadığını, davalının diğer davalının muhasebecisine vekalet verdiğini bu vekalete istinaden 21.04.2011 tarihinde işyeri açılışı yapıldığını öğrendiklerini, davacının hangi tarihten itibaren bu işyerinden bildirimlerinin yapıldığını bilmediğini, davacının yaptığı işin bilinmediğini kendisine duyulan husumet nedeniyle açılan işyerinin 27.06.2012 tarihinde kapatıldığını, vekillerinin 24/05/2012 tarihinde azledildiğini, davacının 12/07/2005 tarihinde işe başladığını iddia ettiğini ancak müvekkili adına 21.04.2011 tarihinde işyeri açılmış olduğunu, işyerinde kimin ne şartlarda çalıştığını, ne şekilde işten çıktığını bilmediklerini, davacının maaşını ve çalışma şeklini bilmediğini, davalının fiilen işçi çalıştırmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemenin ilk kararı davalıların temyizi üzerine Dairemizce özetle ve sonuç olarak;
“1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinin I. fıkrasında göre "işyeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer". Aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca, "yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır." İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Yasanın 14. maddesinin ikinci fıkrasında, devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir şiire öngörülmediğinden. 4857 sayılı Yasanın 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için öngörülen iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
Dosya içeriğine göre davacının çalıştığı işyeri Aralık 2008 tarihinde davalı ... tarafından davalı ..."a devredilmiştir. Nisan 2010 tarihinde de ... tarafından diğer davalı ..."ya devredilmiştir. Devirden itibaren 2 yıl geçmekle kıdem tazminatı dışındaki alacaklardan adı geçen davalılar Celal ve ..."in sorumluluğu kalkmış olup, kıdem tazminatı yönünden 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/2 maddesi uyarınca devir tarihindeki süre ve ücret üzerinden müteselsil sorumlulukları devam etmektedir. Adı geçen davalıların devir tarihindeki ücret ve süre üzerinden kıdem tazminatından sorumluluğu nedeni ile kıdem tazminatında sorumlu olduğu miktar, davacı tarafın temyizi olmadığı ve ıısııli kazanılmış, hak ilkesi de gözetilerek belirlenmeli ve hu miktardan müteselsil sorumluluğuna karar verilmeli, diğer talepler ise davalıların devirden itibaren 2 yıl geçmekle sorumluluğu sona erdiğinden reddedilmelidir. Mahkemece adı geçen davalılar Erol ve ... yönünden davanın yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalıdır
3-Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK"nun 297/2. maddesine aykırı olup, infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de bozmayı gerektirmiştir.”gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, davalı ... Sedef yönünden davanın kısmen kabulüne, Davalı ... ve ... yönünden açılan davanın feragat nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı ... Sedef ve davacı vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Gerekçeli karar başlığında, dava tarihinin 02/07/2012 olmasına rağmen 19/07/2018 olarak yazılması mahkemece her zaman düzeltilebilecek maddi hata olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... Sedef"in tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Somut uyuşmazlıkta; davalılar kıdem tazminatının tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş bozma sonrası davacı, davalı ... ve ... hakkındaki davadan feragat etmiştir.
Mahkemece bu feragat nedeniyle bu davalılar hakkındaki davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiş ve kıdem tazminatı bu davalıların sorumlu olduğu tutar düşülerek, davalı ...’nun sadece kendi dönemiyle sınırlı olacak şekilde net 5.625,69 TL üzerinden hüküm altına alınmıştır. Ancak davalılar davacının kıdem tazminatı alacağından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından davacının diğerleri hakkındaki davadan feragatı, kıdem tazminatının tutarını etkilemeyip, devralan davalı ... Sedef 11.866,54 TL kıdem tazminatının tamamından sorumlu olacaktır. Kıdem tazminatının açıklandığı şekilde 5.625,69 TL üzerinden noksan hüküm altına alınması hatalıdır.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.