17. Ceza Dairesi 2019/7866 E. , 2020/3388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2014/13-360 Esas ve 2016/421 Karar sayılı kararında “Suç nedeniyle meydana gelen zararın bir kısmının soruşturma evresinde, geri kalan kısmının ise kovuşturma evresinde giderilmesi halinde, suçun mağdurunun, farklı evrelerde gerçekleşen iade nedeniyle ceza indirimine muvafakat göstermesi üzerine, pişmanlık iradesinin ilk olarak soruşturma aşamasında tezahür ettiği de dikkate alınarak, TCK"nun 168/1. maddesi uyarınca ceza indirimine gidileceği; mağdurun muvafakatının bulunmadığı hallerde ise zararın tamamen giderildiği aşama olarak, kovuşturma aşamasında gerçekleşen iade nedeniyle aynı Kanun’un 168/2. maddesinin tatbik edileceğinde bir tereddüt bulunmamaktadır.” şeklindeki kabulü doğrultusunda; sanık ... ve temyiz dışı sanık ... tarafından, 300,00 TL yapılan kısmi iade sebebiyle, bu kısmi iadeninin ne şekilde ve kime verildiği de tespit edilerek, katılandan, sanık hakkında ceza indirimine rıza gösterip göstermediği sorulup rıza göstermesi halinde sanık hakkında TCK’nun 168/1. maddesinin uygulanması gerekliliğinin gözetilmemesi; şayet ceza indirimine rıza göstermemesi durumunda zararın tamamen kovuşturma aşamasında giderilmesi sebebiyle sanıklar hakkında TCK’nun 168/2. maddesinin uygulanması gerekliliğinin gözetilmemesi suretiyle fazla ceza tayini,
2-Sanık ..."ın, temyiz dışı sanık ... ile birlikte suçları işlediklerinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde 5237 Sayılı TCK"nun 119/1-c maddesinin uygulanmaması,
3-Sanık hakknda 5237 Sayılı TCK’nun 116/4. maddesi gereğince tayin olunan 1 yıl 3 ay hapis cezasının aynı Yasa’nın 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılırken hesap hatası sonucunda 1 yıl 15 gün hapis cezası yerine 11 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
4-Sanık hakkında daha önceden Nazilli Sulh Ceza Mahkemesi ve Gaziantep 2. Çocuk Mahkemesi tarafından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının deneme süresi içerisinde sanığın yeniden kasıtlı suç işlediği anlaşılmakla hakkında CMK 231/8 maddesi uyarınca yasal koşulları bulunmayan CMK"nun 231. maddesinin uygulanmasına YER OLMADIĞINA, şeklinde 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi tartışılmak suretiyle uygulanmasına yer olmadığına karar verilmişse de, 5271 sayılı CMK"nun 231/8. maddesindeki uygulanmamaya gerekçe gösterilen maddenin değişiklik tarihininin 28.06.2014 olduğu gözetilmeksizin yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesinin uygulanmama yönünde karar verilmesi,
5-T.C. Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hükümler kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 04.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.