Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/7050
Karar No: 2019/5748
Karar Tarihi: 14.03.2019

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2018/7050 Esas 2019/5748 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2018/7050 E.  ,  2019/5748 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ


    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve sendikal tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    ... Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
    ... Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili özetle; davacının, davalı işyerinde 22/12/2010 tarihinden 16/12/2016 tarihinde kadar operatör olarak kesintisiz çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin 16/12/2016 tarihli fesih bildirimi ile geçerli bir sebep olmadan feshedildiğini, davacının iş sözleşmesinin feshedilmesinin asıl sebebinin sendikal faaliyetlerde bulunması ve sendika üyesi olması olduğunu, davalının sendika üyesi olduğunu tespit ettiği davacı ile yine sendika üyesi olan 5 arkadaşının iş sözleşmesini aynı gün feshettiğini iddia ederek; feshin sendikal nedenle yapıldığının tespitine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili özetle; davacının iş sözleşmesinin sona erdirilmesinden uzun bir süre önce iş sözleşmesinin işverence sonlandırılarak yasal haklarının ödenmesini ve bu şekilde memlekete dönmek istediğini ustabaşına bildirdiğini, davacının talebinin işverence kabul görmediğini, istifa iradesi olması halinde hukuki prosedürün buna göre uygulanacağının davacıya bildirildiğini, fesih sebebinin sendikal nedenlere dayanmadığını, davacı ve 5 arkadaşının iş yerinde maaş artışı zamanı olmamasına rağmen ustabaşlarını maaşlarına 300 TL zam yapılması hususunda baskı altına aldıklarını, davacıların görevlerini gereği gibi yerine getirmedikleri gibi iş yerinde zamanı olmadığı halde ısrar ve tehditle maaşlarına zam yapılması ısrarı ile işyerinde meydana getirdikleri huzursuzluk nedenleri ile davacının hareketlerinin iş yerinde ciddi bir olumsuzluğa neden olduğu, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği anlaşıldığından son çare olarak iş akdinin fesih yoluna gidildiğini, davacının ve diğer arkadaşlarının sendika üyeliği konusunda işverenin herhangi bir bilgisinin bulunmadığını, iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin ispat yükünün davacıya ait olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; ”Davalı vekilince, davacı ve diğer 5 işçinin görevlerini gereği gibi yerine getirmedikleri gibi iş yerinde zamanı olmadığı halde ısrar ve tehditle maaşlarına zam yapılması ısrarı ile işyerinde meydana getirdikleri huzursuzluk nedenleri ile davacının hareketlerinin iş yerinde ciddi bir olumsuzluğa neden olduğu, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği anlaşıldığından son çare olarak iş akdinin fesih yoluna gidildiğini savunmuşsa da ; davalı işverence, sigortalının işten ayrılış tarihinin 16/12/2016, işten ayrılış nedenin (04) kodu ile “Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi ” şeklinde gösterildiği, dolayısıyla davalı işverenin savunmasının çelişkili olduğu, buna göre işverence dosya kapsamında dayanılan tüm deliller ve özellikle tanık beyanları ile feshin geçerli nedene dayandığı ispat edilemediği gibi feshin şeklen de (yazılı olma,işçinin savunmasının alınması, fesih nedenin açıkça belirtilmesi şartlarını taşımadığından) yasaya aykırı ve dolayısıyla geçersiz olduğunun kabulü gerekmiş;
    Davacı iş tarafından feshin sendikal nedenle yapıldığı iddiası yönünden, ispat külfetinin bu bakımdan davacı işçide olduğu gözetilerek dosya değerlendirildiğinde;
    Fesih tarihinde yürürlükte olan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun “sendika özgürlüğünün güvencesi" başlıklı 25.maddesinin 2. fıkrasına göre; işveren, ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında çalıştırma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz; 3. fıkrasına göre; işçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farkli işleme tabi tutulamaz; 4. fıkrasına göre; işverenin fesih dışında yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi halinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir. Aynı maddenin 5. fıkrasına göre ise; sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18,20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. Iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi halinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir.
    İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılan davalarda, salt işçinin sendika üyesi olması feshin de sendikal nedenle yapıldığını göstemez. Mahkemece, gerekli araştırma yapılarak ve özellikle de tanıklardan davacının sendika üyesi olmasının yanında ne tür sendikal faaliyetlerde bulunduğu somut olarak sorulup tespit edilerek toplanan deliller sonucu feshin sendikal nedenlere dayandığının tereddütsüz belirlenmesi gerekir.
    Sendikal neden yönünden; Yargıtay 7. ,9. ve 22. Hukuk Daireleri tarafından, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
    Dava konusu somut olayda feshin sendikal nedenle olup olmadığı hususunda yukarıda zikredilen Yargıtay uygulama ve ölçütleri dikkate alınarak yapılan inceleme sonucu; davacının 27/11/2016 tarihinde sendika üyesi olduğu, buna karşılık 16/12/2016 tarihinde yani yaklaşık 20 gün sonunda iş akdinin işverence sonlandırılmış olması, davacı tanıklarının, davacı İsmail Ayazma"nın Ekim 2016 sonu itibariyle davalıya ait işyerinde başlayan sendikal örgütlenme çalışmasında aktif olarak yer aldığı ve sendikaya diğer işçilerin üye olması için çalıştığını belirtmeleri ayrıca bu çalışmalar kapsamında üye işçiler ve üye olma niyeti taşıyan işçilerle yapılan kahvehane toplantısında davacının da yer aldığı, bundan bir hafta sonra davacı ile birlikte sendikal faaliyette başı çeken 6 işçinin davalı işverence iş akdinin feshedildiğinin ve bunun tazminat karşılığında olacağının davacı ve diğer işçilere söylendiğinin belirtilmesi, işveren nezdindeki özlük dosyasında bu doğrultuda imzasız 17/01/2017 tarihli ibraname başlıklı belgenin bulunması, işçilerin davaya verilen savunmada belirtilen gerekçelere ilişkin yazılı savunmalarının alınmaması, celp edilen ... Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü kayıtlarına göre 01/12/2016 tarihinde davalıya ait Karacabey"deki iş yerinde 56 işçi bulunmasına, bunlardan birinin Öz Gıda İş Sendikası"na, dokuzunun ise davacının da üyesi olduğu Tek Gıda İş Sendikası"na üye olması, 03/04/2017 tarihinde ise aynı işyerinde 52 işçiden birinin Öz Gıda İş Sendikası"na beşinin davacının da üyesi olduğu Tek Gıda İş Sendikası"na üye olması, işten çıkarma öncesi ve sonrasına ilişkin çıkarılan işçiye karşılık işe alınan işçi sayısı birlikte değerlendirildiğinde ve özellikle davacının iş akdinin sendikaya üye olmasından çok kısa bir süre sonra sendikal faaliyette başı çeken işçilerden olması da gözetilerek savunması alınmadan 04 koduyla işten ayrılış bildirgesi verilmek suretiyle iş yerindeki sendikalaşmanın ve toplu sözleşme için gereken üye sayısını engellemek amacı ile dolayısıyla sendikal nedenle iş akdinin feshedildiği, sonuç olarak davacının 6356 sayılı yasanın 25.maddesinin 6.fıkrasındaki ispat külfetini yerine getirdiği kanaatine varılmakla davacının kıdemi de gözetilerek işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat miktarının davacının 1 yıl 1 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine...“ gerekçeleriyle iş akdinin sendikal nedenle feshedildiği kanaatiyle, davacının işe iadesine karar verilmiştir.
    Ç) İstinaf başvurusu :
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    D) İstinaf Sebepleri:
    Davalı vekili istinaf başvurusunda; iş akdinin sendikal nedenlerle feshedildiğinin davacı tarafça ispat edilemediği, iş akdinin sendikal feshinin geçersizliğine karar verilip sendikal tazminata hükmedilmesi için feshin sendikal nedenlerle gerçekleştiğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ispatının zorunlu olduğunu, davacının ise bu yönde hiçbir bilgi ve belge sunmadığı gibi davacı tanıklarının dahi iş akdinin feshi konusunda somut beyanda bulunmadıklarını, yargılama aşamasında da davacı vekilince HMK da düzenlenmemiş olan cevaba cevap vermek suretiyle iddiaların genişletildiğini, sendikaya üye olmanın anayasal bir hak olmasına rağmen davacı tarafça işten çıkarılmak için azami gayret gösterildiğini ardından iş akdinin fesih sebebinin sendikal neden olduğu ileri sürülerek sendikal tazminat ve işe iade talep edildiğini ve böylece hakkın kötüye kullanılmasının hukuk düzeninde kabul edilemeyeceğini, müvekkili şirketin davacının sendika üyeliği hakkında bilgi sahibi olmadığı gibi tüm tanık beyanlarından da anlaşıldığı üzere böyle bir durumda haberdar olmasının da mümkün olmadığını belirterek feshin geçerli nedene dayalı olarak yapıldığını belirtmiştir.
    E) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge Adliye Mahkemesince, “.Dosyada mevcut sendika üyelik fişinden davacının Tek Gıda İş Sendikasına 27/11/2016 tarihinde üye olduğu anlaşılmıştır.
    Davacının iş akdinin feshine ilişkin bildirim içeriğinin "" iş sözleşmeniz 16/12/2016 tarihinden itibaren performans ve verimliliğinizin yetersiz bulunmasından dolayı feshedilmiştir. "" şeklinde olduğu görülmüştür.
    Davalı şirketçe kuruma verilen 16/12/2016 tarihli işten ayrılış bildirgesinde de davacının işten ayrılış nedeninin kod 4 olarak ( belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı sebep bildirilmeden feshi) gösterildiği anlaşılmıştır.
    Tekgıda iş sendikasınca dosyaya verilen 28/09/2014 tarihli cevapta Ekim 2016 tarihinden itibaren davalı işyerinde toplam 11 sendikaları üyesi olduğu, davacı dahil 5 arkadaşı toplam 6 işçinin iş sözleşmesinin aynı gün feshedildiğinin bildirildiği görülmüştür.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki işveren fesih bildiriminde belirttiği fesih sebebi ile bağlı olup fesih sebebini daha sonra değiştirip genişletemez. Yukarıda içeriğine yer verilen fesih bildirimi ve de bununla uyumlu işten ayrılış bildirgesine göre davalı işveren davacının iş akdinin performans ve veriminin yetersiz bulunmasından dolayı feshedildiğini açıklamakla açıklamış olduğu iş bu fesih nedeni İş Kanunu 18.maddesi kapsamında geçerli fesih sebebi olup bilindiği üzere anılan madde kapsamında işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle fesih durumunda aynı kanunun 19. Maddesine göre işçinin fesih öncesi mutlaka ve mutlaka savunmasının alınması gerekir. Aksi halde fesih sırf bu sebeple dahi geçersiz olur. İncelemeye konu dosyada davacının iş akdinin fesih öncesi savunmasının alınmadığı davalı işveren fesih işleminin sırf bu sebeple dahi geçersiz olduğu anlaşılmıştır. Kaldı ki davalı işverenin açıkladığı fesih bildirimi ile yargılamada ileriye sürdüğü savunmaların birbiriyle çeliştiği, davacı tanığı Tekgıda İş Sendikasının da çalışanı olan ..."nın örgütlenme çalışmalarına dair anlatımları ile ÇSGB kayıtlarının birbiri ile uyuştuğu, davalı işyerinde eski sendikalılar olsa da Kasım 2016 da işyerindeki sendikalı sayısının arttığı artan bu üyelikler ile davalı işyerinde sendikal hareketlilik yaşandığı, bu sendikal faaliyetlerde davacının aktif olarak rol aldığı öncülük eden kişilerden olduğu, davalı şirketçe ise işyerinde sendikal faaliyet ve örgütlenme istenmediği, yetki ve devamında TİS için gereken üye sayısını engellemek amacıyla sendikalı işçilerin değişik nedenlerle iş akitlerinin sonlandırıldığı, bu kapsamda davacı ve 5 arkadaşının da aynı gün itibariyle muhtelif farklı gerekçelerle iş akdinin sonlandırıldığı, işçilerin belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya sendikal faaliyetlerde bulunmalarının engellenmesini anayasa ve yasalar kapsamında kabul edilemeyeceği, davalı işverenlikçe fesih bildiriminde açıklanan nedenlerin dışında yargılama aşamasında savunma olarak ileriye sürülen davacıya ilişkin işyeri huzur ve barışını bozan olumsuz davranışlarında somut olarak ispat edilemediği, davacının iş akdinin feshinin geçerli nedenlere dayanmayıp açıklanan sendikal faaliyetler nedeniyle işine son verilmiş olup dolayısıyla yerel mahkeme karar ve kabulünde bir hatanın bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
    Yerel mahkemece davacı lehine 1 yıl 1 aylık brüt ücreti tutarında sendikal tazminat belirlenmiş ise de bu konuda açıkça istinaf bulunmadığından ve konu kamu düzenindende olmadığından mahkemece belirlenen işbu sendikal tazminat tutarına ilişkin herhangi bir istinaf irdelemesi yapılmamıştır.” gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    F) Temyiz başvurusu :
    Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
    G) Gerekçe:
    Yerel mahkemece ve bölge adliye mahkemesince sendikal nedenle fesih kabulü yerinde isede, tazminat tutarında 1 yıl 1 ay üzerinden hüküm kurulurken, alt sınırın üzerine çıkılmasının gerekçesi ortaya konulamadığı ve somut uyuşmazlıkta, alt sınırdan uzaklaşmayı gerektirecek bir durumda mevcut olmadığı halde sendikal fesih nedeniyle tazminat tutarının 1 yıl yerine, 1 yıl 1 ay olarak belirlenmesi, hatalı olup bozma sebebi ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK.nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
    H) Hüküm:
    İlk Derece Mahkemesi’nin hüküm fıkrasının 2 numaralı bendindeki tazminat miktarına ilişkin “1 yıl 1 aylık brüt ücreti ” rakam ve sözcüklerinin çıkarılarak yerine “1 yıllık brüt ücreti ” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.09.2018 tarih ve 2018/2 E. 2018/8 K. sayılı İBK. uyarınca onama harcı alınmasına yer olmadığına, 14.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi