Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2017/1245
Karar No: 2021/11446
Karar Tarihi: 14.10.2021

Danıştay 6. Daire 2017/1245 Esas 2021/11446 Karar Sayılı İlamı


T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/1245
Karar No : 2021/11446


KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 18/10/2016 tarih ve E:2015/11775, K:2016/5821 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ... 'ÜN DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulü ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Altıncı Dairesince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden, Danıştay Altıncı Dairesinin 18/10/2016 tarih ve E:2015/11775, K:2016/5821 sayılı kararı kaldırılarak, işin esası yeniden incelendi:
Dava, İzmir İli, Bayraklı İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın uygulama imar planında kısmen "17 metrelik yol alanı" olarak ayrılmasına rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmazın bedelinin ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemi iptali ve taşınmazın değerine karşılık 337.131,75-TL'nin (ıslah öncesi 100.000,00 TL) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dosyadaki bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden; mülkiyet hakkı kısıtlandıktan sonraki beş yılllık süre içinde taşınmazın kamulaştırılmaması suretiyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz bir zaman diliminde kısıtlanması durumunun davacılar açısından gerçekleştiği, taşınmaz malın değerinin hesaplanarak ilgilisine ödenmesi dışında başka bir yolun kalmadığı gerekçesiyle taşınmazın bedelinin ödenmesi talebinin reddine ilişkin işlemin iptaline ve davacının tazminat talebinin kabulü ile 337.131,75-TL'nin dava tarihi olan 02.05.2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiş, anılan karar davacı ve davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 15/11/2018 tarihli, Başvuru Numarası:2016/37323 sayılı kararında; İdare Mahkemesince, başvurucuların uyuşmazlık konusu taşınmazları edindikleri tarih itibarıyla taşınmazlar için kısıtlılık durumunun mevcut olduğu, bu bağlamda mülkiyet hakkının geçmişte belirli bir süre engellenmiş olması durumunun eski malikler açısından gerçekleşmiş olmasına rağmen daha sonraki satış işlemleri sonucu taşınmazları edinen başvurucular açısından kısıtlılık halinden kaynaklanan ve tazminatı gerektirir mağduriyetin gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine bulunulan bireysel başvuru sonucunda, başvuruculara ait taşınmazların uygulama imar planında kamu hizmeti alanına ayrıldığı, başvurucuların bu taşınmazları daha sonraki bir tarihte satış yoluyla edinmiş oldukları, taşınmazların maliki oldukları tarihten itibaren beş yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen taşınmazların halen kamulaştırılmadığı ve kendilerine herhangi bir tazminat da ödenmediği dikkate alındığında başvurucuların mülkiyet hakkına yapılan müdahale ölçülü olmadığı sonucuna varılarak mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Bu durumda, bakılan uyuşmazlıkta da dava devam ederken edinim tarihinden itibaren 5 yıllık süre dolduğundan, temyize konu kararda 2577 sayılı Yasanın 49/1. maddesinde sayılan nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer taraftan 2577 sayılı İdari Yargılama Usülü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tam yargı davaları, adli yargıdaki fiili el atma nedeniyle açılan kamulaştırmasız el atma davalarından farklı olarak; 3194 sayılı Kanun kapsamında açılan davalar olduğundan hükmedilecek faizin; dava açma tarihi itibariyle talep edilen miktar için dava tarihinden, ıslah edilen kısım için ise ıslah tarihinden itibaren hesaplanması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince ıslah dikkate alınmadan dava tarihinden itibaren faize hükmedildiği görülmekte ise de, hüküm fıkrasının "kabulüne karar verilen 337.131,75 TL'nin dava dilekçesinde istenen 100.000,00- TL'sine dava açma tarihi olan 02.05.2014 tarihinden, ıslah edilen 237.131,75 - TL'sine ise ıslah tarihi olan 16.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
... İdare Mahkemesince verilen ... tarihli, E:..., K:... sayılı kararda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, mahkeme kararının faize ilişkin kısmının "kabulüne karar verilen 337.131,75 TL'nin dava dilekçesinde istenen 100.000,00- TL'sine dava açma tarihi olan 02.05.2014 tarihinden, ıslah edilen 237.131,75 - TL'sine ise ıslah tarihi olan 16.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine" şeklinde düzeltilerek ONANMASINA, 14/10/2021 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.


KARŞI OY (X) :


Kullanım şekli ve imkanları belirli ve sınırlı olan "kısıtlı hisseyi" satın almak suretiyle taşınmazda tamamen kendi iradesi ile hissedar duruma gelen davacılara, taşınmazın bu "kısıtlılık niteliği" göz önünde bulundurularak bilirkişi incelemesi sonucu belirlenecek kısıtlı taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte kamulaştırma işlemine esas değer olmak üzere ödenmesi gerektiği, diğer taraftan, her ne kadar Anayasa Mahkemesince karar tarihi itibarıyla 5 yıllık sürenin geçmiş olmasına rağmen taşınmazın halen kamulaştırılmamış olması ve davacılara da herhangi bir tazminat ödenmemiş olması dikkate alınarak hak ihlali kararları verilmiş ise de mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde taşınmazın tasarrufunun hukuken kısıtlanması durumunun gerçekleşebilmesi için aranan 5 yıllık sürenin davacılar yönünden davanın açıldığı tarih itibarıyla geçmiş olmasının gerektiği, aksi durumun kabulünün haksız kazanca ve hakkın kötüye kullanılmasına yol açabileceği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi