11. Hukuk Dairesi 2018/5328 E. , 2019/6395 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/07/2017 tarih ve 2016/480 E.- 2017/385 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 13/09/2018 tarih ve 2018/215 E.- 2018/900 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin “fit”, “fit”, “fit x”, “fit indeks”, “fit index”, “fit” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırılma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki 2015/105589 sayılı “PEYMAN BAHÇEDEN FİT MİX” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ya başvuruda bulunduğunu, başvuruya müvekkili tarafından yapılan itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa davalı marka başvurusunun müvekkilinin “fit” ibareli markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu ve bu durumun iltibasa neden olduğunu, davalı markasındaki “PEYMAN” ibaresinin lider marka niteliğinde olması nedeniyle ayırt edici vasıf taşımadığını, davalının “PEYMAN” ibaresini içeren 48 adet markasının olduğunu ve tek başına tescil ettiremediği “FİT” kelimesini “PEYMAN” markasının garantisi altında tescil ettirmek istediğini, “MİX” kelimesinin de ayırt ediciliğinin zayıf olduğunu, davalının tescil başvurusunun kötüniyetle ve müvekkilinin markasının tanınmışlığından faydalanmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek 2016-M-11412 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, YİDK tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin markasının esas, tali veya yardımcı unsurlara ayrılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin markasının davacının markasının ayırt ediciliğine zarar vermediğini, müvekkilinin markasının önceki tescillerine bağlı seri marka niteliğinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre; dava konusu başvuru kapsamındaki malların ve hizmetlerin, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı olduğu, fonetik açıdan yapılan karşılaştırmada markaların telaffuzlarının farklı olduğu, “fit” kelimesinin ayırt ediciliği zayıf, markalarda kullanıldığı hali ile herhangi bir dilde karşılığı olmayan, “sağlıklı, düşük kalorili” anlamlarda kullanılabilecek bir kelime olarak sıkça kullanıldığı, davalı markası ile redde gerekçe gösterilen markalar arasında görsel anlamda da farklılaşacak unsurların mevcut olduğu, davalı başvurusu ile davacı markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava marka başvurusuna itirazın reddine dair TPMK YİDK kararının iptali ve tescili halinde markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davalı başvurusuna konu "PEYMAN BAHÇEDEN FİT MİX” ibareli marka ile davacının itirazına gerekçe gösterdiği "FİT" ibareli markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi uyarınca benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, istinaf istemi de Ankara Bölge Adliye Mahkemesince aynı gerekçeyle esastan reddedilmiştir.
Ancak, “FİT” ibaresinin her iki tarafa ait markada da asıl unsurlar arasında yer almış olması nedeniyle örtüşen ve ilişkilendirilebilecek ölçüde benzer olan mal ve hizmetler yönünden markalar arasında 556 sayılı marka KHK"nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimalinin meydana gelebileceğinin kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.