2. Ceza Dairesi 2020/15442 E. , 2020/10397 K.
"İçtihat Metni"
İşyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuk ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/2, 151/1, 31/3 (2 kez), 62/1 (2 kez) ve 52/2 (2 kez). maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası ve 1.320,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 6. Çocuk Mahkemesinin 16/05/2013 tarihli ve 2012/578 esas, 2013/400 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10/12/2019 gün ve 94660652-105-34-7537- 2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/01/2020 gün ve 2020/10398 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-Kayden 06/01/1996 doğumlu olup atılı suçların işlendiği 27/06/2010 tarihi itibariyle 12-15 yaş grubu aralığında bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/2. maddesi gereğince indirim yapılması gerekirken 31/3. maddesi gereğince indirim yapılarak fazla ceza tayini edilmesinde;
2-Kayden 06.01.1996 doğumlu olan suça sürüklenen çocuğun, suçun işlendiği 27/06/2010 tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunduğu anlaşılmakla; üzerine atılı işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarının hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilecek durumda olup olmadığı, bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunup bulunmadığına dair rapor alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde;
3-Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca, fiili işlediği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocukla ilgili sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmemesi halinde ise bu hususun gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu ancak suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmaksızın ve bu hususa ilişkin kararda gerekçe belirtilmeksizin hüküm kurulmasıda isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Dosya kapsamına göre kayden 06/01/1996 doğumlu olup, suçun işlendiği 27/06/2010 tarihinde 12 yaşını doldurup, 15 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından hükmolunan cezalarda, TCK’nın 31/2. maddesi yerine, aynı Kanun’un 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2- Suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca atılı iş yeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarının hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilecek durumda olup olmadığı, bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunup bulunmadığına dair uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılması gerekli olduğu halde mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden, (BAKIRKÖY) 6. Çocuk Mahkemesinden verilip kesinleşen 16.05.2013 tarihli ve 2012/578 E., 2013/400 K. sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 12/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.