22. Hukuk Dairesi 2016/15613 E. , 2019/14418 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş)Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davalı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacı kurumda Müfettiş... tarafından yapılan soruşturma sonucu düzenlenen 31.12.2010-3(İ) ve 31.12.2010-4(K) sayılı soruşturma raporu üzerine disiplin kurulu ve genel müdürlük makamınca alınan 30.06.2011-126 ve 06.02.2010-8 sayılı kararlar ile şube personeli olan davalıların bazı şube müşterilerine banka içi yönetmeliklerine aykırı olarak çek karnesi verdiğini, çeklerin karşılıksız çıkmasına, müşterilerin düzeltme hakkını kullanmamasına rağmen müşterilere karnelerin verilmeye devam edildiğini, personel hakkında Banka Disiplin Yönetmeliği gereğince malen sorumluluk kararı verildiğini, kararın kesinleştiğini ve personele tebliğ edildiğini, davalılar tarafından kararlara karşı itiraz edilmediği gibi iptali için de yasal yollara başvurulmadığını, davalı ..."un emekli olduğunu ve davalı ..."un da yaş itibariyle 02.04.2015 tarihi itibariyle emeklilik için müracaat ettiğini, yapılan idari soruşturma neticesinde davalıların mali mesuliyeti içinde olduğu tespit edilen rakamların müşteri.... için 23.239,41 TL olduğunu, davalı ..."un usulsüz çek mudii işlemlerini gerçekleştiren personel olduğunu, kurumdan emekli olmak için 02.04.2015 tarihinde müracaat etmiş olduğunu ileri sürerek ana para miktarı olan 18.332,00 TL"ye dava tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte toplam 23.239,41 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... ve ... vekili; dava ile ilgili zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davalı müvekkillerinin dava konusu yapılan alacaktan sorumlu tutulmasını gerektirir yasal bir dayanak bulunmadığını,davalı müvekkillerinin ..."nde memur olarak çalıştıklarını, aynı bankanın temsilcisi durumundaki bankanın şube müdürünün görevde iken şube müdürünün yaptığı, yapılmasını emrettiği, yapılması istenen işlemin yapılmaması gerektiğine dair müdür beyin yazılı olarak ikaz edilmesine rağmen bu ikaza aldırış etmeden işlemin yapılmasını emreden müdür varken yapılan işlemlerden davalı müvekkillerinin sorumlu tutulmaya çalışılmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme Gerekçesinin Özeti:
Mahkemece, tahkikat aşamasında dava konusu edilen çek bedellerinin haricen dava dışı çek borçluları tarafından ödendiği, bu suret ile dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis etmek gerektiği, her ne kadar davacı banka tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin talebin devam ettiği beyan edilmişse de ödemenin davalılarca değil dava dışı çek borçluları tarafından yapıldığı, davalıların davanın açılmasına sebebiyet verdiklerine ilişkin somut bir delil bulunmaması nedeniyle yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılması gerektiği, dava her üç davalı yönünden de aynı sebeple karara bağlandığından tüm davalılar yönünden tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Temyiz:
Hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından; davanın konusuz kalması halinde davalıların vekalet ücreti ve yargılama giderinden dolayı sorumlu tutulabilmesi için yargılamaya devam edilerek dava tarihinde haksız olduklarının belirlenmesi gerektiği ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davanın konusuz kalması halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretinden hangi tarafın sorumlu olacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 323 ncü maddesinin 1. bendinde açıkça belirtildiği gibi vekalet ücreti bir yargılama gideridir. Bu nedenle, 29/5/1997 gün, 4/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında yazılı olduğu şekilde, yargılama giderlerinden olan avukatlık parası, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden hükme bağlanır.Davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise vekalet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir (HMK md. 330)
Yargılama harç ve giderleri, HMK.’nın 326. maddesi uyarınca kural olarak davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir. Bu durumda yapan taraf haklı ise yaptığı gider karşı tarafa yükletilmeli, haksız ise yapılan yargılama gideri üzerinde bırakılmalıdır. Zira, haksız davranışta bulunan bir kimsenin, bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması hukukun genel kurallarındandır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun, yargılama giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletilmesine ilişkin 326. maddesi bu ilkeye dayanmaktadır
Kural olarak bir davada asıl talebin konusuz hale gelmesi durumunda, bunun fer"i (yan) niteliğindeki diğer talepler hakkında yargılamaya devam edilerek, bunlar hakkında da bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir söyleyişle, davanın konusuz kalması halinde mahkemenin yargılamaya devam ederek, davanın açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edip, o tarafı yargılama giderlerine ve vekalet ücretine mahkum etmesi zorunludur. (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt 3, Sayfa 3030 vd., 6. Baskı, 2001). Nitekim, 6100 Sayılı HMK"nın "Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri"ni düzenleyen 331. maddesinin 1. bendinde, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği açıkça düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta uyuşmazlık konusu zarar miktarının 3. şahıslar tarafından ödendiği tartışmasızdır. Ancak yargılama giderleri ile vekalet ücretinin hangi tarafa yüklenmesi gerektiğine ilişkin sorunun çözümlenmesi açısından dava tarihindeki hukuki durumun değerlendirilmesi ve haklılık paylarının belirlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Mahkemece bu yönden davaya devam edilerek tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.
Bu husus gözetilmeden eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.