4. Hukuk Dairesi 2018/3338 E. , 2018/6140 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ...23. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ...Aktif Televizyon Prodüksiyon AŞ (...Televizyonu) ve ...Haberleşme ve Yayıncılık AŞ vekili Avukat ...tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 28/12/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; tazminat talebinin reddine dair verilen 17/01/2017 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 20/03/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacılar, Bugün Gazetesi"nin 01/12/2014 tarihli nüshasında yayınlanan "Önce ..."nin yolsuzluğunu çözün" başlıklı gerçek dışı haberin, davacıların itibarını toplum nezdinde rencide ettiğini, bu şekilde basın yoluyla kişilik haklarına saldırı yapıldığını belirterek manevi zararların giderilmesini, kararın Bugün Gazetesi"nde ve trajı en yüksek ulusal iki gazetede yayınlanmasını istemiştir.
Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece Mahkemesince; yayın sahibi davalı ...Basın ve Basım San. Tic. Ltd Şti"nin tüzel kişiliğinin sona erdirilerek Hazine"ye devredildiği, 675 sayılı KHK"nın 16. maddesinde "Kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/08/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğü"ne husumet yönetilen davalarda, mahkemelerce; 15/08/2016 tarihli ve 675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"nin 5. Maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır." hükmüne yer verildiği, davalı Koza İpek Basın ve Basım San. Tic. AŞ"nin yayın sahibi, ... Çorbacı"nın tüzel kişi temsilcisi, ..."in yönetim kurulu başkanı olduğu anlaşılmakla 675 sayılı KHK 16. maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince; davacıların istinaf başvurusunun kabulüne, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacıların ...Basın ve Basım Sanayi Ticaret A.Ş. ve ..."e yönelik davasının dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davacıların talepleri ile ilgili idari makama, kararın tebliği tarihi itibariyle otuz günlük hak düşürücü süre içerisinde başvurabileceklerine, davalı ..." ya yönelik davanın ise pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş; kararı davacılar vekili, davalılardan ...’ya yönelik hüküm yönünden temyiz etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen 06/06/2017 tarihli bu karar, Dairemizin 13/11/2017 gün ve 2017/4093 esas, 2017/7162 karar sayılı ilamı ile “Dosyanın incelenmesinden; davacılar, davalı ...’yı tüzel kişi temsilcisi olarak davalı gösterdiklerinden ve dava konusu gazete nüshasında davalı...’ın tüzel kişi temsilcisi olduğu anlaşıldığından 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 13/1. maddesi uyarınca "Basılmış eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddî ve manevî zararlardan dolayı süreli yayınlarda, eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi, süresiz yayınlarda ise eser sahibi ile yayımcı, yayımcının belli olmaması halinde ise basımcı müştereken ve müteselsilen sorumludur." düzenlemesi karşısında davalıya husumet düşer. Bu nedenle istinaf başvurusunun esastan inceleme yapılarak sonuçlandırılması gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; Dairemizin 13/11/2017 gün ve 2017/4093 esas, 2017/7162 karar sayılı bozma kararı sonrasında; 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 13/1. maddesi uyarınca ""Basılmış eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddî ve manevî zararlardan dolayı süreli yayınlarda, eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi, süresiz yayınlarda ise eser sahibi ile yayımcı, yayımcının belli olmaması halinde ise basımcı müştereken ve müteselsilen sorumludur."" düzenlemesi karşısında davalı ..."nın husumet ehliyetinin yayın sahibi şirkete bağlı olduğu ve şirketin kapatılması ile temsilin de sona ereceği anlaşılmakla; dosya kapsamı, delil durumu, ilk derece mahkemesi kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerkçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; kararı davacılar vekili, davalılardan ...’ya yönelik hüküm yönünden temyiz etmiştir.
Davacının davalı ...’ya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyulduğu belirtilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Bu cümleden olarak; adı geçen davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunun dosyada mevcut tüm deliller değerlendirilmek suretiyle esastan karara bağlanması gerekirken mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Şu halde, mahkemece uyulan ilam doğrultusunda hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.