MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında......mahallesinde bulunan 172 ada 7 parsel sayılı 1606,30 m2 yüzölçümündeki taşınmaz (belgesizden kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle) zeytinlik niteliğinde davalı adına tespit edilmiştir.
Davacı vekili; dava konusu taşınmazın daha önce yapılan kadastro çalışmaları esnasında tescil harici bırakılan saha olduğunu, bu sahanın kişiler adına yazılamayacağını, davalı adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sonunda mahkemece; bilirkişi raporları, mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişi beyanları ile davalının keşif ve duruşmadaki beyanları dikkate alındığında fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmın davalı tarafından 1970"li yıllardan beri ekonomik amaca uygun olarak kullanıldığı, davalının (A) harfi ile gösterilen yer bakımından 3402 sayılı Kanunun 14 vd. maddelerinde yer alan kazandırıcı zamanaşımı şartlarını taşıdığı gözetilerek davacının davasının reddine; davacının dava ettiği, fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısım yönünden ise davalı kabul ettiğinden davacının bu yönden davasının kabulüne, dava konusu taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 724,65 m² yüzölçümündeki bölümünün davacı Hazine adına tesciline, (A) harfi ile gösterilen 881,65 m² kısmının davalı adına tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yörede tapulama çalışmalarına 5602 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre 10/10/1956 tarihinde başlanılmış ve kadastrosu yapılan parseller 19/05/1957 tarihinde tamamlanarak 30 günlük ilan sonucunda 21/06/1957 tarihinde kesinleşmiş, davalı parselin bulunduğu kısım tapulama harici bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın temyize konu bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
04/11/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.