21. Hukuk Dairesi 2019/2639 E. , 2020/1941 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının gerçek ücret üzerinden tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün feri müdahil kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
Dava, davacının davalıya ait işyerinde 1999 – 28/03/2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, Dairemizin 12/04/2015 tarih 2015/11960 Esas , 2016/6473 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde Davanın KABULÜNE, Davacının davalı işverenlik nezdinde 01/03/2002-30/06/2002 tarihleri arasında 90 gün günlük 7,40 TL brüt TL brüt ücret,01/07/2002-31/12/2002 tarihleri arasında 180 gün günlük 8,36 TL brüt ücret,01/01/2003-31/12/2003tarihleri arasında 270 gün günlük 10,20 TL brüt ücret,01/01/2004-30/06/2004 tarihleri arasında 90 gün günlük 14,10 TL brüt ücret,01/07/2004-31/12/2004 tarihleri arasında 180 gün günlük 14,81 TL brüt ücret,01/01/2005-31/12/2005 tarihleri arasında 270 gün günlük 16,29 TL brüt ücret,01/01/2006-31/12/2006 tarihleri arasında 270 gün günlük 17,70 TL brüt ücret,01/01/2007-30/06/2007 tarihleri arasında 90 gün günlük 18,75 TL brüt ücret,01/07/2007-31/12/2007 tarihleri arasında 180 gün günlük 19,50 TL brüt ücret,01/01/2008-30/06/2008 tarihleri arasında 90 gün günlük 20,28 TL brüt ücret,01/07/2008-31/12/2008 tarihleri arasında 180 gün günlük 21,29 TL brüt ücret çalıştığının TESPİTİNE, karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Davacının ÇSGB’na vermiş olduğu şikayet dilekçesinden 1999 yılından beri ocakçı olarak çay bahçesinde çalıştığını, sigortalarının yatırılmadığını, zaman zaman çalışmadığı sürelerin de olduğunu, işyerinin üç ortaklı bir işyeri olduğunu ,muhasebecisine sigortalarının yapılması için para verdiğini ancak girdi çıktı yapılarak sigortalarının tam yapılmadığını beyan ettiği, bozma sonrası bordro tanıklarının dinlendiği, bordro tanıklarının davalının akrabası olduğu ve tanıklık yapmak istemediklerini beyan ettikleri anlaşılmaktadır.Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların Kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi ile halen 5510 sayılı Yasa"nın 86. maddesi olan bu tür davalarda; öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenilen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bordro tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555, 05.02.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 03.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578 ve 01.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda ise anılan şekilde yeterli araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.Mahkemece yapılacak iş, ilgili belediyeden ve kamu kuruluşlarından davalı çay bahçesi işyerinin açık olduğu dönemleri sormak, çay bahçesi işyerinin içeceklerini temin ettiği, mal alımı yaptığı dava dışı işyerlerini belirleyerek bu işyerlerine ait bordroları getirtmek ve bu işyerlerinde bordrolu çalışanların tanıklığına başvurmak, ayrıca davacının iptal edilen hizmet dönemlerinin var olduğu da dikkate alınarak ihtilaflı dönem çalışmalarının somut bir şekilde ortaya konulmasını sağlamak, toplanan delilleri değerlendirilmek sureti ile varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.