21. Hukuk Dairesi 2016/14620 E. , 2018/4473 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının ve 01/06/2011 tarihinden itibaren sigortalı sayılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyerinde 01.06.2011-05.09.2014 tarihleri arasında en son net 1650 TL ücretle çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işveren tarafından davacının 01.03.2012- 27.09.2014 tarihleri arasında önce asgari ücret, 2012/11.ayından itibaren asgari ücretin bir miktar üzerinde ücretle çalışmasının bildirildiği, davalı işverenin 2012-3.ayından 2014 yılı 8.ayına kadar bildirim yapılan tamamına ilişkin imzalı ücret bordrolarını ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
1- Somut olayda, hizmet tespiti talebi bakımından; salt iki davacı ve bir davalı tanığının beyanı ile yetinilerek eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiş olması hatalıdır.
Hizmet tespiti yönünden yapılacak iş, dava konusu edilen döneme ait dönem bordrolarında ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, ayrıca tanıkların hizmet cetvellerini davalı Kurumdan getirtmek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
./..
2- Ücret tespiti bakımından ise, davacının imzasını içeren bildirilen dönemin tamamına ilişkin ücret bordroları bulunduğu halde mahkemece dikkate alınmamış olması hatalı olmuştur. İmzalı ücret bordrolarının, işyerindeki çalışmanın bordrolarda belirtilen ücret üzerinden geçtiğinin karinesi olduğunun kabulü gerekir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki yazılı belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Zira dosyada ücret bordroları ile aynı kuvvette yazılı başkaca bir belge de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla imzalı ücret bordrolarının olduğu dönemlerde bordrolarda yazılı ücretin üzerinde ücretle çalışıldığı kabul edilemez.
Ücret tespiti talebi bakımından yapılacak iş, davacının ücret bordrolarındaki imzaların kendisine ait olup olmadığı yönünde beyanını almak, imzaların aidiyeti kabul edildiği takdirde ya da imzaların kendisine ait olmadığını beyan etmesine rağmen davacının eli ürünü olduğu tespit edildiği takdirde ücret bordrolarında belirtilen ücretle çalışıldığının kabul edilmesi gerektiğini göz önünde bulundurmak, aksi halde imzaların davacının eli ürünü olmadığının anlaşılması durumunda davalı işyerinin defter ve kayıtlarını getirterek incelemek, keşif ve bilirkişi incelemesi ile işyerinin kapsam ve kapasitesini belirlemek, davalı işverenin bordrolarında kayıtlı diğer işçilerin beyanlarına başvurmak, davacının davalı işyerinde tam olarak ne iş yaptığını, görevinin ne olduğunu sormak, işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin niteliklerini de karşılaştırarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durmak, davacının asgari ücret ile çalışması olağan olmayan nitelikli bir işçi olup olmadığını, nitelikli bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığını belirlemek, asgari ücretle çalışmasının olağan olmadığının belirlenmesi halinde, işverenin aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun anlaşılması halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden gerektiğinde ilgili meslek odasından emsal ücret araştırması yapmak ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Carmenkaya Kuyumculuk San.Tic.Ltd.Şti."ne iadesi,07.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.