Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14273
Karar No: 2014/18089
Karar Tarihi: 22.09.2014

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/14273 Esas 2014/18089 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/14273 E.  ,  2014/18089 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul Anadolu 3. İş Mahkemesi
    Tarihi : 04.09.2013
    No : 2013/172-2013/349

    Davalı, hükümdeki avukatlık ücretine ilişkin maddi hatanın düzeltilmesini istemiştir.
    Mahkeme, 16.05.2014 günlü tavzih kararı ile istemin kabulüne karar vermiştir.
    Kararın, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    6100 sayılı Kanunun “Hükmün tavzihi” başlığını taşıyan 305. maddesinin 1. fıkrasında, hüküm yeterince açık değilse veya yerine getirilmesinde duraksama uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, yerine getirilmesi tamamlanıncaya kadar taraflardan her birinin hükmün açıklanmasını veya duraksama ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği belirtildikten sonra 2. fıkrada, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği bildirilmiştir. Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 02.06.2010 tarih ve 2010/3-266-303 sayılı kararında da benimsendiği üzere; yargılama giderlerinden sayılan ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323., Avukatlık Kanununun 169. ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1. maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücreti, haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir. Zira haksız davranışta bulunan bir kimsenin bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması hukukun genel kurallarından olduğu ve davayı kazanan lehine takdir edilen vekalet ücreti yargılama giderlerine dahildir. Vekalet ücreti diğer giderler gibi mahkemece re’sen hüküm altına alınır. Vekalet ücretinin hüküm altına alınabilmesi için, tarafların talebi aranmaz.
    Yargılama giderleri arasında bulunan ve mahkemece re’sen hükmedilmesi gereken vekalet ücreti, açılan davada belirtilen esas hakka pek sıkı bir surette bağlı ve müstakil bir varlığı olmayan fer’i bir hak olması sebebi ile, asıl davada hükme bağlanması gerekir. Eğer mahkeme hükmünde vekalet ücretini tamamen veya kısmen unutmuş ve hüküm bu şekilde kesinleşmiş ise, lehine vekalet ücreti takdir edilmeyen taraf, vekalet ücreti takdir edilmesi için ayrı bir dava açamaz. Çünkü vekalet ücretine yalnız asıl davada ve re’sen hükme bağlanır. Asıl davada vekalet ücreti hükme bağlanmamışsa, bu husus temyiz sebebi teşkil eder ve lehine vekalet ücreti hükmolunmayan taraf hükmü temyiz edebilir.
    Somut olayda, kısmen kabul kararı verilen davada taraflar yararına hernekadar davanın kabul ve ret olunan kısmının tersi oranında avukatlık ücretine hükmedilmiş ise de, davalı tarafın asıl hükmü temyiz etmediği gözetildiğinde hükmün bu kısmının kesinleştiği, davalı avukatının tavzih değil maddi yazım hatasının düzeltilmesini istemesine karşın verilen tavzih kararı ile değinilen hususun değiştirilmesinin mümkün olmadığı belirgin olup, kaldı ki, davalı aleyhine olan hüküm kısmının miktar itibariyle de kesinlik sınırı içerisinde kaldığı gözetildiğinde istemin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen 16.05.2014 günlü kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi