3. Hukuk Dairesi 2020/1510 E. , 2020/3815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki cezai şartın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile arasında SSK’lı hastaların kabul ve tedavilerine ilişkin her yıl yenilenen sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalandığını, 2011 yılında tedavi gören hastalardan fazla ilave ücret alındığı belirtilip yersiz ödeme yapıldığı gerekçesiyle davalı kurum tarafından cezai işlem uygulandığını, işlemin sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, sadece kredi kartı ödemeleri baz alınarak yapılan incelemeyle fazla ilave ücret alındığı sonucuna varılamayacağını ileri sürerek, 04.02.2014 tarihli işlemin iptalini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; davalı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 04/06/2018 tarihli ve 2015/34929 E., 2018/6504 K. Sayılı ilamı ile "... Davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. ...Uyuşmazlığın çözümünde, bilimsel teknik inceleme gerektiği açıktır. Ne var ki mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, cezai işleme konu eyleme ilişkin inceleme sadece muhakkik raporu ve dosyadaki belgeler üzerinden yüzeysel olarak yapılmıştır. Bu sebeple bilirkişinin raporunun hükme esas alınması hatalıdır. Yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulamaz. Davacı hastaneye ait taşındığı belirtilen arşiv kayıtları da getirtilerek, SUT hükümleri de değerlendirilmek suretiyle konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden Mahkeme, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalı kurumun yaptığı işlemin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Bozma ilamı öncesi dosyaya kazandırılan 17/11/2014 tarihli bilirkişi raporunda 13/11/2009 tarihinde yürürlüğe giren Özel Hastanelerin Puanlandırılması ve İlave Ücret Alınması Hakkında Yönerge"nin 5. Maddesi 1. Fıkrasına göre oluşturulan komisyonca aynı yönergenin 7, 8, 9, 10 ve 11. maddesindeki kriterler esas alınarak hastanelerin puanlarının ilan edildiği, bu puanlara göre de hastanelerin hastalardan alabileceği ilave ücret oranlarının 16/11/2009 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlendiği ve davacının işletmesinde bulunan davaya konu Hastane için belirlenen ilave ücret tavan oranının 2011 yılında %70 olduğu belirtilmiştir. Bozma sonrası dosyaya ibraz edilen 04/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise davaya konu Hastanenin hastalardan alabileceği ilave ücret oranının %30 olduğu bilgisine yer verilmiştir. Nitekim davalı taraf da temyize cevap dilekçesinde davaya konu Hastanenin alması gereken ilave ücret oranının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından %70 olarak esas alındığını, buna rağmen alınan ek ücretlerin bu oranın dahi üstünde olduğunu belirtmiştir. O halde Mahkemece, bilirkişi raporları arasındaki Hastanenin alabileceği tavan ücret oranına ilişkin çelişki giderilerek, belirlenecek olan doğru oran üzerinden hastalardan alınması gereken azami ek ücretlerin tespiti ile hastalardan alınan ücretlerin karşılaştırılması suretiyle SUT hükümleri de değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmuş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.