Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/724
Karar No: 2020/3819
Karar Tarihi: 01.07.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/724 Esas 2020/3819 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/724 E.  ,  2020/3819 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. HUKUK DAİRESİ


    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşmenin feshi kararının iptali ile cezai şart yönünden borçlu olmadığının tespiti davasında davanın kabulüne dair hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kurum işleminin konusuz kalması nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, eczane sahibi olduğunu, davalı kurumun 2012 yılı Eczane Protokolünün 5.3.14 maddesi gereğince sözleşmenin 3 ay süre ile feshine ve 1.863,69 TL cezai şart bedelinin ödenmesine karar verdiğini belirterek sözleşmenin feshi kararının iptali ile cezai şart yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince, 2012 yılı protokolünün 5.3.14 maddesinde tanımlanmış olan yönlendirme fiilinin gerçekleştirildiği sabit görülmemekle birlikte söz konusu fiilin 2016 yılı protokolü ile cezai şart ve sözleşmenin feshini gerektiren bir fiil olmaktan çıkarıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, sözleşmenin feshine ve cezai şarta ilişkin işlemin iptaline karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı eczacının yönlendirme fiilini işlediği kanaatine varıldığı ancak fiilin 2016 protokolü ile cezai şart ve sözleşmenin feshi sebebi olmaktan çıkarıldığı gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmiş; Hüküm, süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir.
    Dava, davalı kurum tarafından davacı eczacıya verilen cezanın iptali istemine ilişkindir. Davalı kurum tarafından davacı eczacı hakkında 2012 yılı protokolünün 5.3.14 maddesi gereğince fesih işlemi ve cezai şart bedelinin ödenmesi ihtarı uygulanmıştır. 2016 yılı protokolünün, davaya konu 5.3.14 maddesinin protokolün yürürlüğe girdiği 01.01.2016 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığı sabit olmakla beraber 6.12 maddesinde “Bu protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen eczacının yazılı talebi halinde; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesine neden olan fiil/fiiller için bu protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. 01.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şart gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler, konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz. Bu protokolün yürürlük tarihinden önce (5.3) numaralı maddede sayılan fiillerden dolayı sözleşmesi feshedilen eczanelerin yazılı talebi üzerine bu protokoldeki cezai şart ve fesih hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
    Bu aşamada, davanın konusuz kalması hakkında genel açıklama yapılmasında yarar görülmüştür.
    İlke olarak her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanır (28/11/1956 tarih ve 15/15 sayılı İBK). Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir nedenle dava konusunun ortadan kalkması halinde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır.
    Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun yada Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Bu durumda, mahkemenin, bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetmesi gerekmektedir.
    Yapılan bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık değerlendirildiğinde; yargılama sırasında taraflar arasında imzalanan protokol hükümlerinde değişiklik yapıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında en son imzalanan 2016 yılı protokolünün (6.12) numaralı maddesi gereği davacının 2012 yılı protokolünün (5.3) numaralı maddede sayılan fiillerden dolayı 2016 yılı protokolündeki cezai şart ve fesih hükümlerinin uygulanmasını talep etme hakkını dava açmakla kullandığı gibi davalı tarafın davaya konu işleminin protokollere göre doğru ve yerinde olduğu konusunda muaraza yaratmaya devam ettiğine göre davanın esası hakkında inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerektiğinden davanın konusuz kaldığından bahsedilemez.
    Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesince davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuş olması hatalıdır. Bununla birlikte her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince yönlendirme fiilinin sabit olduğuna kanaat getirilmiş ise de dosya kapsamından yönlendirme fiilinin oluşmadığı da açıktır. Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken istinaf talebinin kısmen kabulü ile davanın konusu kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 371. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01/07/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi