3. Hukuk Dairesi 2020/1490 E. , 2020/3820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki cezai şartın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı kurum ile aralarında 2012 yılı Optik Sözleşmesi bulunduğunu, davalı kuruma fatura ettiği bir takım reçetelere ilişkin kurum müfettişlerince hazırlanan rapor doğrultusunda davalı kurum tarafından 11/07/2013 tarih 88430792/04OPT/1451903/ 6.729082 yazı ile anılan sözleşmenin 5..3.9., 5.3.1., 6.1.10., 6.1.15. ve 6.1.19. maddeleri doğrultusunda cezai işlem tahakkuk ettirildidiğini, işlemin hukuki dayanaktan yoksun olup sözleşmeye aykırılık taşıdığını ileri sürerek, haksız cezai işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, cezai işlemin sözleşmeye uygun olduğunu beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tanık beyanları dikkate alınmak suretiyle yönlendirme isnadı ile uygulanan cezai işlemin dayanaksız olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalının temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 08/06/2016 tarihli ve 2015/5196 E., 2016/14679 K. sayılı ilamı ile; "...Mahkemece, sadece cezai işlemin dayanağı olan yönlendirme olgusu üzerinde durulmuş, cezai işleme konu reçete muhteviyatının hak sahiplerine verilmediği ve katılım payının tahsil edilmediği hususuna yönelik bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Diğer yandan, yönlendirme yasağına ilişkin olarak 07.03.2012 tarih 130195 reçete numaralı hak sahibi ... ile 14.04.2012 tarih 138207 reçete numaralı hak sahibi ... dinlenilmemiştir. Hal böyle olunca, cezai işlemin dayanağı reçete muhteviyatının hak sahiplerine verilip verilmediği ile katılım payının tahsil edilip edilmediği hususlarında inceleme ve araştırma yapılmalı, gerekirse dosya konusunda uzman bilirkişiye verilmeli, yönlendirme yasağı yönünden yukarıda belirtilen hak sahipleri dinlenilmeli, sonucu çerçevesinde bir karar verilmelidir. Karar bu yönler itibariyle usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiş, Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davalının reçete muhteviyatının hak sahiplerine verilmediğine ilişkin eylemin irdelenmediği yönündeki temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece beyanına başvurulan tanıklar ..., ... ve ..."nun reçete muhteviyatının hak sahiplerine verilmediği yönündeki eyleme ilişkin olmak üzere açık beyanlarına yer verilmediği anlaşılmaktadır. Dosyaya ibraz edilen 07/07/2018 tarihli Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda da bu eksiklik tespit edildiği üzere; bu eksiklik giderilmeksizin hüküm kurulmuş olması hatalıdır. O halde, Mahkemece, ..., ... ve ..."nun yeniden beyanına başvurularak reçete edilen gözlüklerin eksiksiz teslim alınıp alınmadığı üzerinde durulup bu kişilere ait reçete ile davalı Kuruma ibraz edilen bu reçetelere ilişkin faturalar da karşılaştırılmak suretiyle yeniden uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak reçete muhteviyatının hak sahiplerine verilmediği yönündeki eylemin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda değerlendirme yapılması gerekirken, eksik inceleme neticesinde bu eyleme yönelik davanın da kabulüne karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.