3. Hukuk Dairesi 2020/5524 E. , 2021/6446 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
MAHKEMESİ : DENİZLİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine dair yeniden esas hakkında verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; murisleri ...’nun 11/12/2012 tarihinde davalıya... adet küçük baş hayvan sattığını, ödemenin yapılmaması nedeniyle davalı aleyhinde Denizli 3. Noterliğinin 23/07/2013 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalının ise Çay Noterliğinin 29/07/2013 tarihli cevabi ihtarnamesinde borcunu ödediğini iddia ettiğini, alacağın henüz ödenmediğini, hayvanların davalıya devredildiğinin ilgili kayıtlar ile sabit olduğunu ileri sürerek; 133.500 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, bahsedilen alım satım ilişkisinde hayvan bedellerinin satış günü peşin olarak ödendiğini, bu denli yüksek meblağlı bir satışta bedel ödenmeden hayvanların teslim edilmesinin mümkün olmadığını, satış bedeli ödendiği için hayvanların sevkine müsaade edildiğini, davacılara borcu kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davacıların hayvan satışına dair iddiasını ispat etmesi karşısında satış bedelini ödediğini iddia eden davalının bu savunmasını ispat etmesi gerektiği, ancak davalının satış bedelinin ödendiğini usulüne uygun şekilde yazılı belge ile ispat edemediği gerekçesiyle; davanın kabulü ile 133.500 TL’nin temerrüt tarihi olan 30/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak miras hisseleri oranında ölen davacının mirasçıları olan ..., ... ve ...’a verilmesine karar verilmiş; karara karşı, davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; TBK"nın 207/2. maddesi gereğince sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, aksine bir adet bulunmadıkça satıcı ve alıcının borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlü oldukları, taşınır mal niteliğinde bulunan küçükbaş hayvanın davalıya tesliminden sonra bedelinin ileri bir tarihte ödeneceğini iddia eden davacının iddialarını kesin deliller ile ispatlayamadığı, yine küçükbaş hayvanın davalıya tesliminden sonra bedelinin ileri bir tarihte ödeneceği hususunda bir adet oluştuğunun davacı tarafından ispatlanamadığı, davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle; davalı tarafın istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, küçükbaş hayvan satışından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Eldeki davada; davacılar murisleri Vahittin"nin davalıya hayvan satışı yaptığını, ancak davalının bedelini ödemediğini ileri sürmüşler; davalı ise alım satım ilişkisini doğrulamakla beraber, söz konusu hayvanların bedelinin peşin olarak ödendiğini ileri sürmüştür.
Davacı teslim ettiğini ispat için tanık deliline dayanmış ise de, dava değeri dikkate alındığında olayda tanık dinlenmesi mümkün değildir. Davacı bu tür satışlar için senede bağlanmama konusunda teamül olduğunu ileri sürerek teslim hususunu tanık delili ile ispatlamak istemiştir.
Bilindiği üzere, tanık dinlenebilmesi için HMK"nın 200/2 maddesine göre davalının açık muvafakatının olması veya aynı Kanun"un 203/1-b maddesine göre bu tip satışların senede bağlanmadan yapıldığının yörede teamül haline gelmiş olması gerekir. Teamül unsurunun gerçekleşmesi, yeni bir çevrede herhangi bir hukuki işlemin devamlı olarak senede bağlanmamasının adet haline gelmesi ve bu hususun zaman içinde herkesçe uyulmak suretiyle istikrarlı bir nitelik kazanmış bulunması ve ayrıca kamuoyunda da bu teamüle inanılmış olması gerekmektedir.
Dosya kapsamı incelendğinde, Denizli Ticaret Odası Başkanlığına müzekkere yazılarak il genelinde hayvan alım satımı yapılırken ödemenin peşin olarak yapılıp yapılmadığı veya ne şekilde yapıldığı sorularak dosyaya gelen cevabi yazı ile yetinilmiş ise de, eldeki davada örf ve adet araştırması yönünden daha kapsamlı bir araştırma yapılması gerektiği kuşkusuzdur.Zira, davaya konu edilen küçükbaş hayvanların alım satımının peşin olarak mı yapıldığı, değilse ne gibi bir alım satım yönteminin izlendiği, bu yöntemin teamül teşkil edip edemeyeceğinin ilgili ziraat odası başkanlıkları, gıda tarım ve hayvancılık müdürlükleri ve ilgili yetiştiriciler birliklerinden araştırılması, yine davalı tarafın ticari bir işletmesi olup olmadığı, varsa buna ilişkin kayıtların da etraflıca araştırılması suretiyle öncelikle ticari örf adet olup olmadığı tespit edilmeli, var ise dosya kapsamında yer alan tanık beyanlarının da HMK’nın 203/1-b maddesi uyarınca dikkate alınması suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, bölge adliye mahkemesince yukarıdaki hususların da araştırılması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, aynı Kanun"un 373/2 maddesi uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.