Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16768
Karar No: 2018/4524
Karar Tarihi: 07.05.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/16768 Esas 2018/4524 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/16768 E.  ,  2018/4524 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi



    Asıl ve birleşen davaların davacısı, emekli aylığının geç bağlanmasından dolayı ödenmeyen aylıklar ile davalı Kuruma ödenen 5.300,00 TL faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm,davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava,davacının 14.05.2010 tarihli tahsis talebine istinaden aylık almaya hak kazandığının tespiti,davacının aylık bağlanması amacıyla yaptığı bağ kur prim ödemesinin iadesi ve davacıya 14.05.2010 tarihinden itibaren bağlanması gereken aylıkların faizi ile ödenmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece ,davanın kısmen kabulü ile,davacıya 14.05.2010 tarihli başvurusu üzerine 5510 sayılı yasanın 42.maddesi uyarınca 01.09.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile 01.09.2010-01.04.2011 tarihleri arasında hak ettiği 5.756,14 TL aylığın her bir aylığın ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 14.05.2010 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, bu tarihte bağ kur hizmet süresinin 01.06.1983-12.03.1998 arası 14 yıl 9 ay 11 gün olarak göründüğü ve prim borcu bulunmadığı, tahsis talebi sonrası vergiye kayıtlı olduğu sürelere göre 20.04.2000-30.09.2001 ve 01.01.2004-31.07.2004 arası bağ kur sigortalısı kabul edildiği ve buna göre prim borcu çıkarıldığı, davacının 28.03.2011 tarihinde 4.287,05 TL prim borcunu ödediği , bu tarihte tekrar aylık bağlanmasını talep ettiği,Kurum tarafından bağ kur prim borcunu 28.03.2011 tarihinde ödediğinden 01.04.2011 itibariyle aylık almaya hak kazandığı belirtilerek davacıya 6051 gün 1479 sayılı Yasa ve 01.04.1977-30.03.1978 ,01.07.1999-01.09.1999, 16.01.2007-13.05.2010 tarihleri arasında 1500 gün 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık süreleri ile 28.03.2011 tarihli tahsis talebine istinaden 506 SY geçici 81/B-A maddesine göre 01.04.2011 tarihinden itibaren aylık bağlandığı, davacının 01.06.1983-18.07.1986, 30.04.1992 -31.12.1993, 20.04.2000 -30.09.2001, 01.01.2004-31.07.2004 tarihleri arası vergi kaydı bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Yerel Mahkeme, ilk tahsis talebi sonrasında kurumca tespit edilen bağkur sigortalılık süresine göre bakiye prim borcu bulunduğu hususu 42.maddede düzenlenen 3 aylık süre içinde davacıya bildirilmiş olsa idi davacı tarafından fark primleri ödenebilecek iken, bu şekilde bildirim yapılmadığından , fark primlerin ödenme tarihi nedeniyle , davacıya geç aylık bağlandığı, tahsis talep tarihinden itibaren 3 aylık süre sonunda 01/09/2010 tarihinde davacı aylık alabilecekken kurumun hatalı işlemi nedeniyle aylık bağlanmasının geciktiği gerekçesine dayanarak davacıya 01/09/2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile mahrum kalınan 5756,14 TL aylığın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiş, zorunlu bağkur sigortalılığı nedeniyle davacı tarafından yapılan prim ödemelerinin iadesi istenemeyeceğinden, prim iadesine yönelik talep yerinde olmadığını belirterek bu talebi reddetmiştir.
    1479 sayılı Yasanın Yaşlılık Aylığından Yararlanma Şartlarını düzenleyen 35. maddesinin (a) fıkrasında ve 5510 sayılı Yasanın Yaşlılık Sigortasından Sağlanan Haklar ve Yararlanma Şartlarını düzenleyen 28. maddesinin 9. fıkrasında sigortalının yazılı istekte bulunması halinde yaşlılık aylığının bağlanabileceği düzenlenmiştir. Ayrıca, 1479 sayılı Yasanın aynı fıkrasında ve 5510 sayılı Yasanın aynı maddesinin 10. fıkrasında sigortalının talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması gerektiği belirtilmiştir.
    2829 sayılı sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak geçen hizmetlerin birleştirilmesi hakkında Kanun’un “Hizmet sürelerinin birleştirilmesi başlıklı 4. maddesinde, “Kurumlara tabi çeşitli işlerde çalışmış olanların hizmet süreleri, aynı tarihlere rastlamamak kaydıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasına hak kazanıldığında birleştirilir...” ve aynı Yasanın geçerli hizmet sürelerine dair 7. maddesinde yer alan,” 4. maddede belirtilen hizmet süreleri toplamına; itibari hizmet süreleri ile prim ödenmemiş süreler katılmaz.” şeklindedir.
    Öte yandan,5510 sayılı Yasanın geçici 17. maddesinde; “Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez.” düzenlemesi yer almaktadır.
    Somut olayda, davacının vergi mükellefiyeti nedeni ile 20.04.2000-30.09.2001 ve 01.01.2004-31.07.2004 arası ... sigortalısı olarak kabul edilmesine ilişkin Kurum işlemi yerinde olup, 1479 sayılı Yasanın 35. maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 28. maddesinde yer alan hükümler gereğince prim borcu bulunması nedeniyle davacıya 01/04/2011 tarihinden önce aylık bağlanmasına yönelik koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasa"nın geçici 17.maddesinden, 5 yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunan sigortalılar yararlanabileceğinden davacı geçici 17.madde kapsamına da girmemektedir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 07/05/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi