Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1687
Karar No: 2020/3859
Karar Tarihi: 02.07.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1687 Esas 2020/3859 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/1687 E.  ,  2020/3859 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ


    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasında davanın reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; ... Köyü, ... Mahallesi ... Koyu Mevkii 623 nolu orman bölgesinde 27.06.2011 tarihinde yangın çıktığını, ... .. Orman İşletme Şefliği tarafından düzenlenen 07.07.2011 tarihli tutanak ile, yangına elektrik nakil hatlarının sebep olduğunu, elektrik hatlarının bakım ve onarımından davalıların sorumlu bulunduğunun tespit edildiğini, davalılar hakkında ceza davası açıldığını belirterek; yangın nedeni ile meydana gelen 116.556,35 TL yangın söndürme gideri ve 22.341,00 TL ağaçlandırma gideri olmak üzere toplam 138.907,35 TL zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ayrı ayrı; olayda kusurlarının bulunmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    İlk Derece Mahkemesince; dava konusu orman yangınına ilişkin olarak davalılar hakkında taksirle orman yangınına neden olma, genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçlarından dolayı ceza davası açıldığı, ceza davasında keşif yapıldığı, bilirkişi raporu aldırıldığı, yangının enerji nakil hatlarından kaynaklanmadığının tespit edildiği ve yargılama sonunda davalı/sanıkların beraatine karar verildiği, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporları ile eldeki dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerden oluşan zararın davalıların eylemlerinden kaynaklandığına dair yeterli delil bulunmadığı, davalıların ihmallerinin olduğuna dair kusur atfedilecek somut bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; davaya konu yangının elektrik nakil hatlarından kaynaklandığı konusunda kolluk kuvvetleri ve orman idaresi tarafından kesin bir tespit yapılmadığı, olay sırasında mevcut olan rüzgarın enerji nakil hattındaki telleri birbirine değdirdiğine dair herhangi bir iz ve emarenin bulunmadığı, ceza yargılamasında da yangının enerji nakil hattından kaynaklandığının tespit edilemediği ve sanıklar hakkında beraat kararı verildiği, davacının yangının yüksek gerilim hattı ve trafosundan kaynaklandığını ispatlayamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklandığı iddia olunan yangın nedeniyle, maddi zararın tazminine ilişkindir.
    6098 sayılı yeni Türk Borçlar Yasası’nın 69’uncu ve önceki 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 58’inci maddelerinde “bir binanın veya diğer yapı eserlerinin malikleri, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden” sorumlu ve bir kusurları söz konusu olmaksızın “doğan zararı gidermekle yükümlü” tutulmuşlardır. Bu sorumluluğa öğretide “kusursuz sorumluluk” veya daha geniş tanımıyla “kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu” denilmektedir. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik, ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi ) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
    Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığının çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.
    Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğunu ortadan kaldıran, bir başka deyişle, zarar ile yapımdaki bozukluk ve özen eksikliği arasında uygun “nedensellik bağı”nı kesen nedenler ise mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru ve üçüncü kişinin kusuru olarak belirlenmiştir.
    Buna göre, elektrik iletim direkleri de maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan, elektrik iletim direklerinin sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 266.maddesinde hakimin bilirkişiye başvurması gereken haller; çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren haller olarak düzenlenmiştir. Yine aynı Kanun"un 281.maddesinde mahkemenin bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da isteyebileceği ve gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği ayrıca 282. maddesinde de hakimin, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği açıklanmıştır.
    Ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir. Öğreti ve uygulamada hukuk hakiminin, maddi olaylara ve özellikle fiilin hukuka aykırılığına ilişkin olarak ceza hakimi tarafından yapılan tespitlerle bağlıdır. Hukuk hakiminin
    ceza mahkemesi kararındaki maddi olgularla bağlılığının ölçüsü; beraat kararında suçun sanık tarafından işlenip işlenmediğinin kesin olarak, delilleriyle tespit edilip edilmediğidir. Ceza mahkemesinin, kusurun ve zarar miktarının takdiri hususundaki kararı, fiilin işlendiği sabit olduğu halde, kusurluluğa ya da kusursuzluğa ilişkin saptaması, hukuk hakimini bağlamaz. Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin kusura ilişkin değerlendirmesiyle ve buna etkili tespit edilen olgularla bağlı kalmaksızın, taraflarca ileri sürülen delilleri toplayıp tümünü birlikte değerlendirerek bir sonuca varmalıdır.
    Dosyanın incelenmesinde; davalılar ..."nin, yangına konu ... Mahallesinden ... Sitelerine giden elektrik enerji nakil hattının ... Sitesine kadar olan kısmında işletme sorumlusu oldukları, davalı ..."in ise... Sitesinde daire sahibi ve site yetkilisi olduğu, jandarma tarafından düzenlenen olay yeri görgü ve tespit tutanağında; elektrik hattının dibinden bir toz bulutunun havaya kalktığını, sonrasında ormanlık alan içerisinde dumanlar çıktığını, çok kısa süre sonra alevlerin yükselerek etrafa yayıldığını, ayrıca yüksek gerilim hattına ait elektrik tellerinin rüzgarın etkisiyle temas ettiğinin ve sesler geldiğinin duyulduğunu, ayraç direğin dip kısmında ve bir sonraki direğin dibinde küllerin olduğunun belirtildiği, Orman İdaresinin 07.07.2011 tarihli tutunağında ise olay anında fırtına olduğunun beyan edildiği, Meteroloji Genel Müdürlüğünün 04.06.2013 tarihli yazısına ekli meterolojik bilgiden de, olay günü havanın rüzgarlı olduğu anlaşılmıştır.
    Diğer taraftan, dava konusu yangın nedeniyle yapılan soruşturma kapsamında olaya ilişkin görgüleri bulunan tanıkların alınan ifadelerinde özetle; yangına enerji nakil hatlarının sebep olduğunu belirttikleri anlaşılmıştır.
    İlk derece Mahkemesinin 15.10.2015 tarihli celsesinde keşif yapılmasına karar verilmiş ancak sonraki celselerde ceza davasında verilen beraat kararı nazara alınarak ceza davasının kesinleşmesi beklenilmiş, böylece dosya kapsamında keşif yapılmayıp bilirkişi raporu da alınmamıştır.
    Davaya konu yangın nedeniyle, davalılar ... İşletmesinde müdür olarak görev yapan dava dışı ... hakkında genel güvenliği taksirle tehlikeye sokulması suçundan, davalı/sanıklar... hakkında taksirle orman yangınına neden olma suçundan açılan ceza davasında; hükme esas olan ve ..."dan talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda; 14.07.2011 tarihinde... Elektrik Dağıtım A.Ş.... tarafından tespit talebinde bulunulması üzerine yapılan keşif sonucu Elektrik Teknik bilirkişisi tarafından hazırlanan 26.07.2011 tarihli raporda enerji nakil hattında yangın çıkması için teknik bir belirtinin olmadığının tespit edildiği nazara alınarak enerji nakil hattında iletkenlerin birbirine değmesi veya izolatör çatlağı kanalı ile topraklanmış direğe değmesi neticesinde seksiyoner sigortası atacağı, gereğinde ana merkezdeki disjoktör açacağı iletkenler birbirine değerse aynı zamanda birbirine değen noktalarda aklardan iletkenlerin hasarlanacağı, kış aylarında veya yağmurlu havalarda zaman zaman izolatörlerde korozyonlar olabileceği bu korozyonların yaz aylarında olmayacağı, yangının enerji nakil hattından kaynaklanmadığına ilişkin görüş bildirildiği görülmüştür.
    Davalılar ve dava dışı Ali Karabıyık hakkında açılan ceza davasının yapılan yargılaması neticesinde; bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların suçsuzluk karinesini ortadan kaldıracak güçte delil bulunmadığı ve şüpheden sanığın yararlandırılmasının temel bir hukuk ilkesi olduğu gerekçesiyle davalılar .. İşletmesinde müdür olarak görev yapan... hakkında genel güvenliği taksirle tehlikeye sokulması suçunu ve davalı/sanıklar ... hakkında taksirle orman yangınına neden olma suçunu işledikleri sabit olmadığından 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca sanıkların müsnet suçlardan ayrı ayrı beraatine karar verildiği ve kararın Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 15.05.2017 tarihli ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Böylece, ilk derece mahkemesince dava konusu yangının çıkış nedeni ve davalıların sorumluluğunun tespitine yönelik bilirkişi raporu alınmadan, olay tarihindeki mevzuat uyarınca sorumlulukları açıklığa kavuşturulmadan, ceza davasında da suçun işlenmediği hususunda kesinlik bulunmayan beraat hükmünün görülmekte olan dava yönünden bağlayıcı olmadığı dikkate alınmadan hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    O halde; ilk derece mahkemesince yapılacak iş; ceza dosyasındaki delil yetersizliğine yönelik beraat kararının bağlayıcı olmadığı dikkate alınarak; uzman elektrik bilirkişilerinin de içinde bulunduğu, 3 kişilik bilirkişi kurulundan olay tarihindeki mevzuat ve kusursuz sorumluluk ilkesi gereği rapor alınarak, öncelikle yangının çıkış nedenini duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespit etmek ve davalıların yangının meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı ve dolayısıyla meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadığı konusunun net olarak belirlenmesinden sonra hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurmak olmalıdır.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371.maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 02/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi