10. Hukuk Dairesi 2014/12607 E. , 2014/18397 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Bakırköy 28. İş Mahkemesi
Tarihi :03.04.2014
No :2013/457-2014/111
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 79/10 ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 86/9. maddeleri olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Davacılar murislerinin davalı işverene ait çiftlik işyerinde, 01.01.1999-31.12.2009 tarihleri arasında, bildirilmeyen sigortalı hizmetlerin tespiti istemli davada, yargılama aşamasında davacının vefatı üzerine, mirasçıları davaya dahil edilmiş, Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir.
Eldeki dava dosyasına konu olayda; mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Davalı işverenin çiftlik işyerinde 07.08.2012 tarihinde yapılan denetim sonucu düzenlenen rapor ve eki tutanak içeriğinde; davacı ve eşinin çiftlikte birlikte çalıştığının görüldüğü, davalı işverenin, davacı ve eşinin 01.01.2000 tarihinden itibaren hayvanlara bakarak bekçilik yaptıkları ve asgari ücret aldıklarını beyan ettiği ve tutanağı imzaladığı, davacının da parmak basmak suretiyle bu beyanları doğruladığı, 10.08.2012 tarihinde ise, davalının Kuruma başvurarak, davacının çalışmasının bulunmadığını, davacının eşinin çiftlikte çalıştığını belirttiği, davacı, eş ve çocuklarının çiftlik evinde yaşadıkları, Mahkemece, resen dinlenen tanık beyanları da dikkate alınarak, eşe yardım niteliğinde görülen çalışmalar nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu halde, Mahkemece yapılacak iş; işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla, müteveffa davacının eşinin açtığı dava dosyası da celbedilmek suretiyle, eldeki dava ile celbedilen dosyada dinlenilen tanık beyanları karşılaştırılmalı, çelişki olması halinde giderilmeli, davalının denetim raporunda yer alan beyanı ile sonrasında Kuruma yaptığı başvuru nedenleri araştırılmalı, dava konusu dönemde ilgili tarım müdürlüğünden çiftlikte yetiştirilen hayvan sayıları ve buna ilişkin tüm belgeler istenilmeli, mümkün olması halinde tarım müdürlüğünde görev yapan veteriner vb. kişiler dinlenilmeli, dava konusu dönemdeki muhtar ve azalar ile eski muhtar M. Y."ın tanık sıfatıyla resen beyanlarına başvurulmalı, varsa, işçi alacakları dosyası getirtilip incelenmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, böylece, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Davacı S.. D.."in, davanın açılmasından sonra karardan önce, bir başka ifade ile yargılama aşamasında vefat etmesi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 50 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28.maddeleri kapsamından “kişiliğin ölüm ile sona eriyor” olması hükmü gözetilerek, adı geçen davacının mirasçılarına yöntemince husumet tevcih edilerek, yargılamanın sürdürülmüş olması karşısında; karar başlığında ölü S.. D.. davacı olarak gösterilmek suretiyle, ölü kişi hakkında yazılı biçimde hüküm kurulması da isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacılara iadesine, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.