Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/677
Karar No: 2020/3893
Karar Tarihi: 02.07.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/677 Esas 2020/3893 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/677 E.  ,  2020/3893 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının kısmen kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile imzalanan Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi kapsamında sağlık hizmeti sunduğunu, Kasım 2013 döneminde sunduğu sağlık hizmetine karşılık, davalı kuruma faturalandırdığı ve hak ettiği alacaktan 256.654,40 TL kesinti yapıldığını belirterek, söz konusu kesintinin mevzuata aykırı olduğunun tespitine verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince; bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne, davalı kurum tarafından yapılan kesintinin 255.993,15 TL"sinin hukuka aykırı olduğunun ve davacının 255.993,15 TL"den borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/1100 Esas ve 2016/815 Karar sayılı ilamının usul ve yasaya uygun olduğundan davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz temyiz edilmiştir.
    Dava, davacı tarafından sunulan sağlık hizmeti gereği, davalı kuruma fatura edilen bedelden kesinti yapılmasına ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince bilgisine başvurulan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda; dava konusu kesintilerin her biri ayrı ayrı değerlendirilerek 85.779,45 TL"lik kesintinin yerinde olduğu, 171.874,92 TL"lik kesintinin ise yerinde olmadığı belirtilmiş, ek raporda ise 661,25 TL"lik kesintinin yerinde olduğu, 255,993,15 TL"lik kesintinin ise yerinde olmadığı belirtilmiş, mahkemece, asıl ve ek rapor arasında çelişki olmadığı, şeklen çelişki görünen hususun ilk rapora itirazların karşılanması neticesi ortaya çıkan sonuç olduğu gerekçesiyle, ek rapor hükme esas alınmış, Bölge Adliye Mahkemesince de bilirkişi asıl ve ek raporun oldukça detaylı olduğu, uyuşmazlık konusundaki tüm tıbbi belge ve deliller ile idari soruşturma kapsamında dinlenen tanıkların beyanlarının sözleşme ve mevzuat hükümleri ile birlikte kliniklere göre ayrı ayrı değerlendirilmesini içeren nitelikte gerekçeli ve uyuşmazlığı çözücü yeterlilikte olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı tarafın istinaf istemini reddetmiştir.
    HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
    HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hasta bazında yapılan tedavilerle ilgili belgelerin değerlendirilmesinde bir kısım kesintilerin yerinde olduğunun belirtilmesine karşın, ek raporda bu hususun sehven yazıldığının belirtildiği, aynı zamanda ek raporda yine bir kısım kesintilerin ayrı ayrı açıklaması yapılarak kesintilerin yerinde olduğunun belirtilmesine karşın toplamda bu kesintilerin yerinde
    olmadığının tespit edildiği anlaşılmakta olup, raporun hatalar içerdiği ve kendi içerisinde çelişkili olduğu görülmüştür. Bu nedenle söz konusu rapor, hüküm kurmaya, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli değildir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, raporlar arasındaki hata ve çelişkileri giderecek şekilde, somut verilere dayalı, gerekçeli taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi