10. Hukuk Dairesi 2020/11761 E. , 2021/12333 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
No : 2019/4433-2020/1271
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın feri müdahil Kurum vekili ile davalılardan .... Tarım San ve Tic.AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, 01/01/1995-01/06/2009 tarihleri arasında Kuruma eksik bildirilen çalışmalarının ve fiili hizmet zammı sürelerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı ... San. ve Tic. A.Ş. vekili, talebin hak düşümüne uğradığını, davacının davalı tarafından ihale edilen işler kapsamında ihale alan şirketlerde çalıştığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Feri Müdahil vekili, talebin hak düşümüne uğradığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince , “davacının davasının kısmen kabulüne,
1-Davacının davalı ....Tarım Sanayii ve Ticaret A.Ş nezdinde,
A- Davalı...İnşaat Taah. Tic.Ltd. Şti."ye ait işyerinde 20.04.1995-31.03.2006 tarihleri arasında,
B- Davalı ....İnşaat Nakliyat Tahmil Tah. Taah. İth. İh. Tic.Ltd. Şti."ye ait işyerinde 01.04.2006-31.01.2008 tarihleri arasında,
C- Davalı.... İnşaat Nakliyat Tah. Tem. Taah. Tic.Ltd. Şti."ye ait işyerinde 01.02.2008-01.06.2009 tarihleri arasında asgari ücret üzerinden 5.081 gün çalıştığının tespitine, sigortalı olarak gösterilen 855 günlük kısmın dışlanarak, sigortasız çalışılan 4.226 gün hizmetin tespitine,
2- Davacının 20.04.1995-17.04.2008 tarihleri arasında geçen 4.677 günlük çalışması karşılığına denk gelen 1.170 gün itibari hizmet süresi bulunduğunun tespitine
3- Davacının 01.01.1995-19.04.1995 tarihleri arasına ilişkin hizmet tespiti ve itibari hizmet süresinin tespitine yönelik talebi ile 18.04.2008-30.06.2009 tarihleri arasına ilişkin itibari hizmet süresinin tespitine yönelik talebinin reddine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye mahkemesince, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU NEDENLERİ
Feri müdahil Kurum, eksik inceleme ile karar verildiğini, kısmen kabul nedeniyle lehine vekalet ücreti verilmesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
Toros Tarım AŞ, davanın hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dinlenen tanıkların işveren aleyhine açılmış davaları bulunduğundan tarafsız olmadığını, işin azaldığı dönemlerde işçi sayısı da azaldığından davacının çalışmasının kesintili ve kısmi süreli olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ
Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Baki Kuru-Ramazan Arslan-Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, ... 1995, s. 231). Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani, bir davada taraf olabilmek için, ya, hakiki şahıs; ya da, hükmi şahıs olmak gerekir. Zira, taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder (Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, 7. Baskı, ... 2000, s.288). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile limtited şirketinin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerekir.
Dosya kapsamında bulunan ... Ticaret Sicil Müdürlüğünün 16.06.2017 tarihli cevabi yazısında, davalı...İnş.Nakl.Tahmil Tahliye İth.İhr.Tic.Ltd.Şti’nin tasfiyesinin sona erdiği 12.02.2015 tarihinde tescil edildiğinden kaydının terkin edildiği belirtilmiştir. Aynı şekilde, hakkında hüküm kurulan davalı ....İnş. Nak. Tahm. Taah. Temz. Tic. ve İhr. Ltd. Şti.’nin ticaret sicilinden terkin edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle bu şirketlerin terkin durumu, terkin edildikten sonra haklarında ilgili işverenler aleyhine açılıp devam eden davalar kapsamında Ticaret Mahkemesinden ihyaya dair karar alınıp alınmadığı yeniden araştırılarak; davalı şirketlerin Ticaret Sicilinden terkin edildiğinin anlaşılması halinde, tüzel kişiliği sona eren davalı şirketlerin ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması için davacı tarafa uygun bir süre verilerek, ihya yapılması için yasal prosedür işletilmek suretiyle davalı şirketlerin ihyasına dair karar alındıktan ve tasfiye memuru atandıktan sonra, tasfiye memuruna usulüne uygun olarak tebligat çıkarılıp, taraf teşkili sağlanarak, sonrasında karar verilmesi gerekirken, infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, feri müdahil Kurum vekili ve davalı ... AŞ vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde Toros Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş."ne iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 18/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.