22. Ceza Dairesi 2015/6459 E. , 2015/5507 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, kararın nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuğun kendisine atanan zorunlu müdafii ile bir araya gelmediği gibi kendisine müdafii atandığından da haberinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; zorunlu müdafiiye yapılan tebligatın geçersiz olduğu, suça sürüklenen çocuğun mahkumiyet hükmü kendisine tebliğ edilinceye kadar temyiz hakkı bulunduğu da gözetilerek öğrenme üzerine suça sürüklenen çocuğun 01.02.2013 tarihli temyiz talebinin süresinde yapıldığı kabul edilip mahkemenin 01.09.2010 tarih, 2009/479-2010/357 sayılı ek kararının kaldırılması suretiyle yapılan incelemede;
09.11.2008 olan suç tarihinin iddianame ve gerekçeli karar başlığına yanlış yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Nüfus kaydına göre, 01.01.1994 doğumlu olan suça sürüklenen çocuğun olay tarihi olan 09.11.2008 günü 15 yaşını tamamlamamış olduğu gözetilmeden, hakkında kurulan hükümde TCK"nın 31/2. maddesi yerine aynı yasanın 31/3. maddesi ile uygulama yapılmak suretiyle fazla cezaya hükmolunması,
2-01.03.2010 tarihi itibariyle 18 yaşını tamamlamadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuğun bahse konu tarih itibariyle savunmasının alınması esnasında müdafii hazır edilmeyerek CMK"nın 150/2. maddesine aykırı davranılması,
3-Mağdurun 10.11.2008 tarihli soruşturma aşamasında alınan beyanında, olaydan bir gün sonra çalınan çantasının içindeki telefonlar, bluetooth kulaklık, sigorta kartı, çeşitli evraklar ve hafıza kartı hariç içindekiler ile birlikte ... camii civarında boş bir inşaatta kolluk görevlilerince yapılan araştırmalar sonucu bulunduğunun belirtmesi karşısında; suça sürüklenen çocuğun pişmanlığa dayalı tam bir rızai iadesinin ve etkin pişmanlık şartlarının bulunmadığı gözetilmeden suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde TCK"nın 168/1. maddesi uyarınca indirim yapılmak suretiyle eksik cezaya hükmolunması,
4-Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümde TCK"nın 168. maddesinin aynı Yasanın 31. maddesinden önce uygulanması suretiyle, TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılması,
5-5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesinde daha önce hapis cezası ile mahkum olmayan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilmiş, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4. maddesinde "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde 11. fıkra hükmü uygulanır." şeklinde düzenleme yapılmıştır. Her ne kadar 5237 sayılı TCK"nın 50/6. maddesinde seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde tedbire çevrilen kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemeler karşısında 5237 sayılı TCK"nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına çevrilmesine karar verilebileceği sonucuna varılmaktadır. Bu itibarla suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceğine ilişkin ihtarın yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
6-5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin 21/07/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan (20 TL dahil) az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, 9.00 TL tutarındaki yargılama giderinin suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının korunmasına, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.