Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13132
Karar No: 2018/4635
Karar Tarihi: 09.05.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/13132 Esas 2018/4635 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/13132 E.  ,  2018/4635 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/01/1994-06/11/2006 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Dava, davacının 01/01/1994-06/11/2006 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01/04/1994-01/08/1994 tarihleri arasında dava dışı 1009019 sicil numaralı işyerinden bildirimlerinin yapıldığı, 1994-1998 yılları arasında davacının 2925 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olup prim ödediği, 02/03/1998-30/11/1998 tarihleri arasında davalıya ait ..."da bulunan 1026765 sicil numaralı işyerinden bildirimlerinin yapıldığı, 27/05/2006-24/08/2006 tarihleri arasında yine davalıya ait ..."da bulunan 1069240 sicil numaralı işyerinden çalışmalarının bildirildiği, 25/08/2006-06/11/2006 tarihleri arasında ise dava dışı 1285159 sicil numaralı işyerinden hizmetlerinin bildirildiği, davalı işverenin 01/01/1983-30/11/1998 ve 05/10/2001-31/12/2003 tarihleri arasında Şereflikoçhisar"da ve 01/01/2004-31/10/2011 tarihleri arasında ..."da vergi mükellefiyetinin bulunduğu, tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
    Sigortalılığın oluşması yönünden ilk koşul, taraflar arasında hizmet akdinin varlığına ilişkindir. Hizmet akdi B.K. 313. maddesinde belirlendiği üzere iş sahibi ile işçi arasında yapılan belli veya belli olmayan bir süre için görülen iş karşılığı ücret ödenmesini gerektiren bir sözleşmedir. Bu sözleşmede ana unsur iş ve ücrettir. 506 sayılı Yasa açısından hizmet akdini sadece bu unsurlara bağlı olarak kabul etmek mümkün değildir. Zaman ve bağımlılık unsurları hizmet akdinin ana koşulları olmak üzere 506 sayılı Yasa"nın öngördüğü hizmet sözleşmesi" bir veya birden fazla işveren ile çalıştırılan arasında oluşturulan, süreli veya süresiz belli bir zaman dilimi içersinde, işveren emir ve gözetimi altında, iş görmeyi hüküm altına alan hukuksal ilişkidir.Sigortalılığın oluşumu yönünden ilk unsur iş görecek kişinin belli bir zaman dilimi içerisinde, hizmetini işverenin emrine hasretmesidir. Bu zaman dilimi günün tüm süresini kapsayabileceği gibi, günün veya haftanın belli saatlerine de hasredilebilir. Haftanın veya ayın belli gün ve saatlerinde dahi çalışma söz konusu olabilir.
    Önemli olan düzenli bir çalışma ilişkisinin varlığıdır. Düzenli çalışma ilişkisinin varlığı iş akdinin zaman unsurunu ortaya koyar. Çalışanın, hizmetini belli zaman dilimi içerisinde, işveren emrinde ve onun vereceği direktif doğrultusunda gerçekleştirilmesi, hizmet akdinin ikinci unsuru olan bağımlılık unsurunu oluşturur. Hizmetin fiilen verilmesi her durumda, zorunlu değildir. İşverenin emir ve gözetimi altında hazır beklemek durumunda dahi bağımlılık unsuru gerçekleşmiş sayılır. Öte yandan, işverence gösterilen işlerin, çalışan tarafından, işveren emir ve direktiflerine uygun olarak görülmesi gerekir.Belirtilen bu iki ana unsurun birlikte gerçekleşmesi durumunda 506 sayılı Yasa açısından hizmet akdinin dolayısıyla sigortalılığın ilk koşulunun oluştuğu sonucuna varılır.
    Sigortalılığın ikinci koşulu 506 sayılı Yasa"nın 5. ve 8. maddelerinde öngörülen işin görüldüğü bir işyerinin bulunmasıdır. Bir işyerinin varlığının saptanamaması durumunda sigortalılığın gerçekleştiğinden söz edilemez.
    Üçüncü koşul eylemli çalışmanın varlığıdır. Yasal sigortalılıktan söz edebilmek için sigortalının işveren emir ve direktifleri altında, gösterilen işi yapması zorunludur. çalışmanın, kimi durumlarda, görülen işin, nitelik ve kapsamına göre devamlı sürmesi mümkün olmayabilir. Sigortalının, işveren emir ve nezareti altında verilecek işi yapmaya hazır bir şekilde beklemesi dahi bu koşulun gerçekleşmesi için yeterlidir.
    Sigortalı sayılabilme yönünden gerek ücretin kendisi, gerekse ödenme biçim ve yöntemi zorunlu bulunmamaktadır. Parça başına ücret, götürü ücret, part-time çalışma karşılığı yapılan ödeme biçimleri sigortalılık koşullarını etkilemez.
    Somut olayda, davalı işverene ait Şereflikoçhisar"da ... sicil numaralı ve ..."da ... sicil numaralı iki farklı işyerinin bulunduğu anlaşıldığından her iki işyerine ait kayıtlar Kurumdan getirtilip bu işyerlerinin bordrolarında kayıtlı tanıkların beyanlarına başvurulmadan ve davacının gübre indirme-yükleme işinde çalıştığını beyan etmesi karşısında davacının piyasa hamalı yoksa sürekli hamal mı olup olmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, davalı işverene ait Şereflikoçhisar"da bulunan ... sicil numaralı ve ..."da bulunan 1069240 sicil numaralı işyerlerinin ne zaman kanun kapsamına alındıklarını belirlemek, bu işyerlerinin dava konusu döneme ait dönem bordrolarını getirtip bordrolarda ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak ve dinlenen tanıkların hizmet döküm cetvellerini Kurumdan getirtmek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle söz konusu işyerlerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının yaptığı işin hamallık olduğu anlaşıldığından piyasa hamalının sigortalı olamayacağını göz önünde bulundurarak davalıya ait işyerinde işlerin iş yerine bağlı sürekli hamallarla mı yoksa piyasa hamallarıyla mı yapıldığı hususunu, hergün hamala ihtiyaç olup olmadığını, davacıya her gün iş verilip verilmediğini, çalışmanın tam zamanlı çalışmaya dayanıp dayanmadığını, ücretin kim tarafından ödendiğini ve ödenen ücret miktarı ile nasıl ödendiğini (günlük, haftalık, aylık) belirlemek, davalı işyerine ait ihtilaf konusu dönem puantaj kayıtlarını, ücret tediye bordrolarını, hasta sevk kağıtlarını, yaptığı işe göre davacının isim ve imzasını taşıyan fatura, sevk ve irsaliye belgesi ile benzeri her türlü belgeyi getirtmek, ilgili meslek/ticaret odasından davalı işyerine ait kapasite raporunu, tüm vergi beyannamelerini getirtip gerektiğinde keşif yaparak işyerinin mekan ve büyüklüğünü/fiziki şartlarını, ciro, elektrik, su tüketimi ve her türlü veri gözetilmek suretiyle çalışması gereken sigortalı sayısını, alanında uzman ilgili meslek mensubu, mali müşavir ve hukukçudan oluşan bilirkişi heyetinden rapor alarak belirlemek, bu raporda dava konusu dönemdeki dönem bordrolarında çalıştığı bildirilen sigortalı sayısı ile de karşılaştırma yapılmasını sağlamak, davacının serbest meslek erbaplığından dolayı vergi veya Bağ-Kur kaydının bulunup bulunmadığını araştırmak, bu yönde piyasa hamallarının bağlı bulunduğu ...Odası vs. gibi bir oda veya dernek varsa davacının kaydı olup olmadığını sormak, yapılan işin niteliği dikkate alındığında kısmi çalışma yapılması mümkün olduğundan çalışmanın varlığını, süresini ve sürekliliğini, çalışmanın kısmi ya da tam gün olup olmadığını belirleyip bu konuda gerekli tüm soruşturmayı yapmak ve uyuşmazlık konusu hususu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümleyip tüm delilleri hep birlikte değerlendirip varılacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,
    09/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi