8. Hukuk Dairesi 2017/10259 E. , 2017/7711 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Takibin Taliki veya İptali
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte; borçlu vekili takip dayanağı ilama konu yargılamada borçluyu vekili olarak temsil etmiş olmalarına rağmen icra emrinde sadece müvekkilinin adının yazıldığını ve icra emrinin asile tebliğ edildiğini açıklayarak icra emrinin iptalini talep etmiştir.
Mahkemece dayanak ilamda borçlunun vekili olarak gösterilen Av. ..."in gösterildiği anılan bu vekilin ise ilama ait dava dosyasına karar tarihinden sonra ve takip tarihinden önce vekillikten çekildiğine dair dilekçe verdiğinden icra emrinde borçlu şirket vekilinin gösterilmemesinin usule aykırı olmadığı ve borçlu şirketin başka vekili tarafından icra dosyasına borçlu şirket vekili olarak icra dosyasına kaydedilmeleri için dilekçe verilmesi nedeniyle takipten ve icra emrinden haberdar olunduğundan bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir.
HMK"nun 73, 81, 82, 83 Avukatlık Kanunu"nun 41., Tebligat Kanunu"nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Anılan bu düzenlemeler gereğince tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başlar, yine bu tarihe göre takip kesinleştirilerek takibe devam işlemleri yapılır.
6100 sayılı HMK"nun 75.maddesi gereğince; vekalet veren bir davanın takibi için birden fazla avukata vekalet verebilir. Bu vekillerden her biri, vekaletten kaynaklanan yetkileri diğerinden bağımsız olarak kullanabilir; yani davayı tek başına takip edebilir.
Somut olayda; takip dayanağı ilama ait dava dosyası incelendiğinde; borçlunun (yani-ilamdaki davalının-... Akaryakıt Otom.Tic. San A.Ş-) ... 2. Noterliği"nin 08.01.2013 tarih ve 00580 yevmiye nolu vekaletnamede Av. ... ve Av. ..."nın ayrı ayrı vekil tayin edildikleri, ... 1.Asliye Tüketici Mahkemesi"nin ise takibe konu ilamının karar tarihinin 10.09.2015 olduğu, ilamda borçlunun (ilamdaki davalının) vekil olarak Av. ..."nın yer aldığı, anılan bu vekilin karar tarihinden sonra dava dosyasına 21.09.2015 tarihinde vekillikten çekildiğine ilişkin dilekçe verdiği, 17.09.2015 tarihinde Av. ..."nın gerekçeli kararının taraflara tebliği için dilekçe verdiği,ilamdaki davalının (takip borçlusunun) vekili olarak temyiz dilekçesini Av. ..."nın verdiği ,ilamdaki davacının gerekçeli kararı temyiz ettiğine dair temyiz dilekçesinin ilamdaki davalının (yani takip borçlusunun) vekili olarak Av. ..."ya tebliğ edildiği,temyiz formunda Av. ..."nın adının davalı vekili olarak yazıldığı,icra takibine ise 20.10.2015 tarihinde başlandığı ve borçlunun vekilinin adının takip talebi ve icra emrine yazılmadığı anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında ilamdaki davalının (takip borçlusunun) vekili olan Av. ..."nın dava dosyasında işlemler yapması nedeniyle ilamdaki davacı takip alacaklısının bunu bildiğinin kabulü gerekir. Ayrıca dosya kapsamından Av. ..."nın istifa ettiği ya da azledildiğine dair iddia ve bilgi-belge bulunmadığından icra emrinin anılan bu vekile tebliği gerekir.
Bu durumda yukarıda yapılan açıklamalar da dikkate alınarak icra emrinin vekile tebliği suretiyle takibe devam edilmesi yönünde hüküm kurulması gerektiği düşünülerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK" nun 366 ve 6100 HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK" nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 25.05.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.