Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8715
Karar No: 2021/12394
Karar Tarihi: 18.10.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8715 Esas 2021/12394 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/8715 E.  ,  2021/12394 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2019/798-2020/687

    İlk Derece Mahkemesi : ... 25. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalılardan Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkete ait işyerinde 1990 yılından 01/11/1998 tarihine kadar çalıştığını, sonra askerlik için ayrıldığını, askerlik sonrasında 01/06/2000 – 01/10/2005 tarihleri arasında motor tamircisi olarak çalıştığını, 6 ay başka işyeri nezdinde çalıştıktan sonra 07/04/2006 – 14/06/2007 tarihleri arasında tekrar davalı şirket işyerinde çalıştığını, işverenin davacının çalışmalarını Kuruma noksan bildirdiğini, iş akdinin haksız fesih edildiğini, ... 10. İş Mahkemesinin 2007/493 Esas sayılı dosyasında açtıkları alacak davasının kesinleştiğini belirterek; davacının davalı şirkete ait işyerinde 09/10/1994 – 01/11/1998 ve 01/06/2000 – 01/11/2005 tarihleri arasında hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:Davalı işveren vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın açılış tarihine göre 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, şirketin kuruluş tarihinin 12/06/1996 tarihi olduğunu, davacının 1996 tarihinde çıraklık okuluna devam ettiğini, davacının 10/10/1997 – 01/11/1998 tarihleri arasında şirkette sigortalı olduğunu, 20/10/2005 – 31/03/2006 tarihleri arasında başka işyerinde çalıştığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı Kurum vekili cevap dilekçesi ile; hak düşürücü sürenin geçip geçmediğinin incelenmesi ve iddianın belgeler ile inandırıcı delillerle ispatı gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARLARI
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
    İlk derece mahkemesince; “davanın kısmen kabulü ile davacının 09/10/1994 – 01/11/1998 tarihleri arasındaki hizmet tespitine ilişkin dava yönünden dosyanın HMK’nın 150. ve 320/4. maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına, 01/06/2000 – 01/10/2005 tarihleri arasında davacının fiilen asgari ücretli hizmet akdiyle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    1-Davacı vekili ile davalı Kurum vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.3 maddesi gereğince kabulüne,
    ... 25. İş Mahkemesi"nin 2018/346 E. – 2019/13 K. sayılı kararının kaldırılmasına,
    2-Davanın 09/10/1994 – 01/11/1998 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitine ilişkin talep yönünden HMK’nın 150. ve 320/4. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına,
    3-Davanın 01/06/2000 – 01/10/2005 tarihleri arasındaki hizmet tespiti talebi yönünden kabulü ile davacının bu tarihler arasında davalı işverene ait 1031893 sicil numaralı işyerinde asgari ücretle çalıştığının tespitine,
    IV-TEMYİZ SEBEPLERİ:
    Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı,Eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği, Gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle, Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Hizmet tespitine ilişkin davaların yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79 ve 5510 sayılı Yasanın 86/9. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, Yargıtay"ın yerleşmiş içtihatlarında vurgulandığı gibi davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiğinden, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekir.
    506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
    Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2003/21-43 Esas, 2003/97 Karar ve 26.02.2003 tarihli kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını ya da kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı ve işyerinden yapılan kısmi bildirimler, sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin, ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez. Bu halde ise hak düşürücü sürenin kesinti tarihleri dikkate alınarak her bir dönem bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işyerinden, adına 10/10/1997 – 01/11/1998 tarihleri arasında çalışma bildirilen davacının 25/11/1998 – 23/05/2000 tarihleri arasında askerlik yaptığı, 20.10.2005-31.3.2006 arasında davacı tarafından kabul edilen dava dışı 47614 sicil numaralı Dört yıldız Otomotiv Ltd Şti işyerinden bildirim yapıldığı, davacı vekilinin 16/01/2019 tarihli oturumda, 09/10/1994 – 01/11/1998 tarihleri arasındaki hizmet tespitine ilişkin davayı HMK.’nın 150. maddesi gereğince müracaata bıraktığını beyan ettiği, davacının 07/04/2006 – 14/06/2007 arasında tekrar davalı işyerinden bildiriminin bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Bölge Adliye Mahkemesince davacının 9.10.1994-1.11.1998 tarihleri arasındaki talebi yönünden verilen karar yerinde ise de, 1.6.2000-1.10.2005 tarihleri arasındaki süre yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır. Davacının çalıştığını kabul ettiği 20.10.2005-31.3.2006 tarihleri arasındaki dava dışı işyerindeki çalışmaları nedeniyle davalı işyerindeki çalışmasının kesintiye uğradığı açıktır. Davalı işyerinde geçen çalışmalarının tespitine ilişkin hak düşürü sürenin 31.12.2005 tarihinden itibaren başladığı ve 5 yıl içinde dava açılabileceği yasa hükmü gereğidir. Eldeki davanın ise 6.5.2011 tarihinde yani hak düşürücü süreden sonra açıldığı belirgin olup, davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince 1.6.2000-1.10.2005 tarihleri arasındaki süre yönünden davanın kabulüne dair verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının, HMK"nın 373/2. maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi