16. Hukuk Dairesi 2016/3761 E. , 2019/2808 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "dava ve temyiz konusu 122 parsel sayılı taşınmazın tapuda kayıtlı bulunduğu, mahkemece yapılan keşif, uygulama, toplanıp değerlendirilen delillerle belirlendiği, mahkemece bu yönler göz önünde bulundurularak hüküm kurulduğuna göre tarafların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile bu parsel yönünden hükmün onanmasına, dava ve temyiz konusu 83 parsel sayılı taşınmaz yönünden miras bırakandan kalan tüm taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanaklarının getirtilmesi, ...mirasçıları arasında paylaşılıp paylaşılmadığı, yapılan paylaşmada hangi paydaşa hangi taşınmazın düştüğü konusunda ortaya koyacakları delillerin toplanılması, paylaşma iddiasında bulunanın bu iddiasını kanıtlamak zorunda olduğu, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması, ayrıca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte iken Kadastro Mahkemesine aktarılan dava dilekçesinin 5. sırasında gösterilen “Evardı Mevkii”indeki doğusu ..., batısı yol, kuzeyi yol, güneyi ... taşınmazı ile çevrili bulunan taşınmazın kadastro tespiti sırasında hangi parsel numarası verilerek tespitinin yapıldığının araştırılması, dava konusu da dikkate alınmak suretiyle kadastro tutanağı ve eklerinin getirtilmesi ve bu davanın varlığı sebebiyle tutanağının kesinleşmeyeceğinin göz önünde tutulması, gerekli araştırma ve incelemenin yapılarak varılacak sonuca göre söz konusu taşınmaz yönünden de aktarılan dava gereğince bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 83 parsel sayılı taşınmazın...adına tapuya tesciline, davacı tarafın dava dilekçesinin 5. sırasında Çiftlik Köyü 122 ve 129 parsel sayılı taşınmazlar (Bu parseller tevhid olmakla Çiftlik Köyü 322 parsel içinde yer almaktadır) hakkında açtığı davanın sübut bulmadığından reddine, 122 ve 129 parsel sayılı taşınmazlar ayrı ayrı 4 pay kabul edilmek suretiyle 1 payının ..., 1 payının..., 2 payının ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davalı ... mirasçısı ... ve arkadaşları ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 83 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 1. maddesi uyarınca, kadastro hakimi, taşınmaz malların sınırlarını, arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek suretiyle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun öngördüğü tapu sicilini oluşturmak ve doğru, uygulanabilir, açık ve infazda tereddüt doğurmayacak nitelikte hüküm kurmakla yükümlüdür. Mahkemece dava konusu 83 parsel sayılı taşınmazda mirasçıların isim ve paylarının belirlenmesi mümkün bulunduğu halde 1921 yılında ölen ...adına tescil kararı verilerek hükmün infazında tereddüt yaratılması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Dava konusu 122 ve 129 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, çekişmeli 122 ve 129 parsel sayılı taşınmazların dayanağı 1311 tarih ve 10 sıra sayılı tapu kaydının tarafların ortak murisi ...adına kayıtlı iken yapılan satış ve intikaller sonucu kadastro çalışmaları sırasında 129 ve 122 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gördüğü, taşınmazların tapulu olması nedeniyle davacı tarafın davasının reddi gerektiği belirtilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacılar ... ve ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece, 129 parsel sayılı taşınmazın aktarılan dava kapsamında olduğu anlaşıldığı halde, taşınmazın kadastro tespiti sırasında dayanağı tapu kaydı keşifte yöntemince uygulanmamış ve dayanak tapu kaydının kapsamı belirlenmemiştir. Ayrıca, 22.11.1999 tarih ve 1997/10 Esas ve 1999/115 Karar sayılı dava dosyasında çekişmeli 122 parsel sayılı taşınmaz hakkında, davacılar tarafından açılan davanın reddi ile taşınmazın İbrahim Beceren adına tapuya tesciline dair verilen kararın davacılar ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin 10.05.2001 tarih ve 2001/2197 Esas ve 2717 Karar sayılı ilamıyla bu parsel yönünden hükmün onanmasına karar verildiği ve bu parsel yönünden mahkeme hükmünün kesinleştiği ve taşınmaz tapuya tescil edilmiş olduğu halde mahkemece eldeki temyize konu karar ile bu taşınmaz hakkında yeniden hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, öncelikle dava konusu 129 parsel sayılı taşınmazın tespitine dayanak 01.11.1950 ve 07.10.1983 tarih ve 9 sıra sayılı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm dayanakları ile getirtilmeli, sonrasında mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, tutanak bilirkişilerinin tümü ve fen bilirkişisini katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmaz başında icra edilecek keşif sırasında, taşınmazın dayanağı tapu kaydı ve yapılacak araştırmaya göre varsa tapu kaydının haritası uygulanıp, kapsamı 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmelidir. Ancak, tapu kaydının krokisi zemine uygun değilse ve uygulama kabiliyeti yok ise veya dayanak tapu kaydı harita-krokiye bağlı değilse tapu kayıtlarının sınırlarına itibar edilmeli; bu amaçla dayanak tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle okunup kayıtta yazılı hudutlar yerel bilirkişilere zeminde göstertilmeli, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmeli, kayıtta yazılı olup tapu kayıtlarının ihdası ve intikali sırasında hudutlarda ve miktarda değişiklik varsa bu değişikliğin nedeni, hudutların arz ettikleri özellikler hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, tapu kaydının revizyon gördüğü parsel ile bunlardan hükmen kesinleşenler varsa bu dosyalardaki kayıt uygulaması tapu kaydına kapsam tayin edilirken göz önünde bulundurulmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın evveliyatında kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, taşınmazı kimin, ne zamandan beri hangi hukuki sebebe dayalı olarak kullandığı, hususları sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazın tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu, komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiden uygulanan kayıtların hudutları ile kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir gerekçeli kroki ve rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte incelenip değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, dava konusu 129 parsel sayılı taşınmaza ilişkin bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması ve ayrıca daha önce kesinleşmiş olan 122 parsel sayılı taşınmaz hakkında yeniden hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.