3. Hukuk Dairesi 2020/2427 E. , 2020/4048 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde özetle; 09.10.2009 tarihli kira sözleşmesi ile ... plakalı aracı aylık 1.250 TL+KDV kira bedeli karşılığında 09.10.2009-09.06.2010 tarihleri arasında, 18.11.2009 tarihli kira sözleşmesi ile de ... plaka sayılı kamyoneti aylık 1.250 TL +KDV kira bedeli karşılığında 18.11.2009-17.07.2010 tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalıya kiraya verdiğini, davalının aylık kira bedellerini ve bu araçlara ait olup sözleşme süresi içerisinde ödenmesi gereken trafik cezalarını ödemediğini, sözleşme süresi dolmadan hiç bir açıklama yapılmaksızın sözleşmelerin tek taraflı fesh edildiğini, kira bedellerinin ve trafik cezalarının ödenmesi için Elazığ 1.Noterliği"nin 17/05/2010 tarih ve 12201 yevmiye numarasıyla ihtarname gönderdiğini, ihtar sonrası davalı kurumun 14.602 TL ödeme yaptığını belirterek araçların sözleşme imzalanmadan önceki 1 aylık kullanım ücreti olarak 2950 TL"nin, ödenmemiş 23.600 TL kira bedelinden 14.602 TL’nin mahsubu ile kalan KDV dahil 8.998 TL kira bedelinin, 566 TL trafik cezası bedelinin ve 132 TL noter ihtar bedelinin ihtar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, kiralanan araçların teslim tarihine kadar olan kira bedellerinin ve trafik cezalarının ödendiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hüküm, davacı tarafın temyizi üzerine; dairemizin 28.11.2017 tarihli, 2017/16334 E 2017/16590 K sayılı ilamıyla “Kural olarak sözleşme süresi henüz sona ermeden kiracı tarafından tek taraflı olarak kira sözleşmesini feshedilmesi halinde kiracı, kira sözleşmesinin süresi sonuna kadar olan kira
parasını kiraya verene ödemekle yükümlüdür. Ancak kiraya veren de bu süre içerisinde her halükarda kira parasının ödeneceği gerekçesiyle kiralananı kiraya vermekten kaçınmamalı, aynı koşullarla kiralananın kiraya verilebilmesi için beklenen çabayı göstermeli, böylece kiracı borçlunun zararının artmasına sebep olmaması gereklidir. Bu sebeple mahkemece kira sözleşmesine konu araçların aynı şartlarla ne kadar süre içinde yeniden kiraya verilebileceği hususunda konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle, araçların yeniden kiraya verilmiş ise bu süre de göz önünde tutularak belirlenecek makul süre kadar kira parasından davalının sorumlu tutulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş ve davacı tarafın sair temyiz itirazları reddedilmiştir. Bozma ilamına karşı davalı tarafça karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine dairemizin 22.11.2018 tarihli, 2018/2683 E 2018/11930 K sayılı ilamıyla davalı tarafın karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; bilirkişi raporu adırılmış, davacının araçlarını ihaleye katılarak davalıya kiraya verdiği, sözleşmenin feshinden sonra ihale dönemi olmadığı ve bu nedenle de araçların kısa sürede yeniden kiraya verilmesinin mümkün olamayacağı, davacının kendi kusuru ile davalının yükünü artırdığına dair delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve 11.664,17 TL"nin 25/05/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Mahkemece her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilememiştir. Şöyle ki, kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Yine bilirkişi de bozma ilamına uygun rapor hazırlamakla yükümlüdür. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
Dairemizin bozma ilamında; kira sözleşmesine konu araçların aynı şartlarla ne kadar süre içinde yeniden kiraya verilebileceği hususunda konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak, araçlar yeniden kiraya verilmiş ise bu süre de göz önünde tutulmak suretiyle belirlenecek makul süre kadar kira parasından davalının sorumlu tutulması gerektiği açıkça belirtilmiş olduğu halde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda makul süre belirlenmemiş, sözleşme süresinin sonuna kadar işleyecek kira bedeli üzerinden ve bozma ilamının kapsamı dışında kalmasına rağmen noter ihtar bedeli ve trafiz cezası bedeli de dahil edilerek hesaplama yapılmıştır. Bu durumda mahkemece, önceki bozma ilamı doğrultusunda alanında uzman bilirkişilerden, her iki kiralanan bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapılmak suretiyle piyasa koşullarında; kiralanan araçların aynı şartlarla ne kadar süre içinde kiraya verilebileceği hususunda rapor alınarak, bilirkişilerce tespit edilecek makul süre kadar kira parasına hükmedilmesi gerekirken, hatalı ve eksik bilirkişi raporuna dayalı olarak yanılgılı değerlendirme ile araç kiralama ihalelerinin bütçe yılının başında ve sonunda yapıldığından bahisle araçların kısa sürede kiraya verilemeyeceği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.