1. Hukuk Dairesi 2019/772 E. , 2019/1094 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Davacı; mirasbırakanları ...’ın 25/08/1997 tarihinde öldüğünü, mirasbırakanın ...4. Noterliği’nin 27.05.1997 tarih ve 5159 yevmiye nolu vekaletnamesi ile oğlu olan davalı ...’ı vekil tayin ettiğini, mirasbırakanın paydaşı olduğu 6945,19 m2"lik taşınmaz ile 1201 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının, mirasbırakanın ölümünden 4 gün sonra 29/08/1997 tarihinde anılan vekaletname kullanılmak suretiyle dava dışı ..."a devredildiğini, ...’ın bu taşınmazları 25/12/1998 tarihinde dava dışı ... "e, ...’in aynı gün davalı ...’ya, ..."nın da 05/01/1999 tarihinde davalı ..."a satış yoluyla devredildiklerini, işlemlerin diğer mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik ve yok hükmünde olduğunu ileri sürerek tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, mirasbırakanın ölümünden 16 yıl sonra açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, ilk satış işlemenin geçersiz vekaletnameye binaen yapıldığını, davalıların da bu durumu bilebilecek durumda olmaları nedeniyle iyi niyetli olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1921 doğumlu mirasbırakan ...’ın 25.08.1997 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacı kızı ... ve davalı oğlu... ile dava dışı oğlu ...’ın kaldığı, mirasbırakanın ...4. Noterliği’nin 27.05.1997 tarih ve 5159 yevmiye nolu vekaletnamesi (ölümden sonra da geçerli olacağına dair bir kayıt bulunmayan) ile, davalı oğlu..."yı vekil tayin ettiği, mirasbırakanın paydaşı olduğu 1201, 1211, 520 ve 524 parsel sayılı taşınmazların anılan vekaletname kullanılarak vekil... tarafından mirasbırakanın ölümünden 4 gün sonra 29.08.1997 tarihinde dava dışı ...’a, ... tarafından 24.12.1998 tarihinde dava dışı ... ’e satış suretiyle devredildiği, ... tarafından 25.12.1998 tarihinde trampa suretiyle davalı ...’ya temlik edildiği, davalı ... tarafından da 1201 ve 1211 parsel sayılı taşınmazların 05.01.1999 tarihinde davalı eşi ...’ye satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. ve 33. maddelerine göre; olayları bildirmek ve ileri sürmek taraflara, bu kapsamda nitelemeyi yapmak ve belirlenecek hukuki tavsifle ilgili olarak tatbik edilecek kanun hükümlerini tesbit ve tayin ederek uygulamak hakime aittir.
Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı, vekil edenin ölümüyle vekalet ilişkisi sona ermesine rağmen, vekaletname kullanılarak yapılan temlikle ilgili, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Hemen belirtilmelidir ki, 3. kişilere karşı vekalet ilişkisinin sona ermesi nedeniyle yolsuz tescile dayalı olarak açılan davalarda, bir ya da bir kaç mirasçının tek başına ve kendi miras payları oranında dava açabilmelerine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 701. ve 702. maddeleri karşısında yasal olanak bulunmadığı kuşkusuzdur.
Somut olayda, dava konusu taşınmazın terekeye dönüşü yönünde değil, miras payı oranında iptal ve tescili istenilmiş olup, dava dışı mirasçının davaya muvafakat etmesi ya da tereke temsilci atanarak huzuzunda davaya devam edilmesi halinde dahi davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır. Başka bir ifade ile davanın görülebilirlik koşulu yoktur.
Hal böyle olunca, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Davalı ...’nın değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.