Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6229
Karar No: 2019/6429

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6229 Esas 2019/6429 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/6229 E.  ,  2019/6429 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili 24/09/2013 tarihli dava dilekçesi ile..... köyü 2516 ada 9 parsel sayılı taşınmazın vekil edeni adına kayıtlı iken ..... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/39-396 sayılı kararı ile kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle tapusunun iptal edilerek orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiğini, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere 1.000,00.-TL tazminatın tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten işleyecek yasal faiziyle birlikle davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiş, 10/06/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere tazminat miktarını 29.815,50.-TL’ye yükselterek bu alacağın tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Hazine, davanın tapu iptali ve tescil kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde açılmadığı için süresinde olmadığını, Hazineye husumet yöneltilemeyeceği, ormanların özel mülke konu olmayacağını, tapu iptali ve tescil kararını mahkemenin verdiğini ve tüm işlemlerin kanunlar çerçevesinde yapıldığını, zarar olsa dahi bilirkişilerce fahiş miktarlarda tazminat hesabı yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 29.815,50.-TL"nin 21/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 21.06.2016 gün ve 2015/1888 Esas- 2016/7293 Karar sayılı ilamı ile “Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; taraflardan her biri, yapmış olduğu usûl işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Islahın kısmen veya tamamen olduğuna bakılmaksızın taraflar aynı davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. Ancak, ıslah işlemi harca tâbi bir işlem olup, ıslah edilen husus değer artırımı ise nispi tarifeye göre, değilse maktu harç yatırılmalıdır. Davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah harcının alınması gerekir.
    492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz” hükmü yer almaktadır. Bu kanuni düzenleme gereğince, ıslah edilen miktar yönünden bakiye nispi karar ve ilâm harcı ödenmeksizin sonraki işlemlerin yapılmasına olanak bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2013 gün ve 2013/21-445 E.- 2013/1625 K. sayılı kararında da bu görüş benimsenmiştir.
    Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde 1.000,00.-TL olarak açıkladığı tazminat talebini, 10/06/2014 tarihli dilekçe ile 29815,50.-TL’ye arttırmış ise de ıslah harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece, ıslah harcını tamamlamak üzere davacıya süre ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, harcı yatırılmayan ıslah beyanına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.” gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, ıslah harcının tamamlanmasının ardından davacının davasının kabulü ile 29.815,50 TL"nin 21/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından, tazminata konu 2516 ada 9 parselin kök parseli olan 622 parselin 1977 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırada 4.410 m² yüzölçümü ve tarla vasfı ile davacı ile birlikte 3. kişiler adına tescil edildiği, 2516 ada 9 parselin 01.07.1996 tarihinde imar uygulaması sebebi ile davacı adına 458,70 m² yüzölçümü ve tarla vasfı ile tescil edildiği, Orman Yönetimi tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu ..... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/39 Esas.- 2009/396 Karar sayılı kararıyla taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 21.07.2010 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 24.09.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle, tapu iptal kararının kesinleştiği tarih esas alınarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin TMK"nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 07/11/2019 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi