20. Hukuk Dairesi 2019/2638 E. , 2019/6444 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı Hazine vekili ve davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu; ..... kain 3482,33 m2 yüzölçümlü 1965 parsel ve 661,06 m2 yüzölçümlü 1966 parsel sayılı taşınmazlar 20/11/2013 tarihinde tarla vasfı ile ... adına tespit edilmişlerdir.
Davacılar; ......mevkinde bulunan 1965 ve 1966 parsellerdeki zeytinlik vasfındaki yerlerde yapılan kadastro tespitinde hatalı olarak bu yerlerin ... ve .... ... adına tespit edildiğini, taşınmazların babaları çalılıktan temizleyerek ıslah ettiğini ve bu arazileri üzerine zeytin ağaçlarını diktiğini, yaklaşık 40 sene boyunca ağaçlarının bakımını yaptığını, babaları vefat ettikten sonra aralarında paylaştıklarını, bu paylaşım sonucunda 1965 ve 1966 parsel ile belirlenen yerleri 25 yıl boyunca dört kız kardeş olarak zilyetliklerinde kaldığını, bu süre içerisinde de zeytinliklerinin bakımını yaptıklarını, hatalı yapılan kadastro tespitinin iptal edilerek kendi adlarına kayıtlarının yapılmasını talep ve dava etmişlerdir.
Yargılama sonunda mahkemece; dava konusu 1965 ve 1966 parsel sayılı taşınmazların evveliyatının 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi kapsamında orman sayılan yerlerden olan dava konusu taşınmazın zilyetlik ile mülk edinme şartları oluşmadığının ve taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının davacılara ait olduğu anlaşıldığından;
Davacı tarafından açılan .....mevkii, 1966 parsel ve ... mevkii 1965 parsel sayılı taşınmazlara yönelik tespitin iptali ve tescil talebinin reddine,
1-Dava konusu...mahallesi, 1966 parsel sayılı taşınmazın, zeytinlik niteliği ile ... adına kayıt ve tesciline,
Tutanağın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin terkini ile; 3402 sayılı Kanunun 19. maddesi gereğince taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının davacılar Aynur Aysal, ..., ..., ..."e müştereken ait olduğunun tespit tutanağının beyanlar hanesine şerh verilmesine,
2-Dava konusu ...... mahallesi, 1965 parsel sayılı taşınmazın, zeytinlik niteliği ile ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm dahili davalı Hazine vekili ve davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 23/10/1978 tarihinde ilan edilip kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ve 24/03/1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır. 766 sayılı Kanuna göre yapılan tapulama çalışması ise 03/06/1965 ilâ 03/07/1965 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiştir.
1- Davacı kişiler vekilinin temyiz itirazları yönünden; incelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme koşulları oluşmadığı, taşınmazın evveliyatının 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi kapsamında orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dahili davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yönünden; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu taşınmazların zilyetlikle kazanılma koşullarının oluşmadığı belirlenerek ve taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının davacılara ait olduğu anlaşıldığından; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesi gereği davacılar lehine zilyetlik şerhi verilerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dahili davalı Hazinenin açılmış bir davası olmadığının ve 6100 sayılı HMK"nın 26. maddesinde düzenlenen "taleple bağlılık ilkesi" gözetilmeyerek, dava dilekçesinde talep edilenden fazlasına hükmedilmesi suretiyle her iki parselin de "tarla" olan vasıflarının mahkemece re"sen, "zeytinlik" olarak değiştirilmesi doğru olmasa da bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden "hüküm" fıkrasının; (1-1) nolu bendinden "zeytinlik" kelimesinin çıkartılarak yerine "tarla" kelimesinin yazılması; yine, (2-1) nolu bendinden "zeytinlik" kelimesinin çıkartılarak yerine "tarla" kelimesinin yazılması suretiyle; düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
1- Yukarıda birinci bentte açıklanan sebeplerle davacı kişilerin temyiz itirazlarının REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2- İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu taşınmazların zilyetlikle kazanılma koşullarının oluşmadığı belirlenerek ve taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının davacılara ait olduğu anlaşıldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesi gereği davacılar lehine zilyetlik şerhi verilerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dahili davalı Hazinenin açılmış bir davası olmadığının ve 6100 sayılı HMK"nın 26. maddesinde düzenlenen "taleple bağlılık ilkesi" gözetilmeyerek, dava dilekçesinde talep edilenden fazlasına hükmedilmesi suretiyle her iki parselin de "tarla" olan vasıflarının mahkemece re"sen, "zeytinlik" olarak değiştirilmesi doğru değilse de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu nedenle "hüküm" fıkrasının; (1-1) nolu bendinden "zeytinlik" kelimesinin çıkartılarak yerine "tarla" kelimesinin yazılması; yine, (2-1) nolu bendinden "zeytinlik" kelimesinin çıkartılarak yerine "tarla" kelimesinin yazılması suretiyle; düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 07/11/2019 günü oy birliği ile karar verildi.