MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleştirilen dosya davacıları ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Kadastro sırasında çekişmeli ... köyü 103 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 210.477,03 m² ve orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş olup, tapuda da bu şekilde kayıtlıdır.
Davacı ... vekili asıl dosyaya sunduğu dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman idaresi adına tespit gördüğünü, bir kısmının müvekkiline ait olduğunu ve uzun zamandan beri müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek, tespitin iptali ile müvekkili adına tescilini, yine birleştirilen dosya davacısı ... birleştirilen dosyaya sunduğu 13/08/2010 havale tarihli dilekçesi ile; aynı taşınmazın bir bölümünün kendisi tarafından kullanıldığını beyan ederek, 103 ada 1 sayılı parselin içindeki bu alana ilişkin tespitin iptali ile kendi adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; asıl dosya davacısı ... ile birleştirilen dosya (2010/76 Esas - 2010/103 Karar) davacısı ... tarafından davalı kurum aleyhine açılan kadastro tespitine itiraz davasının reddi ile; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde kain 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu çalışmaları 24/02/2010 tarihinde ilân edilmiş ve dava açılmayan parseller yönünden kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişisi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 16/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.