12. Hukuk Dairesi 2018/14321 E. , 2019/17486 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İpoteğin paraya çevrilmesi sureti ile ilamlı icra takibinde, örnek 6 numaralı icra emri tebliği üzerine asıl borçlu ile ipotek borçlusu icra mahkemesine başvurularında, asıl borçlu tarafından yapılan ödemeden sonra yeni bir hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmeden takip başlatıldığını, işlemiş faiz tutarının fahiş olduğunu ve sair itirazlarını ileri sürerek takibin iptalini talep etmişler, mahkemece, asıl borçluya ihtarname tebliğ edildiği ve itiraz edilmediği, ipotek borçlusuna ise, ihtarname bila tebliğ iade edilmiş ise de, icra emri tebliği ile beraber takibin kesinleştiği, bu aşamada ipotek borçlusunca muaacceliyet ihtarı yapılmadığının ileri sürülemeyeceği gerekçesi ile ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak istemin reddine karar verildiği, kararın şikayetçilerce istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce, ipotek borçlusu yönünden şikayetin, icra emri tebliğinden itibaren yasal 7 günlük şikayet süresi içerisinde olmadığı, asıl borçlu yönünden ise bilirkişi raporunun yeterli olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği, kararın borçlular tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
İİK"nun 150/ı maddesi gereğince “borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayri nakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla kediye kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek ait tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149. madde uyarınca işlem yapar. İİK"nun 149. maddesi hükmüne göre ise icra müdürü borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir.
Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği edilmediği iddiasının sübutu halinde borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra emri göndermek suretiyle takip yapılması mümkün değildir.
Öte yandan, ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişiye, İİK"nun 150/ı maddesi gereğince hesap özeti gönderilmesi zorunluluğu bulunmamakta ise de; ipotek veren üçüncü kişi hakkında takip yapılabilmesi için Türk Medeni Kanunu"nun 887. maddesi uyarınca, alacağın kendisinden istenilmesi, yani muacceliyet ihtarının gönderilmesi gerekmektedir. Bir başka ifadeyle, söz konusu düzenleme gereğince, ipotekli taşınmaz maliki üçüncü şahsa ihbar yapılmadıkça, onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi başlatılamaz. Ayrıca belirtmek gerekir ki, İİK"nun 150/ı maddesinin son cümlesi; "Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması, Türk Medeni Kanunu"nun 887. maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer” hükmünü içermektedir.
Anılan madde hükmü gereğince, şikayetçi ipotek borçlusuna, icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekir. Bu husus kamu düzeninden ve takip şartı olup, İİK"nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbidir ve mahkemece re"sen nazara alınmalıdır.
Somut olayda, ipotek borçlusunun, kendisine hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmediği iddiası bulunup, bu husus süresiz şikayete tabi olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesi’nin adı geçen yönünden istemin süreden reddine ilişkin gerekçesi yerinde değildir.
Öte yandan; asıl borçlu şirket yönünden, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemeleri’nce, bilirkişi raporunun yeterli olduğu belirtilerek sonuca gidilmiş ise de; 08.8.2017 tarihli raporun incelenmesinde; alacaklının takip talebinde istediği asıl alacak tutarı olan 91.900,21 TL üzerinden değil, 130.221,01 TL üzerinden işlemiş faiz hesabı yapıldığı, bu suretle yapılan hesap sonucu takip tarihi itibariyle istenebilecek toplam alacak tutarının şikayete konu icra emrinde istenenden fazla hesaplandığı ve takipte istenen tutar, raporda hesaplanandan daha düşük olduğundan takibin yerinde olduğu sonucuna ulaşıldığı, ayrıca...’nin raporda, icra emrinde talep edilenden daha düşük tespit edilmesine rağmen mahkemece bu hususta değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda; taleple bağlılık ilkesi nazara alınarak, bilirkişice icra emrinde istenen asıl alacak olan 91.900,21 TL üzerinden işlemiş faiz hesabı yapılması gerektiği tabidir.
O halde ilk derece mahkemesince, ipotek borçlusu yönünden süresiz şikayete tabi olan ihtarname tebliğine ilişkin şikayetin esası incelenerek, asıl borçlu yönünden de ek rapor alınmak suretiyle icra emrinde talep edilen asıl alacak tutarı üzerinden işlemiş faiz ve... hesabı yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nin 06.6.2018 tarih ve 2017/2575 E. - 2018/1140 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, ... 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19.9.2017 tarih ve 2016/1121 E. - 2017/663 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 05/12/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.