9. Hukuk Dairesi 2019/478 E. , 2019/6084 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19/03/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde römorkor kaptanı olarak çalıştığını, izinde iken şirket tarafından ihtarname gönderilerek hiçbir neden gösterilmeksizin ihbar önelsiz ve tazminatsız olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini, en son 2641,00 TL net aylık ücret aldığını ileri sürerek; kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatı ile fazla çalışma ve yıllık izin alacaklarının tahsilini istemiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı, davacının son dönemlerde iş disiplinine uymayan bazı tutum ve davranışlarının tespit edildiğini, kendisinin defalarca uyarılmasına rağmen bu davranışlarına devam ettiğini, bu davranışları sonucu performansında düşüş meydana geldiğini, görevine devam etmesinin diğer personel ve 3.kişiler açısından ciddi mal ve can kaybı riski taşıdığından iş sözleşmesinin haklı nedenlerle 854 sayılı Yasanın 14.maddesi uyarınca ihbarsız ve tazminatsız olarak sona erdirildiğini, kötüniyet tazminatının kabulünün de mümkün olmadığını, davacının ücretinin maktu olarak ödendiğini, bu ücretin fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerini de kapsadığını, bu nedenle davacının fazla mesaiye ilişkin ücret taleplerinin hukuki dayanağı olmadığını, yine davacının yıllık izinlerinin kullandırılmadığına ilişkin beyanlarının gerçek olmadığını, davacının çalışmış olduğu dönemlere ilişkin yıllık izinlerini kullandığını savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
C) Yargılama Süreci ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 02.12.2013 tarih, ... Esas-2013/20703 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında özetle; davacının, davalıya ait gemide deniz taşıma işinde çalıştığı bu nedenle 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olmadığı belirtilerek, bu kanun hükümlerinin uygulanmasının hatalı olduğu ifade edilmiş ve bozma nedenine göre sair temyiz itirazları incelenmemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının Deniz İş Kanunu kapsamında çalıştığı ve davaya bakmakla görevli mahkemelerin genel mahkemeler olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Mahkemenin bu kararı da davalı vekilince temyiz edilmiş ve Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 06.04.2015 tarih, 2014/20358 Esas-2015/6377 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Bozma ilamında; işin esasına girilip Deniz İş Kanunu hükümleri dikkate alınarak taleplerin değerlendirilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, bu bozma sonrasında da davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Somut uyuşmazlıkta; davacının kötüniyet tazminatı talebinin, bozma kapsamı dışında kaldığı ve bu hususun davacı açısından usuli kazanılmış hak teşkil ettiği gerekçesi ile alacak hüküm altına alınmıştır.
Ne var ki, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin her iki bozma ilamı da usule ilişkin olup, uyuşmazlığın esasına dair bir bozma yapılmadığı dikkate alınmamıştır. Dolayısı ile bozma ilamları ile davacı lehine bir usuli kazanılmış haktan söz etmek mümkün değildir.
Bu sebeple, kötüniyet tazminatının kabulüne dair gerekçe hatalıdır.
Kötü niyetin varlığını ispat yükü davacı işçide olup, davalının iş akdini feshederken kanunun aradığı şekilde kötü niyetli olarak davrandığı hususunda davacı tarafından somut olarak ileri sürülen bir iddia olmadığı gibi kötü niyetin varlığının da ispat edilemediği anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerle, kötüniyet tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 2.037.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.