3. Hukuk Dairesi 2020/750 E. , 2020/4196 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
ARTEMİZ KARABIYIK VEK.AV....
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen işlemin iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılarak davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı idare tarafından tesis edilen protokolün 3 ay süreyle feshi, 7.977,72 TL cezai şart ve 24.091,45 TL reçete bedelinin tahsili işlemlerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yapılan işlemin sadece hasta beyanlarına dayandırıldığını, hastalara herhangi bir yönlendirme yapılmadığını, ilaç katılım payı yönünden ise, kuruma hiçbir kesinti olmadan faturalandırma yapıldığını, kurumun zararın olmadığını belirterek işlemin iptalini talep etmiştir.
Davalı; davacı eczanenin 5 hastayı yönlendirdiğini, yine 2 hastanın eczaneye ödemesi gereken 5 TL"yi ödemediğinin belirlendiğini, 2012 yılı protokolünün 5.3.6. maddesi gereği; katılım paylarının ödenmemesi nedeni ile 1 kez uyarılma, 7.977,72 TL cezai şart; 5.3.14.maddesi gereğince; 3 ay fesih ve 4.3.6.madde uyarınca da 24.091,45 TL reçete bedelinin tahsilinin gerektiğini, yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, eczaneden ilaç temini için yönlendirme yapıldığından söz edilmesi için gerekli koşulların oluşmadığı, ayrıca 6514 sayılı Kanun ile davalının yönlendirme eylemine bağlı olarak uyguladığı işlemin hatalı olduğu, ancak hastalardan ...,... yönünden, ilaç temini esnasında hastalardan alınması gereken muayene ücretlerinin alınmamış olması nedeniyle 2 hasta ile ilgili işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı ile davalı arasındaki protokolün 3 ay süreli feshi ve 16.113,73 TL reçete bedelinin tahsili yönlerinden iptaline, davacının 1 kez uyarılmasına, 7.977,72 TL cezai şartın ve 7.977,72 TL reçete bedelinin tahsili yönlerinden dolayı iptal isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, eczane tarafından katkı payının alınmadığını ileri süren davalı SGK"nın, bu iddiasını yasal delillerle kanıtlaması gerektiği, reçete tarihinde 5,00 TL olan katkı payının ödenip ödenmediğinin yaklaşık 1,5 yıl sonra hastalar tarafından hatırlanmış olması hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı, salt bu beyanlara dayalı olarak cezai işlem tesisinin hukuka aykırı olduğu, katkı payının alınmadığına dair başkaca bir delil de bulunmadığı gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın kaldırılarak davanın kabulüne, davalı Kurumun 24/11/2015 tarihli işleminin haksız olduğunun tespiti ile Kurum işleminin iptaline, muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından davacı eczacıya uygulanan uyarı, üç ay süreli fesih ve cezai şart ile reçete bedellerine dair cezai işlemin iptali istemine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının, ilaç katılım payı yönünden ileri sürdüğü temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
Davacı eczacı tarafından, ilaçların hastalara teslimi sırasında hastalardan alınması gereken ilaç katılım payının alınmaması nedeniyle 2012 yılı protokolünün 5.3.6. maddesine göre uygulanan cezai işlemin iptali talep edilmiştir. Sözleşmenin 5.3.6. maddesine göre hastalardan ilaç katılım payı alındığı hususunda ispat külfeti davacıda olup, davacı tarafından kurum sigortalısı hastalardan bu ödemelerin tahsil edildiğine dair herhangi bir yazılı delil ibraz edilmemiştir. Davalı tarafça ise, idari soruşturma dosyasında alınan hasta beyanlarına dayanılmıştır. Uyuşmazlık maddi vakıaya ilişkin olup, tanık dinlenmesi mümkündür. Kaldı ki; 6100 sayılı HMK"nun 31.maddesine göre hakimin davayı aydınlatma ödevi bulunduğundan davaya konu olan işlemin bizatihi konusu olmaları da dikkate alınarak İlaç katılım paylarının alınıp alınmadığı yönünden idari soruşturma dosyasında beyanları alınan hastaların mahkemece tanık olarak dinlenmesi gerekmekte olup bu hususta soruşturma dosyasındaki beyanlarla yetinilmesi hatalıdır.
O halde bölge adliye mahkemesince, cezaya konu protokolün 5.3.6. maddesi yönünden soruşturma kapsamında ifadesi alınan kişiler dinlenerek katılım payının ödenip ödenmediği hususu sorularak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 16/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.