Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1706
Karar No: 2020/4198
Karar Tarihi: 16.09.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1706 Esas 2020/4198 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/1706 E.  ,  2020/4198 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak gerekçe değiştirilmek suretiyle davanın kabulüne ilişkin hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, Antalya 5. İcra Müdürlüğü"nün 2013/6243 Esas sayılı dosyası ile 85.000,00 TL alacak talebi ile davalı tarafından hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip sebebi olarak ortaklık sebebi ile verilen 15.000,00 TL ve iş bedeli olarak 70.000,00 TL"nin gösterildiğini, davalı ile aralarında adi ortaklık sözleşmesi bulunmadığını, çocukluk arkadaşı olan davalı şirket yetkilisi ..."a, 27/11/2012 tarihinde davacı şirketi temsili sağlayan vekaletname verildiğini, ancak kötüye kullanması sebebiyle 18.01.2013 tarihinde azledildiğini, adi ortaklığı ispatlayacak yazılı delil bulunmadığını, 15.000,00 TL"nin davacı şirket ortağı tarafından davacı şirket hesabına yatırılması için vekil ..."a verildiğini, keza yapılan ödemede ortaklık kurulmasına dair bir ibareye de yer verilmediğini; iş bedeli olarak talep edilen bedelin ise, keşidecisi davacı şirket olan çeke ilişkin olduğunu, ancak çekin yansıtma faturasının karşılığı olarak davalı şirket tarafından taraflarına verildiğini, çekin karşılığının kalmadığını, keza çekin davacı şirket uhdesinde olmasının borcun ödendiğine karine teşkil ettiğini belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
    Davalı, davacı ile aralarında ... Otel"in Xside isimli kafesinin işletilmesi amacıyla adi ortaklık kurulduğunu, ancak davalı şirketin çek karnesinin olmadığını, bu nedenle kira sözleşmesinin davacı şirket adına yapıldığını, ayrıca davacı şirket tarafından davalı şirket yetkilisi ..."a geniş yetkiler içeren vekaletname verildiğini, davacı şirket hesabına yatırılan 15.000,00 TL ile ortaklığa ilişkin ilk adımın atıldığını, ortaklığa konu işletmenin üstünün kapanması konusunda kira sözleşmesinde madde olması üzerine, yapım işlerinin davalı şirket tarafından yapıldığını, bu iş bedeli için de tarafından dava dışı otele 120.110,00 TL"lik fatura düzenlendiğini, karşılığının ise; otel tarafından davacı şirketten alınan 50.000,00 TL ve 70.110,00 TL"lik çeklerle ciro edilerek ödendiğini, akabinde 70.110,00 TL"lik çekin, adi ortaklık kapsamında sorumlu olduğu kira bedeline ilişkin olarak karşılığı alınmaksızın davacı şirkete verildiği, bu yönde yansıtma faturasının da düzenlendiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince, davalı tarafından iddia edilen adi ortaklık ilişkisi ve takip konusu alacağın adi ortaklık nedeni ile yapılan ödemelere ilişkin olduğunun ispatlaması gerektiği, davacı tarafından adi ortaklık ilişkisinin varlığının kabul edilmediği, davalı tarafından bu konuda yazılı delil bildirilmediği, yemin deliline de dayanılmadığı, bu nedenle adi ortaklık ilişkisinin ispatlanmadığı, davalı şirket tarafından 15.000,00 TL"nin adi ortaklık nedeni ile davacı hesabına yatırıldığının ispatlanamadığı, yine ödeme aracı olan çekin bedeli tahsil edilmeden keşidecisine iadesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince, 70.110.00 TL tutarındaki çek, banka dekontu, fatura, yansıtma faturası, takipsizlik kararı ve alınan beyanlara, davacının defter kayıtlarına göre taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine yönelik açılmış bir dava olmadığı, adi ortaklık hakkında fesih ve tasfiye işlemleri tamamlanmadan, davalı şirketin tasfiye sonucunda payına düşen kısım tespit edilmeksizin, ortaklık inancıyla davacı şirketin hesabına yatırdığı 15.000.00 TL nakit para ve 70.110.000 TL tutarındaki yansıtma faturası nedeniyle verilen çek bedelini icra takibi yoluyla davacıdan talep etmesi mümkün olmadığı gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, sonucu itibariyle doğru olan anılan kararın gerekçesi düzeltilerek davanın kabulune karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Adi ortaklık sözleşmesi geçerlilik yönünden herhangi bir şekle tabi olmayıp, sözlü yapılan adi ortaklık sözleşmesi geçerli ise de; inkarı halinde, bu ortaklığın varolduğunu ileri süren kişinin, bu ortaklığı, HMK"nın 200.maddesi gereğince kesin delillerle ispat etmesi gerekir.
    Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür.
    Somut olayda, davacı taraf, ortaklık ilişkisini reddettiğine göre; ispat yükü bunu ileri süren davalı tarafa ait olacaktır. Her ne kadar bölge adliye mahkemesince taraflar arasındaki adi ortaklığın ispatlandığı kabul edilmişse de, dosya kapsamında adi ortaklık ilişkisinin tesis edildiğine dair yazılı veya sözlü bir sözleşme, irade açıklaması ya da irade uyuşmasının varlığı davalı tarafından kesin delillerle ispat edilememiştir.
    Ayrıca, davalı tarafça sermaye payının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine karşı davacı tarafından açılan menfi tespit davasının adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığı açıktır. Bu nedenlerle bölge adliye mahkemesinin adi ortaklık ilişkisinin ispatlandığı yönündeki kabulüne rağmen, açılan menfi tespit davasında fesih ve tasfiye yönünde inceleme yapılamayacağına yönelik gerekçesinin de kabul edilmesi mümkün değildir.
    Bu durumda, bölge adliye mahkemesince taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu ve ortaklık inancıyla davacı şirketin hesabına yatırdığı 15.000.00 TL nakit para ve 70.110.000 TL tutarındaki yansıtma faturası nedeniyle verilen çek bedelini icra takibi yoluyla davacıdan talep etmesinin mümkün olmadığı yönündeki yanılgılı gerekçe ile davanın kabul edilmiş olması doğru değil ise de sonucu itibariyle karar doğru olduğundan hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek hükmün değiştirilen gerekçe ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, dosyanın İlk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, kesin olmak üzere 16/09/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi