9. Hukuk Dairesi 2016/962 E. , 2019/6131 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının T.C. ..."nın asıl işveren olduğu, ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 04/03/2009 tarihinde hizmet akdiyle işçi olarak çalışmaya başladığını ve işten ayrıldığı 20/09/2013 tarihine kadar aralıksız olarak çalıştığını, davacının veri giriş görevlisi olarak çalıştığını ileri sürerek kıdem tazminatı ve fazla mesai ücret alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının T.C. ... çalışanı olmadığını, ... Eğitim ve Araştırma Hastanesince ihale edilen hizmet alımında son dönem ihalesini alan şirket çalışanı olduğunu, hastanenin 506 sayılı Yasa"nın 87. maddesi makamında asıl işveren olmadığını, ihale makamı olduğunu ve kendileri açısından bir sorumlulukları olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu ancak sözleşmeyi bozan taraf karşı taraftan ihbar tazminatı isteme hakkında sahip olmadığından davacının ihbar tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla mesai ücret alacağının hüküm altına alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının çalışma sürelerine ilişkin beyanda bulunarak davacıya fazla mesai ücret alacağının ödenmesi gerektiğini, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini belirtmiş ancak netice ve talep kısmında kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talep etmiştir. Daha sonra yargılama aşamasında davacı vekili daha tanıklar dinlenmeden, bilirkişi raporu alınmadan 2. celsede ihbar tazminatı talepleri olmadığını aslında taleplerinin fazla mesai ücret alacağı olduğunu, dilekçenin yanlış yazıldığını belirtmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da davacının kıdem tazminatı ve fazla mesai ücret alacağı belirlenmiş, davacı vekili dosyaya sunduğu ıslah dilekçesinde yeniden kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talep etmiş, daha sonra sunduğu dilekçesi ile aslında fazla mesai alacağının ıslah ettiğini, ıslah dilekçesindeki ihbar tazminatı ibaresinin sehven kaldığını belirtmiştir.
Mahkemece davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunduğu gerekçesiyle bu taleplerine yönelik değerlendirme yapılmış ve fazla mesai ücret alacağı hiç değerlendirilmemiştir.
Davacı vekilinin, dava dilekçesi ile ıslah dilekçesinde fazla çalışma taleplerini açıkça ihbar tazminatı olarak adlandırmış olmasının maddi hataya dayandığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki; dava dilekçesinde iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı olarak feshedildiğinin belirtilmesine ve aynı dilekçede günlük çalışma saatleri açıklanarak talepte bulunulmasına göre davacı vekilinin fazla çalışma ücreti yönünden talepte bulunulduğu açık olup bu yönde dosya içerisindeki bilirkişi raporu bir değerlendirmeye tabi tutularak fazla mesai ücret alacağı yönünden bir karar verilmesi gerekirken fazla mesai ücret alacağının hiç değerlendirilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre, mahkemece hüküm fıkrasında doğru bir şekilde davalı T.C. ... karar-ilam harcından sorumlu tutulmamış ise de, yargılama giderlerine harç katılarak, davalı Bakanlığa harç yükletilmesi hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.