23. Hukuk Dairesi 2015/6782 E. , 2018/3239 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkili arsa sahipleri ile davalı yüklenici şirket arasında 30.06.2010 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeye göre davalı şirketin taşınmazı inşaat ruhsatını almasından itibaren 12 ay içerisinde bitirip genel iskan alarak teslim edeceğinin kararlaştırıldığını, davacıların sözleşme hükümlerini yerine getirerek arsayı inşaata hazır boş halde sorunsuz olarak teslim ettiklerini ancak davalının sözleşmenin imzalandığı 30.06.2010 tarihinden itibaren halen inşaat ruhsatını almadığını ve inşaatı bitirip teslim etmediğini, şu anda da davalıya ulaşılamadığını, arsanın davalıya teslimi öncesi üzerinde davacıların her birine ait konutlar olduğunu, konutların aylık ortalama getirisinin 275 TL olduğunu, davacıların sözleşmenin geçerliliğine olan güvenlerinden dolayı zararı doğduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000 TL menfi zararlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmenin feshine karar verilebilmesi için öncelikle davalının temerrüdünün bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiği, sözleşmede inşaat ruhsatı alma yükümlülüğü davalı şirkete verilmiş ise de, şirketin bu yükümlülüğü tapudaki arsa sahipleri adına yerine getirebilmesi için müteahhite veya göstereceği kişiye tüm arsa sahiplerince verilmiş vekaletnamelerin bulunması gerektiği, davacılardan ..., ... ve ..."nun davalıya ya da gösterdiği kişiye ruhsat, vs. işlerle ilgili verdikleri bir vekaletname bulunmadığı, bu konuda vekaletname vermeden karşı taraftan ruhsat almasını beklemenin yasal olarak imkan dahilinde olan bir husus olmadığı, karşı tarafın edimlerini yerine getirmediğini iddia eden tarafın öncelikle kendi edimlerini yerine getirmesi gerektiği, davacı edimlerini tam yerine getirmeden sözleşmenin feshini isteyerek karşı taraftan talepte bulunamayacağı, vekalet verilmemiş olması nedeniyle davalının temerrüt olgusu gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, her ne kadar davacı arsa sahiplerinin edimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin gerekçesi oluşa uygun düşmemektedir.
../..
S.2.
Davalı yüklenicinin, sözleşmeden itibaren iki yıla yakın bir süredir inşaat ruhsatı başvurusunda bulunmadığı vekaletnameler konusunda da davacıları temerrüde düşürmediği anlaşılmaktadır. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre inşaat ruhsatı alınması için makul süre sözleşmeden itibaren altı aydır. Şayet yüklenici arsa sahiplerinin edimlerini gerçekleştirmesini bekliyor ise bunun için ihtarname çekmesi ve temerrüde düşürmesi gerekmektedir. Yüklenici tarafından ihtarname çekilmediği görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşme ve dava tarihi dikkate alındığında arsa sahiplerinin makul sürenin ve tahammül sınırlarının üstünde bir zamandır yükleniciden edimlerinin ifasını beklemekte oldukları anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen açıklamalar ve davacı arsa sahiplerinin temyiz nedenleri dikkate alınarak, taraflar arasında düzenlenen 30.06.2010 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeye dayalı yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.