(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/29879 E. , 2020/3214 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, 13.11.2010 – 05.03.2014 tarihleri arasında 3 yıl 3 ay 22 gün süresince mağaza sorumlusu olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere göre davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Uyuşmazlık davacının iş akdinin işverence haklı nedenle feshedilip edilmediği ve buna bağlı olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda; davacı, iş sözleşmesinin haklı bir neden olmadan işveren tarafından feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı ise, davacının 17.10.2013 tarihinde 1.500,00 TL ; 05.12.2013 tarihinde 1.000,00 TL ; 09.01.2014 tarihinde 500,00 TL ; 24.01.2014 tarihinde 1.000,00 TL ve 13.02.2014 tarihinde 2.500,00 TL tutarında madeni paranın bölge sorumlusu İbrahim Elçi’ye verildiğini , 15.02.2014 tarihinde davacının kasasında 2.500,00 TL’nin bulunmadığının tespit edildiğini , 14.02.2014 tarihine kadar mağaza kasasında bulunmayan paraların mevcutmuş gibi rapor edildiğini,bunun üzerine iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece,mağaza sorumlusu olan davacının kasadan bölge sorumlusuna bozuk para temini için para vermesi yetkisi dahilinde olsa dahi iade edilmemesi halinde düzenlemesi gereken evrakı düzenlememesi yahut gerçeğe aykırı olarak kasada bulunmayan miktarı varmış gibi düzenlemesi durumunun iyiniyet ve güven kurallarına göre ifa yükümlülüğünün ihlali olduğu ,byu durumda iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiği tespitiyle kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmiştir. Feshe konu edilmiş olan olay , davacının , davalı mağaza bölge sorumlusunda 17.10.2013 tarihinden itibaren değişik tarihlerde farklı tutarlarda ve en son 13.02.2014 tarihinde 2.500,00 TL tutarındaki madeni paranın verilmesi , verilen madeni para tutarının 14.02.2014 tarihine kadar kasada olması gerektiği ancak 15.02.2015 tarihinde kasa mevcudunda belirtilen paranın bulunmadığı buna karşın kasa mevcudunda bulunmakta olarak gösterilmiş olmasıdır. Dosyaya davacının özlük dosyası sunulmuştur. İncelendiğinde, 17.02.2014tarihinde davacıdan yukarıda belirtilen madeni paranın bölge sorumlusuna verilmesi hakkında savunması istenmiştir. Davacı tarafından 17.02.2014 tarihinde verilen yazılı savunmada, mağaza bölge sorumlusunun 13.02.2014 tarihinde yeni açılacak mağaza için demirbaş alımı yapılacağı ve Keçiören mağazasında kullanılmak üzere kilitli poşet alacağını söyleyerek 2.500,00 TL para istediğini daha sonra yetmeyeceğini söyleyerek 1.00,00 TL daha istediğini , akşama faturaları getireceğini belirttiğini bu durumda çalıştığı 19 Mayıs mağazasının merkez mağaza olması nedeniyle istediği parayı bölge sorumlusuna verdiğini beyan etmiştir. Davalı işveren tarafından 19.02.2014 tarihli yazı ile 14.02.2014 tarihinde yapılan kontrolde , 13.02.2014 tarihinde mağaza bölge sorumlusu İbrahim Elçi’ye bölgeye tat ve numune testi kapları alınması için verilen 2.500,00 TL paranın aynı gün mağaza kasasına fatura/paranın iadesi dönüşünün takibinin yapılmadığı, kasa sayım tutanağında farklı yerde gösterildiğinin tespit edildiği...davacının yükümlülüklerini yerine getirmemiş olmasının üzüntüyle karşılandığı ve bu nedenle BİM A.Ş. Personel Yönetmeliği’nin 6.2.6 ve 6.2.29 maddeleri gereğince davacının yazılı ihtar ile uyarılmasına karar verildiğinin , bu durumun tekrarlanması halinde iş sözleşmesinin 4857 Sayılı İş Kanunu madde 25/II maddesi uyarınca haklı nedenle ve bildirimsiz olarak feshedileceğinin belirtildiği görülmüş , söz konusu davacı imzasına tebliğ edilmiştir.
Dosya kapsamından, fesih bildirimine konu edilen olayın davalı işveren tarafından 15.02.2014 tarihinde öğrenildiği , konu ile ilgili 17.02.2014 tarihinde davacıdan savunma istendiği , davacının 17.02.2014 tarihinde yazılı savunmasını verdiği ve 19.02.2014 tarihinde ise davacıya fesih bildirimine konu olay ile ilgili yazılı uyarı verildiği sabittir. Bu bağlamda; fesih konusu yapılan eylem hakkında davacıya zaten yazılı bir ihtar cezası verilmiş olduğunun ve bir eylem nedeniyle iki ayrı ceza verilemeyeceğinin anlaşılmasına göre davacının kıdem ve ihbar tazminatının kabulü gerekirken hatalı değerlendirmeyle reddine karar verilmesi bozma nedenidir.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında toplanmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı fazla çalışma yaptığını iddia etmektedir. Dosyada davacı imzasını havi puantaj kayıtları ve bordro suretleri mevcuttur. Mahkemece,“ davacının işyeri için üst düzey yönetici olup mağazanın sevk ve idaresinde tam yetkili ve kendi mesaisini düzenlemek hususunda özerkliğe sahip olduğu anlaşıldığından... ” gerekçesi ile fazla çalışma alacağı talebi reddedilmiştir.
Dosya kapsamı uyarınca, davacının kendisi de bizzat diğer çalışanlar gibi çalışan olup mağaza sorumlusu olarak kabul edilmesi ve aldığı ücrete göre de üst düzey yetkili olarak kabulü hatalıdır. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu gözetilerek; puantaj kayıtlarının bulunduğu dönemlerde aylık imzalı puantaj kayıtlarından, aylık puantaj kayıtlarının olmadığı dönemlerde ise tanık beyanlarından her hafta için ayrı ayrı çalışma süresi ve yapılan fazla çalışma saati belirlenmeli, banka hesap hareketleri incelenip imzasız bordrolar ile tahakkuk ettirilen fazla çalışma ücretlerinin ödenip ödenmediği tespit edilerek, ödeme yapıldığının anlaşılması halinde ödenen tutarlar hesaplanan alacaklardan mahsup edilerek fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmalıdır. Belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.