21. Hukuk Dairesi 2017/2189 E. , 2018/4939 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının ve hizmet yılının 1981 yılı olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 13719787 Sosyal Sigortalar sicil numarası ile geçen çalışmalarının tespiti ile hizmet yılının 1981 olduğunun tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesi “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.
Savunma hakkı, Anayasa"nın 36. maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 27. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı, hukuki dinlenilme hakkını teminat altına almıştır. Mahkemece; taraflara usulüne uygun davetiye çıkarılması, bu yolla tarafların duruşmada hazır bulunmalarının ve savunma yapabilmelerinin sağlanması yasal bir zorunluluk ve hukuki dinlenilme hakkının gereğidir.
Bir yargılama sırasında taraflar, yargılama hakkındaki ilk bilgilere ve bunun sonucunda iddia ve savunma yapabilme haklarına ancak usulüne uygun tebligat ile kavuşabilecek ve bu şekilde savunma yapabilecektir. Bunun tersi olarak geçerli ve usulüne uygun bir tebligat olmaksızın yargılama yapılması ise, savunma hakkının dolayısıyla, en temel insan haklarından birinin ihlâli anlamına gelecektir.
Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 150. maddesine göre “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.
Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.
Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır” hükmünü içermektedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Mahkemece 25.03.2014 tarihli celsede, bir önceki celsede mazeret dilekçesi sunan davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu, sa: 11.50"ye kadar beklenilmesine rağmen mazeret bildirmediği, hazır olmadığı gerekçesiyle “taraflarca takip edilmeyen dosyanın HMK 150.maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına” karar verildiği, davacı tarafça dosyanının 3 aylık yasal süresi içerisinde yenilenmemesi nedeniyle de yazılı şekilde sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı tarafa “duruşma günü tebligatı”nın hiç yapılmamış olmasından dolayı davacı tarafın duruşma gün ve saatinden haberdar olmadığı anlaşılmakla Mahkemece 25.03.2014 tarihli duruşmadan haberi olmayan davacının davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, işin esasına girilip, bozma ilamında belirtilen eksik hususlar giderilmek sureti ve toplanan deliller sonucunda çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 17.05.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.