16. Hukuk Dairesi 2016/7309 E. , 2019/3000 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahkemece yapılan araştırmanın yetersiz olduğu belirtilerek, dava konusu taşınmazda hızlı tren yapımı sebebiyle kamulaştırma yapıldığı anlaşıldığından, kamulaştırma evraklarının dosya arasına alınması, kamulaştırmayı yapan idarenin davaya dahil edilmesi ve mahallinde yeniden keşif yapılması, kadastro paftası ile kamulaştırma haritasının ölçekleri eşitlenmek suretiyle çakıştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu 117 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, teknik bilirkişi ..."ın 12.11.2015 tarihli raporunda (a1) harfi ile gösterilen 1.584,26 metrekarelik bölümünün davacı ... adına tesciline, taşınmazın kalan bölümünün tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda dava konusu 117 ada 10 parsel sayılı taşınmazın, hükme esas alınan 12.11.2015 tarihli teknik bilirkişi raporunda (a1) harfi ile gösterilen 1.584,26 metrekarelik bölümünde, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli olmadığı gibi, bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamında, dava konusu taşınmazda yapılan kamulaştırma çalışmalarına ilişkin evrakın dosya arasına alınması, mahallinde yeniden keşif yapılması, kadastro paftası ile kamulaştırma haritasının ölçekleri eşitlenmek suretiyle çakıştırılması gereğine değinilmiş ancak bozma ilamında belirtilen bu hususlar mahkemece yerine getirilmemiştir. Dava konusu 117 ada 10 parsel sayılı taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle, ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, dava konusu taşınmazın bir bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede ... YHT projesi kapsamında kamulaştırma çalışmaları yapıldığı ve dava konusu 117 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 3 ayrı parçaya ayrıldığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, Mahkemece ifraz sonucu oluşan tapu kayıtları dosya arasına alınmamış, nizaya konu taşınmaz bölümünün, ifraz sonucunda hangi taşınmaz sınırları içerisinde kaldığı tespit edilmemiştir. Yine bozma öncesi ve sonrası yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişiler, nizalı taşınmaz bölümünün davacı tarafından, önceleri arpa, buğday ve yulaf ekilerek, son zamanlarda ise yonca ekilerek kullanıldığını beyan etmiş olmalarına rağmen, bozma öncesi aldırılan 02.09.2013 tarihli ziraat bilirkişi raporunda, nizalı taşınmaz bölümü üzerinde yonca ekili olduğu belirtilmiş, bozma sonrası aldırılan 18.11.2015 tarihli ziraat bilirkişi raporunda ise, nizalı taşınmaz bölümü üzerinde 250 adet 25 yaşında, 86 adet 20 yaşında olmak üzere, toplam 336 adet kavak ağacı bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece söz konusu bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmediği gibi, raporlar arasında oluşan bu çelişkiler nedeniyle keşfin doğru yerde yapılıp yapılmadığı hususunda tereddüt hasıl olmuştur. O halde, sağlıklı sonuca varılabilmesi için; öncelikle, dava konusu 117 ada 10 parsel sayılı taşınmaza ait tedavüllü tapu kaydı (geldi-gitti kayıtları denetlenebilir biçimde kütük sayfaları ile birlikte) ve taşınmazı komşuları ile birarada gösterir kroki dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan; nizalı taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmaz üzerinde ağaç varsa bu ağaçları kimin diktiği hususları etraflıca sorulup, maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, nizalı taşınmaz bölümünü, komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, nizalı taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz üzerinde ağaç varsa ağaçların cinsi, yaşı ve yoğunluğunun ne olduğunu bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve nizalı taşınmaz bölümünün değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, önceki ziraatçı raporlarını irdeleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.