Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3649
Karar No: 2019/3003
Karar Tarihi: 22.04.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3649 Esas 2019/3003 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2017/3649 E.  ,  2019/3003 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 08.11.2016 gün ve saatte temyiz eden ... vd. vekili Avukat ... geldiler. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirilip, süresinde yapılan inceleme sonucu verilen geri çevirme kararı ile istenilen belgeler de getirtilip dosyasına konulduktan sonra yeniden inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında Taşköprü İlçesi Küçüksu Köyü çalışma alanında bulunan 145 ada 3 parsel sayılı 36.382,84 metrekare, 149 ada 3 parsel sayılı 3.345,08 metrekare, 154 ada 18 parsel sayılı 4.085,55 metrekare, 155 ada 15 parsel sayılı 1.983,67 metrekare, 156 ada 1 parsel sayılı 4.483,81 metrekare, 156 ada 9 parsel sayılı 1.364,77 metrekare, 157 ada 2 parsel sayılı 7.645,31 metrekare, 157 ada 4 parsel sayılı 3.240,67 metrekare, 161 ada 6 parsel sayılı 7.367,32 metrekare, 162 ada 2 parsel sayılı 933,29 metrekare, 168 ada 17 parsel sayılı 2.271,68 metrekare, 171 ada 10 parsel sayılı 2.585,51 metrekare, 203 ada 6 parsel sayılı 10.366,75 metrekare, 203 ada 7 parsel sayılı 7.305,12 metrekare, 203 ada 12 parsel sayılı 24.555,60 metrekare, 211 ada 11 parsel sayılı 12.319,88 metrekare, 212 ada 3 parsel sayılı 12.725,46 metrekare, 212 ada 13 parsel sayılı 18.837,41 metrekare ve 212 ada 21 parsel sayılı 7.102,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma sebebiyle eşit hisse ile davalılar ..., ... ve ... adlarına, 168 ada 2 parsel sayılı 423,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 169 ada 2 parsel sayılı 1.971,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına ve 174 ada 1 parsel sayılı 811,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ..., ... ve ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 145 ada 3 parsel, 149 ada 3 parsel, 154 ada 18 parsel, 155 ada 15 parsel, 156 ada 1 ve 9 parsel, 157 ada 2, 4 parsel, 161 ada 6 parsel, 162 ada 2 parsel, 168 ada 17 parsel, 171 ada 10 parsel, 203 ada 6, 7, 12 parsel, 212 ada 3, 13, 21 parsel, 211 ada 11 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaline, taşınmazlar 384 hisse kabul edilerek 48"er hissenin davacılar ..., ... ve ... adlarına tesciline, kalan 240 hissenin eşit olarak davalılar ..., ... ve ... adlarına tesciline, çekişmeli 174 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 384 hisse kabul edilerek 48"er hissenin davacılar ..., ... ve ... adlarına tesciline, kalan 240 hissenin davalı ... adına, çekişmeli 168 ada 2 parsel sayılı taşınmaz 384 hisse kabul edilerek 48"er hissenin davacılar ..., ... ve ... adlarına tesciline, kalan 240 hissenin davalı ... adına ve 169 ada 2 parsel sayılı taşınmaz 384 hisse kabul edilerek 48"er hissenin davacılar ..., ... ve ... adlarına tesciline, kalan 240 hissenin davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar ... ve müşterekleri, dava konusu taşınmazların, taraflarla kök murisleri olan dedeleri ...’dan geldiğini ve murisin terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek dava açmışlardır. Davalılar ... ve müşterekleri ise cevaben, dava konusu taşınmazların ...’den gelmediğini, bir kısmının babaları ... (kök muris ...’nin oğlu) tarafından satın alındığını, bir kısmının yine babaları ... tarafından ...’dan köy senedi ile satın alındığını, kalan kısmının ise anneleri ...’dan geldiğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuşlar ve 10.11.1958 tarihli köy senedi ile tapu kayıtlarına dayanmışlardır. Mahkemece, dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi olan ...’dan geldiği, murisin terekesinin yöntemince taksim edilmediği ve mirasçılar arasında da zilyetlikle iktisap koşullarının işlemeyeceği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde 14.06.2011 gününde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler Hasan Kartal, ... Aslan ile davacı tanıkları Hasan Korkmaz ve Nurettin Çetinkaya; 211 ada 11 parsel sayılı taşınmaz dışındaki diğer taşınmazların kök muris ...’den geldiğini, murisin terekesinin taksim edilip edilmediğini bilmediklerini, 211 ada 11 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının ...’den geldiğini, bir kısmının ise satın alındığını beyan etmişler; yerel bilirkişi Şaban Aslan, taşınmazların kimden geldiğini bilmediğini ancak taşınmazların davalıların kullanımında olduğunu, 211 ada 11 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının ...’den geldiğini, bir kısmının ise satın alındığını beyan etmiş; davalı tanığı Hasan Aksu ise; 157 ada 2, 4; 161 ada 6; 203 ada 6, 7, 12; 212 ada 3, 13 ve 21 parsel sayılı taşınmazların davalılara anneleri ...’dan geldiğini, 211 ada 11 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının ...’den geldiğini, bir kısmının satın alındığını, kalan taşınmazların ise davalılara babalarından geldiğini, ancak babalarına kimden kaldığını bilmediğini beyan etmiştir. Mahallinde 12.05.2014 gününde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler Hasan Kartal, Şaban Aslan ve Remzi Kızıltaş ile davacı tanığı Hasan Korkmaz; dava konusu taşınmazların tamamının tarafların kök murisi olan ...’den geldiğini, o ölünce taşınmazları davalıların babası olan ...’nın, onun da ölümüyle davalıların kullanmaya devam ettiğini, ancak muris ...’nin sağlığında dava konusu 162 ada 2 parsel sayılı taşınmazı, davacıların annesi olan kızı Behiye’ye verdiğini beyan etmişler; davalı tanığı İsmail Yılmaz, taşınmazların davalılara babalarından geldiğini ve 60 yıldır davalılar tarafından kullanıldığını beyan etmiş; davalı tanığı Bekir Aksu ise, dava konusu taşınmazlardan 157 ada 4, 168 ada 7, 203 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların davalılara annelerinden geldiğini bildiğini beyan etmiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi ...’den gelip gelmediği, ...’den geliyorsa murisin sağlığında taşınmazları paylaştırıp paylaştırmadığı, murisin ölümünden sonra terekesinin yöntemince taksim edilip edilmediği, yine taşınmazların davalıların annesi ...’dan gelip gelmediği hususları kesin olarak açıklığa kavuşturulmamış; mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmemiş ve yine davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilip kapsamları belirlenmemiştir.
    O halde sağlıklı sonuca varılabilmesi için; mahkemece öncelikle davalılar tarafından, hangi taşınmazlar için söz konusu tapu kayıtlarına dayandıkları sorulmalı, söz konusu tapu kayıtları, tesisinden itibaren tedavülleri ve varsa haritası mahalli Tapu Müdürlüğünden veya Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı’ndan sorulup getirtilmeli, tapu kayıtlarının başka taşınmazlara da revizyon görüp görmedikleri sorulmalı, revizyon görmüşlerse ilgili taşınmazların kadastro tutanakları ve kesinleşmiş iseler tapu kayıtlarının onaylı örnekleri dosya arasına alınmalı, kayıt maliklerinin verasete esas nüfus kaydı yahut veraset ilamı getirtilerek davalılar ile kayıt malikleri arasında varsa irsi ilişkisi belirlenmelidir. Bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.
    Yapılacak keşif sırasında, tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup, hudutları yerel bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, davalı tarafın dayandığı 10.11.1958 tarihli köy senedi aynı şekilde uygulanmalı, yine yerel bilirkişi ve tanıklardan; dava konusu taşınmazların ayrı ayrı kimden geldiği, kök muris ...’den gelip gelmediği, ...’den geliyorsa taşınmazların muris tarafından sağlığında paylaştırılıp paylaştırılmadığı, paylaştırılmışsa dava konusu taşınmazların kimlere isabet ettiği, yine murisin ölümünden sonra terekesinin yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim edilmişse dava konusu taşınmazların kimlerin hissesine isabet ettiği, dava konusu taşınmazların bir bölümünün davalı tarafın iddia ettiği gibi anneleri ...’dan gelip gelmediği, geliyorsa bu taşınmazların hangi taşınmazlar olduğu hususlarında ve tapu kayıt malikleri ile davalılar arasında varsa irsi veya akdi ilişki hususunda bilgi alınmalı ayrıca taşınmazların kim tarafından, ne zamandan beri ve ne sıfatla kullanıldıkları sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli, kayıt kapsamlarını gösterir rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.350.00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi