Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3680
Karar No: 2019/3004
Karar Tarihi: 22.04.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3680 Esas 2019/3004 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Yargıtay 16. Hukuk Dairesi, bir taşınmaz parsel üzerindeki mülkiyet ihtilaflarına ilişkin bir dava ile ilgili olarak verilen mahkeme kararını incelemiştir. Hazine tarafından açılan davada, taşınmaz bölümünün tarım arazisi olup olmadığı ve tescile tabi olup olmadığı gibi konular ele alınmıştır. Bilirkişi raporları ve mahallinde yapılan keşif sonucunda, bölgenin ziraat arazisi olduğu belirlenmiştir ancak paftada kumluk olarak görüldüğü de tespit edilmiştir. Kararda, jeolog veya jeoloji mühendisi sıfatını taşıyan 3 kişilik bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde yeniden keşif yapılması, taşınmazda drenaj çukurları açılıp 5403 sayılı Yasa hükümleri de gözetilerek uygulama yapılması, taşınmazın niteliğinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada ise, dava konusu taşınmaz bölümünün yenileme kadastrosu ile 341 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit edildiği ve iş yeri binasının tescil harici alana taşkınlığının kalmadığı kabul edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi ise, mahkemenin kararının isabetsiz olduğunu belirterek davacının temyiz itirazlarını yerinde
16. Hukuk Dairesi         2017/3680 E.  ,  2019/3004 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacı Hazinenin 341 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddine, teknik bilirkişi raporunda (A1) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarına gelince, mahallinde yapılan keşif sonucunda aldırılan ziraat mühendisi bilirkişi raporunda, taşınmaz bölümünün tarım arazisi olduğunun belirtildiği, yine jeoloji mühendisi bilirkişi raporunda da taşınmaz üzerinde 30-40 cm kalınlığında fiziksel ve kimyasal ayrışmalar neticesinde binlerce yılda oluşmuş toprak tabakasının olduğunun belirtildiği ancak taşınmaz bölümünün paftasında kumluk olarak göründüğü anlaşıldığından, jeolog veya jeoloji mühendisi sıfatını taşıyan 3 kişilik bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde yeniden keşif yapılması, taşınmazda drenaj çukurları açılıp 5403 sayılı Yasa hükümleri de gözetilerek uygulama yapılması, taşınmazın niteliğinin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, özellikle taşınmazın 3402 sayılı Yasa"nın 18/1. maddesinde öngörülen tescile tabi yerlerden olup olmadığının gözetilip değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Kadastro sırasında Alanya/Okurcalar Mahallesi çalışma alanında bulunan 341 parsel sayılı 2.120,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... vekili, 341 parsel sayılı taşınmazda davalı yararına edinme koşulları gerçekleşmediği gibi, bu taşınmaz üzerinde bulunan iş yeri binasının bir bölümünün, taşınmazın güney sınırında bulunan tescil harici alana taştığını ileri sürerek, 341 sayılı parselin tapu kaydının iptali ve ... adına tescili, tescil harici alanda kalan söz konusu taşınmaz bölümüne 341 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliklerinin müdahalesinin men’i, iş yeri binasının kal’i ve taşınmaz bölümünün ... adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece 341 sayılı parsel hakkındaki davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, tescil harici alanda kalan ve 04.04.1997 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A1) harfi ile gösterilen 46,55 metrekarelik dava konusu taşınmaz bölümüne, davalı tarafın müdahalesinin men’ine, taşınmaz üzerindeki binanın kal’ine ve bu taşınmaz bölümünün ... adına tesciline karar verilmiş, bu kararın yalnızca ... tarafından temyiz edilmesi üzerine 341 sayılı parsel hakkındaki ret kararı onanmış olmakla beraber, temyiz konusu olmadığı halde maddi hata sonucu tescil harici (A1) bölüm (eldeki dosyada B1 olarak işaretlenmiş) yönünden de karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi"nin yukarıda özetlenen 16.06.2010 tarih, 2010/5398 Esas, 7032 Karar sayılı ilamıyla araştırmaya yönelik olarak bozulmuştur. Bozma sonrasında yapılan yargılama sırasında, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 2859 sayılı Yasa uyarınca yenileme kadastrosu yapılmış ve (A1) harfi ile gösterilen 46,55 metrekarelik dava konusu taşınmaz bölümü, 341 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit edilmiş, tespit itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmaz bölümünün yenileme kadastrosu ile 341 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit edildiği, böylece iş yeri binasının tescil harici alana taşkınlığının kalmadığı kabul edilmek suretiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Ne var ki, önceki günlü hükümle, tescil harici bölüm yönünden Hazinenin taleplerinin tamamı kabul edilmiş olup, reddedilen bölüm yönünden Hazinenin temyizi üzerine karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesi"nin maddi hataya dayalı önceki tarihli ilamı ile bozulmuş ise de; Mahkemece maddi hataya dayalı bozma ilamına uyulması, taraflar açısından usuli kazanılmış hak oluşturmaz. Yine, yenileme kadastrosu mülkiyete ilişkin olmayıp teknik hataların giderilmesine ilişkin olmakla, mülkiyeti daha önce kesinleşmiş olan bölüm hakkında buna aykırı şekilde yapılan yenileme kadastrosu tespitinin kesinleşmiş olmasının ayni hakkın tesisine etki etmesi de mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece, Hazinenin davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi