3. Hukuk Dairesi 2020/3211 E. , 2020/4330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı davacı avukatınca duruşmasız temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, mimar olduğunu, davalının taşınmazına inşaat yapılması konusunda anlaştıklarını, buna göre kadastrodan çap ve aplikasyon krokisi alma, harç ve vergilerini yatırması, ilgili belediyelerden imar durumu ve istikamet krokisi almaya, ruhsat ile ilgili tüm projelerin çizilmesi ve çizdirilmesi, mimar ve mühendis odalarında projelerin tasdikleriyle ilgili işlerin yapılması SGK, MESKİ, TEDAŞ ve diğer resmi kurumlarda her türlü evrakın alınması ve harçların yatırılması, belediyeden ruhsat alınması ve iş takibi yapılması, kadastro müdürlüğü ve tapudan tak irtifakı ve cins değişikliği yaptırma, belediyeden kullanma izni ve genel iskan alma ve bilumum resmi dairelerde kendisini temsil etmek üzere Beyoğlu 17.Noterliğinde düzenlenen 19.06.2009 tarih 13011 yevmiye sayılı vekaletname verildiğini, inşaat işlemleri için tarafından işlemlerin yapılmaya başlandığını ancak davalının bütün vekalet, anlaşma, talimat ve taahhütlere rağmen inşaat yapım işini başka bir firmaya yaptırma konusunda anlaştığını, davalının kendisini haksız olarak azlettiğini belirterek 30.000 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi tazminat toplamı 40.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir
2-Davacı, haksız azil nedeniyle uğramış olduğu zararın tahsili istemi ile eldeki davayı açmış, davalı ise azlin haklı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Hükme esas alınan 14/10/2015 tarihli bilirkişi kurul raporunda; davacının azil hakkını uygun zamanda kullanmayan davalıdan, yaptığı hazırlık faaliyetinden dolayı takdiren 10.000 TL tazminat talep edebileceği belirtilmiş ise de; yapılan işler için meslek odalarından fiyat tarifesi sorulmamış, sunulan belgeler ve tanık beyanları ile yetinilmiştir. Mahkemece, her ne kadar bilirkişi kurul raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacı bu rapora itiraz etmiş, mahkemece rapora karşı yapılan itirazlar karşılanmamıştır. Bilirkişi raporu mevcut haliyle davacının itirazlarını karşılamadığı gibi taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Hal böyle olunca; mahkemece konusunda uzman bilirkişi heyeti oluşturularak,yapılan işler için meslek odalarından fiyat tarifesi de sorularak, tarafların iddia ve savunmalarını karşılayan mahkeme, taraf ve Yargıtay denetimine açık, ayrıntılı rapor aldırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup,bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın 29,20 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, aşağıda dökümü yazılı olan 553,10 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, davacı yönünden HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, davalı yönünden HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.