Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/36131
Karar No: 2012/7
Karar Tarihi: 16.01.2012

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/36131 Esas 2012/7 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı işçinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve siyasi nedenlerle feshedilmesi sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, ilave tediye, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Yerel mahkeme, kıdem ve ihbar tazminatı ile hafta tatil ücret alacak istemlerinin reddine, diğer alacakların kabulüne karar vermiştir. Davacı vekili kıdem ve ihbar tazminatının reddi nedeni ile davalı vekili ise davacının işçilik alacaklarının bulunmadığı gerekçesi ile kararı temyiz etmişlerdir. Yargıtay ise, iş sözleşmesinin askıya alınması ve işe davetin usulüne uygun olup olmadığı tartışmalıdır. Dosyaya göre davacı işçi vize uygulaması kapsamında çalışmakta ve iş sözleşmesi askıya alınmaktadır. Ancak, davacı işçinin feshinin haklı olduğu kabul edilmemektedir. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteği kabul edilmelidir. Kanun maddeleri ise 4857 Sayılı İş Kanunu, 6772 sayılı yasa.
9. Hukuk Dairesi         2009/36131 E.  ,  2012/7 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız ve siyasi nedenlerle feshedildiğini, ödenmeyen işçilik alacakları olduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, ilave tediye, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarınıntahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı belediyede çalışmakta iken, iş akdinin tamamen siyasi sebeplerle feshedildiğini, ihbar ve kıdem tazminatının ödenmediğini, izin kullanmadığını, ilave tediye alacağı bulunduğunu, davacının hizmeti süresince her gün fazla mesai yaptığını, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, ilave tediye, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş yerinde geçici işçi olarak çalışmakta iken yasal prosedür gereğince vize sürelerinin dolması nedeniyle 30.03.2004 tarihinde hizmet akdinin diğer 30 işçi ile birlikte 30.03.2004 tarihinde askıya alındığını, daha sonra bu işçilerin tekrar işe başlamaları için karar alındığını ve gazete yolu ile ilan yapıldığını, ancak üç işçi dışında başvuru yapan işçi olmadığını, ilandan sonra işçilerin işe başlamadığını ve devamsızlık tutanakları tutulduğunu, Disiplin Kurulu kararı ile başvuru yapmayan 27 işçinin iş akitlerinin 4857 Sayılı Yasanın 25/II-g maddesi uyarınca son verildiğini, işçilerden 12 sinin ikame ettiği işe iade davalarının reddedildiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının iş akdinin davalı tarafından vize süresinin dolması nedeniyle 30.03.2004 tarihinde askıya alındığı, davalı işverenin gazete ilanı ve belediye hoparlöründen yayın yolu ile işe davet ettiği ve ancak davacının işe başlamadığı ve devamsızlık nedeni ile davacının iş akdinin feshedildiği, feshin haklı olduğu, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı, davacıya yıllık ücretli izin hakkının kullandırıldığını gösterir bir belge ibraz edilmediği, davacının 6772 sayılı yasa gereği ilave tediye alacağının ödenmesi gerektiği, davacının işyerinde fazla mesai yaptığı, bayram ve genel tatillerde çalıştığı, hafta tatillerinde izin kullandığı, fazla mesai ve bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmediği gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatı ile hafta tatil ücret alacak istemlerinin reddine, diğer alacakların kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Davacı vekili kıdem ve ihbar tazminatının reddi nedeni ile davalı vekili ise davacının işçilik alacaklarının bulunmadığı gerekçesi ile kararı temyiz etmişlerdir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2. Somut uyuşmazlıkta 30.03.2004 tarihinde davalı kurum tarafından gerçekleştirilen askıya almanın fesih olup olmadığı, gazete ilanı veya hoparlör yolu ile işe davetin usulüne uygun olup olmadığı tartışmalıdır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nda mevsimlik ve kampanya ile çağrı usulü çalışma uygulanan işler dışında, askı haline yer verilmiş değildir. İş sözleşmesinin işveren tarafından tek taraflı olarak askıya alınması, işin niteliğinden veya yasadan kaynaklanmıyorsa, fesih anlamında değerlendirilmektedir. Ancak 21.06.2007 tarihinde 26500 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5620 sayılı yasadan önce özellikle kurumların vize uygulaması sonucu işçi ve işverenin iradelerinin birleştiği yerde iş sözleşmesinin askıya alınması kabul görmüştür. Genel olarak kamu kurum ve kurumlarında geçici işçi pozisyonunda işçi çalıştırılması için yılın başlangıcında vize alınmakta ve vize onayı yıl sonuna doğru bittiğinde, işçinin iş sözleşmesi askıya alınmaktadır. Gerek askıya alma ve gerekse vize alındığında tekrar işe davet ise işçiye doğrudan tebliğ etmektedir.
    Dosya içeriğine göre davacı işçi vize uygulaması kapsamında çalışmakta ve kayıtlara bakıldığında yılın başlangıç aylarında vize alınması ile işe başlatılmakta ve yıl sonuna doğru ise vize bitimi nedeni ile iş sözleşmesi askıya alınmaktadır. Davacı işçiye son askıya alma olayında olduğu gibi askıya alma işlemleri bizzat tebliğ edilmiştir. Keza davacının daha önce vize alındığında işe davet edildiği ve davetin bizzat tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ancak davacı işçi vize onayı gelmesi üzerine 2004 yılı Ocak ayı içerisinde işe başlatılmasına rağmen yaklaşık 2 ay sonra vize süresi sona erdiği gerekçesi ile iş sözleşmesi askıya alınmıştır. Bu askıya alma daha önceki uygulamalara süre yönünden aykırı görünmektedir. Zira daha önce vize alınmasından sonra kısa bir süre sonra uygulanan bir askıya alma işlemi bulunmamaktadır. Davalı işveren alınan vizenin süresinin kısa süreli olduğuna ve tekrar işe davet edildiği tarih olan 17.04.2004 tarihinde yeni vize onayı alındığına dair delil sunamamıştır. Diğer taraftan davacının adresi bilinmesine rağmen işe davetin gazete ilanı ve hoparlör yolu ile yapılması da daha önceki uygulamalar ile çelişmektedir. Bu nedenle 30.04.2004 tarihinde gerçekleştirilen askıya alma işlemi önceki uygulamalara ve yasal düzenlemelere aykırı olduğunda işveren feshi olarak kabul edilmelidir. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteğinin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalıdır.
    3. Mahkemece hükme esas bilirkişi raporunda fazla mesai ve bayram ve genel tatil ücret alacakları tanık beyanları esas alınarak belirlenmiştir. Ancak dinlenen tanıklar davacı ile birlikte aynı konumda iş sözleşmeleri askıya alınan işçiler olup, davalı işveren aleyhine dava açan kişilerdir. Kısaca davacılar birbirlerine tanıklık yapmışlardır. Davalı aleyhine dava açan işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi gerekir. Mahkemece aksine inandırıcı delil bulunmaması nedeni ile fazla mesai ve tatil ücret alacaklarının reddi yerine kabul edilmesi ayrı bir bozma nedeni yapılmıştır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi