4. Hukuk Dairesi 2016/10016 E. , 2018/6717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 11/07/2008 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanun"a dayalı rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1)Davalılardan ... yönünden yapılan incelemede; anılan davalıya gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi hükümlerine göre tebliğ edildiği, ancak bu tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki;
Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine, 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile eklenen 2. fıkraya göre; “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” Aynı Kanunun “Tebliğ İmkansızlığı ve Tebellüğden İmtina” başlıklı 21. maddesinde ise muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21. maddesinin 1. fıkrasında muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması halinde tebligat usulü, 21. maddenin 2. fıkrasında ise mernis adresine tebligat usulü düzenlenmiştir.
Yine Tebligat Kanunu"nun aynı Kanun ile değişik 35. maddesinde; “ (1) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır”. (2) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. (3) Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır. "" düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; anılan davalının bilinen adresine Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinin 1. fıkrası uyarınca yapılan tebligatın iade edilmesi üzerine, gerekçeli kararın adres kayıt sisteminde yazılı olan adrese mernis şerhi de eklenmek suretiyle 35. maddeye göre tebliğ edildiği, yukarıda açıklanan kanuni düzenleme uyarınca 35. maddenin şartlarının oluşmadığı ve tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Anılan davalıya gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesi, mernis şerhi eklenerek, “adres kayıt sisteminde yer alan adrese” Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tebliğ edilip, temyiz süresi beklenerek sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Dosyanın bu nedenle mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
2) Davalılardan ... yönünden yapılan incelemede; anılan davalıya da gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi hükümlerine göre tebliğ edildiği, ancak bu tebligatın da usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki;
Dosya kapsamından; anılan davalının, bilinen adresine yapılan tebligatın iade edilmesi ve tebliğ çıkarıldığı tarihte mernis adresinin bulunmaması üzerine, eldeki dosyada daha önce usulüne uygun yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen “ ... Mahallesi ... . Blok ... ” adresine gerekçeli kararın doğrudan 35. maddeye göre tebliğ edildiği, tebligatın usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmaktadır. Uyap yolu ile yapılan araştırmada, davalının mernis adresinin “... Mah. ... Sokak No ... İç Kapı... ... ... ” olduğu anlaşılmakla, belirtilen bu adrese gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesi, Tebligat Kanunu’nun 21. maddenin 2. fıkrası uyarınca tebliğ edilip, temyiz süresi beklenerek sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Bu nedenle de dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda (1-2) sayılı bentlerde açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 07/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.