Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7654
Karar No: 2018/6723
Karar Tarihi: 07.11.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/7654 Esas 2018/6723 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/7654 E.  ,  2018/6723 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... (... ) tarafından, davalı ... aleyhine 16/09/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/01/2016 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve miktar itibarıyla duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, bir dönem ikrazatçılık yapan davalıya borçlandığını ve borcuna karşılık olarak adına kayıtlı konutların icra kanalıyla davalıya satıldığını, borcunu ödediği halde davalının konutları teslim etmediğini, çözüm olarak da kira sözleşmesi yaptıklarını, buna rağmen davalının şikayetçi olması nedeniyle hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçlaması ile kamu davası açıldığını, ceza mahkemesince yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiğini, davalının şikayetinin haksız olduğunu belirterek oluşan manevi zararın tazminini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davaya konu olay nedeniyle yürütülen ceza dosyasında davacının konutta kira sözleşmesine dayalı olarak oturduğu anlaşıldığından beraatine karar verildiği, verilen kararın 09/12/2014 tarihinde kesinleştiği, buna göre davacının davaya konu konutta oturuyor olmasının kira ilişkisine dayalı olduğu halde davalı tarafça şikayet edilmiş olduğu, bu hali ile davacının manevi tazminat isteminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
    Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasa"nın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır, 25. maddesinde, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiş, BK’nin 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.
    Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.
    Dava dosyasının incelenmesinde; tarafların birbirlerinden şikayetçileri olmaları üzerine ...Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/35968 sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığı, soruşturma kapsamında alınan arama kararları üzerine davalının iş yerinde ve evinde arama yapıldığı ancak aramada davacının iddia ettiği kira sözleşmesinin asıllarının elde edilemediği, dosya içerisinde bulunan kira sözleşmesi fotokopilerinin, yazı ve imza örnekleriyle beraber bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda belge asılları olmadan yazı ve imza yönünden inceleme yapılamayacağının belirtildiği, bunun üzerine Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davacı hakkında, hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/367 esas ve 2013/349 karar sayılı ilamı ile tanık beyanları ve kira sözleşmesi dikkate alındığında sanığın konutta kira sözleşmesine dayalı olarak oturduğu gerekçesiyle beraatine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından 09/12/2014 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Şu durumda, davalı ..."in şikayeti üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda davacı hakkında kamu davası açılmasında yeterli delil ve emare görülerek hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kamu davası açıldığı nazara alındığında, davalı ..."in şikayetçi olmasında somut birtakım emarelerin bulunduğu anlaşılmakla, şikayetin hak arama özgürlüğü kapsamında kaldığı kabul edilerek, davalı hakkındaki haksız şikayet nedeniyle açılan manevi tazminat davasının tümden reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi