21. Hukuk Dairesi 2017/1410 E. , 2018/5017 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş)Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 19.06.2007-04.11.2010 tarihleri arasında davalı işveren yanında geçen ve Kuruma eksik bildirilen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; tespite konu dönemde 19.06.2007-10.6.2008 tarihleri arasında davadışı 1281926 sicil numaralı işyerinde, 11.06.2008-19.07.2008 tarihleri arasında 1336354 sicil numaralı işyerinde, 21.7.2008-2.12.2010 tarihleri arasında davalıya ait 1208487 sicil numaralı davalı işyerinde sigortalı çalışmalarının bulunduğu, tespite konu dönemde davacı vekilinin davacının çalışmalarının davalı işyerinde geçtiğini iddia ettiği, dairemiz 04.06.2015 tarih ve 2014/16814 E- 2015/13332 K sayılı ilamı üzerine dava dışı 1281926 sicil sayılı işyeri bordro tanıklarının dinlendiği ve komşu işyeri araştırması yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla
araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda davacının davalı yanında geçen çalışmaların tespitini istediği dönemde dava dışı işverenler yanında çalışması mevcut olup dairemiz 04.06.2015 tarih ve 2014/16814 E- 2015/13332 K sayılı ilamı sonrası yapılan araştıma ile davalı işveren ile dava dışı 1281926 sicil sayılı işyeri arasında organik bağ olduğu ortaya konulmuş olup dava dışı 1336354 sicil numaralı diğer işverene yönelik araştırma yapmadan ve davadışı işverenler davaya dahil edilmeden çalışmaların iptali ile davalı işveren yanında geçtiği yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
Yapılacak iş; 1281926 ve 1336354 sicil sayılı davadışı işverenleri davaya dahil etmek, davacının çalıştığı döneme ilişkin 1336354 sicil sayılı işyeri dönem bordrolarını getirtmek , resen seçilecek bordro tanıklarını hizmet cetvelinde geçen çalışma yönünden dinlemek, davalı işveren ile aralarındaki organik bağı araştırmak; aralarında organik bağ olup olmadığını belirledikten sonra hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalılardan Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.