Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/35353
Karar No: 2012/191
Karar Tarihi: 16.01.2012

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2009/35353 Esas 2012/191 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, eski işvereni olan davalıdan zararının ödetilmesini istemiştir. Davacı, davalı ile birlikte çalışan Tercan'ın işten ayrılmasının ardından aralarında anlaşarak şirkete zarar vermek için bir sözleşme imzaladıklarını iddia etmiştir. Yerel mahkeme, daha önce verilen bir kararın kesin hüküm olması nedeniyle davacının talebini reddetmiştir. Ancak Yargıtay, söz konusu kesin hükümün dava dosyasının tarafları olan davacı ve davalının dışındaki başka bir dava ile ilgili olduğunu ve davalının sorumluluğuna ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığını belirterek kararı bozmuştur. Kanun maddeleri: İş Kanunu madde 20, 147, 148, 434.
9. Hukuk Dairesi         2009/35353 E.  ,  2012/191 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA :Davacı, uğranılan şirket zararının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, davalının 28.02.2001 tarihinden önce idareci olarak çalıştığını, bu tarihte işten ayrıldığını, aynı dönemde ... adında bir şahsın daha çalıştığını ve aynı tarihte işten ayrıldıklarını, Tercan ile davalının ayrıldıktan sonra ..."da aynı sektörde başka mağaza açtıklarını, Tercan"ın davalının yanında bir süre çalıştığını, davalı ile Tercan"ın şirketi zarara uğratmak için aralarında anlaşarak taraflarının şirket ile ... olduğu eski tarihli bir iş sözleşmesi düzenleyerek imzaladıklarını, sözleşmeye göre davacı tarafından iş sözleşmesine her hangi bir nedenle son verilirse Tercan"a 48.000 DM ödemenin kabul edildiğini, Tercan"a işten ayrılması nedeniyle 2.000 TL ödeme yapıldığını, ..."un iş sözleşmesinin feshinden sonra şirket aleyhine açtığı davada imzalanan bu sözleşmenin geçerli sayıldığını, bu şekilde verilen karar sonucu şirketin 57.450,00 TL"yi ..."a ödemek zorunda kaldığını belirterek meydana gelen zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacı firmanın ücretli elemanı olmadığını, kar ortaklığı şeklinde çalıştıklarını, Tercan"ın kendisinden önce çalışmaya başladığını, 6.000 Mark ücret talep etmesi üzerine kendisine yönlendirildiğini, Tercan"ı 4.000 Mark alması için ikna ettiğini, bunun üzerine davacının bağlı olduğu Kombassan Şirketinin “madem bu maaşa ikna oldu, onunla sözleşme yapalım” diyerek firmada sözleşmenin hazırlanmasını ve kendisinin de imzalamasını istediklerini, verilen talimat doğrultusunda sözleşmeyi imzalayıp ikinci imzaya gönderdiğini, daha sonradan neden imzalanmadığını bilmediğini, olayın gelişiminin bu olduğunu, sonradan düzenlenen belge olmadığını, Tercan ile hiçbir şekilde çalışmadıklarını ve ortak olmadıklarını, Tercan"ın bu belgeye dayanarak açtığı davanın kabul edildiğini, bu karar ile sözleşmeyi yapan kişinin şirket olduğunun kesinlik kazandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.





    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, “... ile davacı şirket arasında görülen ve Yargıtayca onanarak kesinleşen davada, davaya konu sözleşmenin ..."un çalıştığı dönemde düzenlendiği ve geçerli olduğu karara bağlanmış, karar kesinleşmiştir. Anılan davada davalı şirket de davanın tarafı olduğundan, davacı bakımından işbu karar kesin hüküm niteliğindedir. Kesin hüküm sonucunda sözleşmenin geçerli olduğu kabul edildiğine göre, artık bu sözleşmenin iş akti sona erdikten sonra şirketi zarara uğratmak için sonradan düzenlendiği davacı tarafça ileri sürülemez. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekmiştir” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Davacı, davalının şirketi zarara uğratmak amacıyla imzalamış olduğu sözleşme nedeniyle şirketin zarara uğradığını iddia etmiştir. Davalı ise davacı şirketin talimatı ile hareket ettiğini, davacı iddiasının doğru olmadığını savunmuştur.
    Dosya kapsamından davalının davacı şirkette genel müdür olarak çalıştığı, ... 2. Noterliği tarafından düzenlenen 31.05.200 tarih ve 14481 yevmiye numaralı vekaletname ile vekaletnamede sayılan işleri yapmak üzere davacı şirket tarafından davalı ve ..."in müştereken şirket adına vekil tayin edildiği anlaşılmaktadır. Vekaletnamede şirketin ihtiyacı olan işçileri işe almak yetkisi de bulunmaktadır.
    Dosya içinde bulunan tarihsiz “iş akdi” başlıklı sözleşme ile ... ile davacı şirket arasında iş sözleşmesinin imzalandığı, davacının işe başlama tarihinin 01.06.1999 tarihi olarak gösterildiği, sözleşmede süre öngörülmediği, ücretin ise 108,00 TL olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
    ... tarafından açılan davaya dayanak yapılan sözleşmenin incelenmesinde ise, sözleşmenin belirli süreli olarak yapıldığı, sürenin 01.01.2001-31.12.2002 tarihleri arasını kapsadığı, maaşın 4.000 DM, cezai şartın ise 48.000 DM olarak kararlaştırıldığı, işçinin 01.09.1998 tarihinden itibaren çalıştığının belirtildiği, sözleşme tarihinin 05.12.2000 tarihi olup sözleşmede tek imza bulunduğu anlaşılmıştır.
    ... tarafından davacı aleyhine açılan ... İş Mahkemesinin 2001/851 esas-2004/494 karar sayılı dosyasının incelenmesinde ise davacının ..., davalının ... Trzm. Sey. Rehberlik Hiz. San. ve Tic. A.Ş. olduğu, davanın kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve cezai şart talebine ilişkin olduğu, mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda 29.07.2004 tarihinde davanın kısmen kabulü ile 646,52 TL kıdem tazminatı ile 40.000 DM cezai şartın davalıdan tahsiline karar verildiği, kararın Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Mahkeme tarafından davacının açtığı dava, yukarıda açıklandığı gibi kesin hüküm nedeniyle reddedilmiş ise de mahkeme gerekçesi hatalıdır.
    Mahkemenin kesin hüküm olarak kabul ettiği dava dosyası yukarıda incelenmiş olup, davanın tarafları davacı ile dava dışı ..."dur. Dava, işçilik alacaklarına ilişkin olup, davanın taraflar arasındaki ilişki işçi-işveren ilişkisidir. Davada, davalının imzaladığı sözleşmenin işçi-işveren ilişkisine etkisi tartışılmış, mahkemece “sözleşmede tek imza olduğu, şirketi temsilen iki imzanın atılmasının gerektiği, davacı işçinin iş sözleşmesindeki imza eksikliğini işverene baskı yaparak gidermesinin mümkün olmadığı, sözleşmenin şirketi temsile yetkili kişilerden birisi tarafından imzalandığı, diğer yetkilinin imzasını sağlamanın davacı işçinin görevi olmadığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme gerekçesinden de anlaşılacağı gibi sözleşmenin çift imzalı olarak düzenlenmesi gerekmekte ise de eksikliğin davacı işçinin kusurundan kaynaklanmadığı belirtilmiştir. İş bu davanın davalısının sorumluluğuna ilişkin her hangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Dolayısıyla ... İş Mahkemesinin 2001/851-2004/494 esas karar sayılı dosyanın bu dosya için kesin hüküm teşkil etmesi mümkün değildir.
    Mahkemece davalı ..."ın davacı şirketteki görev ve sorumlulukları belirlenmeli, davalının kendisine verilen görev ve yetkilerini aşıp aşmadığı araştırılmalı, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi