
Esas No: 2017/2061
Karar No: 2021/3082
Karar Tarihi: 29.09.2021
Danıştay 13. Daire 2017/2061 Esas 2021/3082 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/2061
Karar No:2021/3082
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … LPG Dağıtım Ticaret ve Sanayi A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait LPG depolama tesisinde 14/09/2015 tarihinde yapılan denetimde alınan LPG numunesinin ilgili teknik düzenlemelere aykırı olduğundan bahisle hakkında 419.205,00.-TL idarî para cezası uygulanmasına, LPG depolama lisansının iptal edilmesine ve denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; her ne kadar TÜRKAK tarafından aynı deneysel yöntemi kullanmaları nedeniyle TS EN 589 ile TSE/TS 8038 yöntemlerinden herhangi birinden akredite olunmasının yeterli olduğu belirtilmişse de, Türkiye çapında birçok laboratuvarın TS EN 589 standardında akredite kuruluş olmasına karşın bu standartta akredite olmayan ODTÜ PAL tarafından analizlerin yapıldığı, mevzuatta akredite olan laboratuvarlarda analizin yapılacağı amir hükmünün bulunması yanında, bu konuda her iki analiz yöntemini aynı kabul etmek ve ayrı ayrı akreditasyon aramamanın TSE tarafından LPG'nin koku yönünden analizinin yapılmasında kullanılacak standardın belirlenmesi işlemini etkisiz hâle getirebileceği ve bu belirlemenin bir anlamının kalmayacağı, son olarak da davacı şirket tarafından LPG'nin yurt içinde bir işlem dolayısıyla kalıcı olarak özelliğinin değiştirilemeyeceği yolundaki teknik iddiası dikkate alındığında, davaya konu olayın aydınlığa kavuşturulması için ön araştırma ve soruşturma prosedürünün uygulanması ve bu doğrultuda akredite bir kuruluştan analiz yaptırılması, bu analizler yaptırılırken davacı şirketin ihtisas gümrüğünden teknik düzenlemelere uygun olarak LPG ithal ettiği hususu ile LPG'nin yurt içinde kalıcı değişikliğe uğratılmasının mümkün olmadığı iddiasının da dikkate alınması gerektiği; bu durumda, lisans iptallerinin kurumca yapılacak soruşturma neticesine göre karara bağlanması yasanın emredici hükmü olduğundan, ön araştırma ve soruşturma prosedürü uygulanmaksızın doğrudan davacı şirketin savunması alınmak suretiyle tesis edilen dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; davalı idare tarafından dava dosyasına sunulan Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından Orta Doğu Teknik Üniversitesi PAL-Petrol Araştırma Merkezi adına düzenlenen 29 Ekim 2014 ve 20 Ekim 2015 Revizyon tarihli … numaralı Akreditasyon Belgelerinin incelenmesinden, ODTÜ PAL'in LPG ürünlerinin standartlara uygunluğunu kontrol etmek, bu kapsamda ''TS EN 589 A+1 ve EN 589 A+11'' deney metoduna uygun olarak koku tayini yapmak üzere TÜRKAK tarafından akredite edildiği anlaşıldığından, Mahkeme kararında yer alan ODTÜ PAL'e ilişkin tespitte isabet bulunmamakla birlikte, İdare Mahkemesi kararında diğer yönlerden ise hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, … tarih ve … sayılı analiz raporuna göre numunenin koku özelliği itibarıyla TS EN 589+A1 standardına uygun olmadığının tespit edildiği, davacı şirket hakkında ön araştırma ve soruşturma usulünün uygulandığı ve soruşturma raporunun düzenlendiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
LPG depolama lisansı sahibi davacı şirkete ait tesiste 14/09/2015 tarihinde gerçekleştirilen denetimde alınan LPG numuneleri ODTÜ PAL tarafından yapılan analize tâbi tutulmuş, analiz sonucunda hazırlanan … tarih ve … sayılı analiz raporuna göre LPG'nin ilgili teknik düzenlemelere aykırı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirket hakkında yapılan tespit dikkate alınarak, … tarih ve … sayılı Kurul kararı kapsamında yapılan soruşturma sonucunda … tarih ve … sayılı Soruşturma Raporu tanzim edilmiş ve davacı şirket tarafından verilen yazılı savunmanın yerinde görülmemesi üzerine dava konusu Kurul kararı alınmış, alınan Kurul kararının iptali istemiyle de bakılan dava açılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1- Dava konusu işlemin idarî para cezası verilmesine ve lisans iptaline ilişkin kısımları yönünden; İdare Mahkeme kararında, lisans iptallerinin Kurumca yapılacak soruşturma neticesine göre karara bağlanması gerektiğinden, ön araştırma ve soruşturma prosedürü uygulanmaksızın doğrudan davacı şirketin savunması alınmak suretiyle tesis edilen dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, uyuşmazlık konusu olayda … tarih ve … sayılı Kurul kararı kapsamında davacı şirket hakkında soruşturma yapıldığı, yapılan soruşturma neticesinde … tarih ve … sayılı Soruşturma Raporunun düzenlendiği ve davacı şirketin yazılı savunmasının alındığı, dolayısıyla ön araştırma ve soruşturma usulünün uygulandığı anlaşıldığından, belirtilen gerekçeyle verilen dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
2- Mahkeme kararının, denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılması ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesi yönünden Kurul kararının iptaline ilişkin kısmına gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları, "İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar" olarak tanımlanmış; 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendinde, dava dilekçelerinin, idarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği; 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, 14. maddenin üçüncü fıkrasının (d) bendinde yazılı hâllerde davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
İdarî işlemlerin idarî davaya konu olabilmeleri için, kesin ve yürütülmesi gereken işlem olma niteliklerini birlikte taşımaları gerekmektedir. Kesin ve yürütülmesi gereken işlem, başka bir makamın onay ve iznine tâbi olmaksızın hukuk düzeninde sonuç doğuran ve ilgilinin hukukî durumunda değişiklikler meydana getiren işlemdir. Bu bağlamda, tavsiye, mütalaa, teklif, düşünce gibi bilgi verici veya açıklayıcı işlemlerin kesin ve yürütülmesi gereken (icraî) işlemler olmadıkları kuşkusuzdur.
Dava konusu Kurul kararı ile, teknik düzenlemelere uygun olmayan LPG'nin müsadere edilmediği, yalnızca, söz konusu LPG'nin mahkeme kararı ile müsadere edilmesini teminen, Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından işlemlerin başlatılmasına ve takip edilmesine karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda, idarî davaya konu olabilecek idarî işlemin, idarenin tek taraflı irade beyanıyla ilgililer hakkında icraî ve etkili sonuçlar doğurabilme niteliğine sahip olması gerektiği dikkate alındığında, LPG'nin müsadere edilmesi bakımından herhangi bir bağlayıcılığı bulunmayan dava konusu Kurul kararının, "denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesine" yönelik kısmı kesin ve yürütülebilir nitelikte olmayıp, hedef aldığı kişinin hukukî durumunda değişiklik meydana getiren icraî işlem niteliğinde bulunmaması karşısında, bu kısım yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin bu kısım yönünden de iptali yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, Bölge İdare Mahkemesi'nce dosyanın esasının incelenmesine geçildiğinde, 1-lisans iptaline ilişkin olarak; 5307 sayılı Kanun'un 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 36. maddesi ile değişik 17. maddesi uyarınca; teknik düzenlemelere uygun olmayan LPG'yi piyasa faaliyetine konu etme fiilini, lisans süresince, aynı lisansla beş defa işleyen lisans sahiplerinin lisansının iptal edileceği kuralının, 2-idarî para cezasına ilişkin olarak; 5307 sayılı Kanun'un 7164 sayılı Kanun'un 36. maddesi ile değişik 16. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca; dördüncü fıkrasının (ç), (h) ve (ı) bentleri ile son fıkrası hariç 4. madde hükümlerinin ihlâli hâlinde sorumlulara ikiyüzellibin Türk Lirasından az olmamak ve ikimilyonyediyüzellibin Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu LPG piyasası faaliyetine ilişkin net satış hasılatının binde onikisi oranında idarî para cezası uygulanacağı kuralının dikkate alınması gerektiği açıktır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 29/09/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.